Ömer Osê: Şam, Kürtlere Haklar Tanımaya Hazırlanıyor
Suriyeli Kürt parlamenter ve Suriye Kürt İnisiyatifi Başkanı Ömer Osê, Rojava’daki geçici yönetimle ilgili son durumu Radikal’den Mutlu Çiviroğlu’ya anlattı.
Suriye meclisinde yer alan bir Kürt olarak Rojava’daki geçici yönetim hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kürt kardeşlerimizin Cizire, Kobanê ve Afrin’de üç kantonda geçici bir yönetim kurmuş olmalarını olumlu buluyorum. Bu de facto yönetimin hem Kürtlerin hem Suriye’nin yararına olacağı kanısındayım. Biliyorsunuz ordu, Kürtlerin yaşadığı birçok bölgeden çekildi. 1.5 yılı aşkındır Dirbesîyê, Afrîn ve Kobanê, Amûdê, Çilaxa, Remelan, Dêrik gibi yerlerdeki yönetim boşluğunu YPG ve PYD doldurmuş oldu. Bölge halkına hem lojistik hem de temel gıda maddelerinin sağlanması yönünde yardım ettiklerini görüyoruz.
Ayrıca Nusra Cephesi, Irak Şam İslam Devleti ve Özgür Suriye Ordusu gibi gruplara karşı bölgenin savunmasını da yapıyorlar. Bu de facto yönetim 6 ay sürecek ve sonra seçime gidilecek. Seçim, idari, insani ve bölgedeki tüm halkların temsili açısından önemli.
Yani olumlu buluyorsunuz bu kararı?
Ben de bir Kürt siyasetçi olarak, Kürtlerin kendi bölgelerinde geçici bir yönetim kurmaları gerektiğini düşünüyorum. Bölgenin temel insani ve idari hizmetlerinin bir şekilde karşılanması gerekiyor.
Suriye lideri Beşar Esad ile sık görüşüyorsunuz? Kendisinin bu geçici yönetim hakkında neler düşündüğünü sorma fırsatınız oldu mu?
Suriye hükümeti şu an sessiz çünkü geçici yönetim tek taraflı. Yani talep sadece Kürtlerden geldi. Ama bu oluşumdan rahatsızlık duyduğunu sanmıyorum. Şahsi kanaatime göre, Suriye krizi aşıldığı takdirde, hükümet bölgede Kürtlere birtakım haklar tanımaya hazırlanıyor.
Bildiğiniz gibi, Suriye Kürdistanı’nın durumu ne Türkiye Kürdistani gibi, ne de Irak ve İran Kürdistanı gibi çünkü Kürt bölgeleri birbirine bağlı değil. Ayrıca, bizim bölgede Arap ve Hristiyanlar da yaşıyor. O nedenle de bu objektif şartlar göz önünde tutularak, en uygun sistem oluşturulmalı.
Benim kişisel kanaatime göre Suriye Hükümeti Kürtlere bazı hukuki yollardan haklar tanımak için diyaloga açık, bazı adımlar atması oldukça muhtemel. Suriye krizi aşıldığı takdirde, devletin yasal olarak Kürtlere siyasi ve sosyal her türlü hakkı tanıyacağını düşünüyorum.
Sık sık ‘kriz aşıldığı takdirde’ ifadesini kullanıyorsunuz. Size göre ‘bu kriz’ ne zaman bitecek?
Ben önümüzdeki aylarda krizin askeri boyutunun gerileyeceğine inanıyorum. Siz de biliyorsunuz ki Amerika ve Rusya arasında konu ile ilgili bir takım görüşmeler yapılıyor. Cenevre 2 Konferansı’nın da eli kulağında. Hem bu tür uluslararası girişimler, hem de Suriye askerlerinin, ülkede tekrar askeri anlamda tekrar üstünlüğü ele geçirmeye başlamasıyla önümüzdeki aylarda bu krizin biteceğine inanıyorum. Geriye bazı güvenlik sorunları kalacaktır ama onlar da daha sonra halledilebilecek meselelerdir.
Eğer sizin söylediğiniz şekilde ‘kriz’ biterse, her türlü haktan mahrum bırakılmış Kürtler için Suriye ne tür haklar tanımayı düşünüyor?
Kürtler gerçekten de çok ağır şartlardan, çok zorlu süreçlerden geçtiler. Son 50 yıldır rejimin icraatları sonucu gelişen milliyetçi ve şoven politikaların mağduru oldular. Ama artık Kürtler hiçbir surette bu uygulamaları kabul etmiyorlar. Kürtlerin bütün ulusal hakları Suriye anayasası ile güvence altına alınmalı. Ben inanıyorum ki bu krizden sonra Suriye hükümeti otonomi ve özerklik de dahil olmak üzere, Kürtlerin idari ve hukuku bütün haklarını tanıyacaktır.
Bazı çevreler Suriye’nin Kürtlere borçlu olduğunu çünkü en kötü zamanda bile Kürtlerin ülke topraklarının parçalanmasını istemediklerini ifade ediyor. Katılıyor musunuz?
Evet, bu doğru bir görüş. Suriye bu hakikati gördü. Ülkeyi yönetenler Kürtlerin, o kadar haksızlığa ve yanlış uygulamalara maruz kalmalarına rağmen Suriye’nin birliğinden yana olduklarını gördü. Rejime karşı silahlı oluşum içinde olmadıklarını da bildiklerinden Şam’ın da bu hakikatin farkına vardığını sanıyorum.
Geçici yönetime dönersek, Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) üyesi bazı partilerin geçici yönetime katılmadığını görüyoruz.
Doğru, onlar dahil olmadı. Ben bir Kürt olarak Kürt Ulusal Konseyi üyesi partilerin hepsinin bu yönetimde yer almasını isterdim. Umarım Kürtlerin birliğini sağlanması için her iki meclis arasındaki bu tür sorunlar kısa zamanda hallolur.
Son olarak şunu sormak istiyorum. Sizin ya da Esad’ın herhangi bir Kürt partisi ile iletişimi oldu mu?
Suriye Başbakanı birçok kere rica etti Kürt partileri ile görüşeyim diye. Ben bazı partilerle görüştüm. Hatta Erbil’de Kürdistan Bölgesel Hükümeti Başbakanı Neçirvan Barzani ile de görüştüm. Kürtlerin durumu, hakları, sınırlar, özellikle de mültecilerle ilgili birçok konuyu görüşme fırsatımız oldu. Umuyorum ki Kürt partilerinin temsilcisi arkadaşlarımız da hükümetle diyalog yoluna girsinler. Şam’a gelsinler. Ben Kürt partileri ve hükümet arasında diyalog kurmak için her zaman hazırım.
Kürdistan Bölgesel Hükümeti demişken, Sayın Mesut Barzani’nin sert eleştirileri vardı PYD’yi rejim işbirlikçisi olmakla itham eden. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Hayır, ben bu konudaki açıklamaları duymadım. Belki nesnel, de facto bir biçimde menfaatleri örtüşüyor olabilir ama PYD’nin Suriye rejimiyle hiçbir ilişkisi olmadığını söyleyebilirim. Sayın Neçirvan Barzani de, kendisiyle yaptığım görüşmede Irak Kürdistan’ın Suriye hükümetiyle ilişkilerini geliştirmek istediğini söyledi. Dediğim gibi, Kürt partileri ve hükümet arasında diyalog kurmak için her zaman hazırım.