Irak ve Suriye’deki Kürt Bölgelerinde Neler Yaşanıyor?

Irak’ta 30 Nisan’da yapılacak seçimler öncesi İKBY Başkanı Barzani’den “Bağımsız Kürt devletinin kuruluşu yakın” açıklaması geldi. Öte yandan Suriye’de radikal dinci gruplar ile Kürt grupların çatışmaları sürüyor. Bölgedeki gelişmeleri gazeteci Mutlu Çiviroğlu, RS FM’de değerlendirdi.

Image

“Ali Topuz’la Dünya Hali”ne konuk olan gazeteci Mutlu Çiviroğlu, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (İKBY) ve Rojava’da yaşanan gelişmeleri aktardı.

“ERBİL’DE ‘YENİ BİR BAKIŞ AÇISI’”

Rojava’da kurulan yeni dört partili yapıdan bahseden Çiviroğlu, yapılanmanın detaylarını şöyle anlattı: “Dört yapıdan iki tanesi Azadî Parti’nin iki kolu. Aynı partinin geçen seneler içerisinde ayrılan iki kolunun yeniden bir araya gelişi. Üçüncü kolu ise Yekiti Kürdistan’i denilen Yekiti Partisi’nden kopan bir grubun oluşumu. Aslında Azadî’nin ve El-Parti’nin Irak Kürdistan Demokratik Partisi’nin Suriye’deki Rojava’daki kolu El-Parti’yle birleşmeleri anlamında değerlendirilebilinir. Ama tabi böyle bir dönemde, sembolik olarak böyle bir birlikteliğin oluşturulması önemli. Irak Kürdistan Demokratik Partisi’nin ve Sayın Barzani’nin şimdiye kadar ürettiği politikalardan sonuç alamayışının ardından, böyle somut bir şekilde kendisine en yakın yapılanmaları Erbil’de bir araya getirerek aynı çatı altında toplaması, değişik bir bakış açısı olarak değerlendirilebilir. Oradaki PYD’ye karşı ya da PYD’ye alternatif olması açısından somut bir adım olarak görülebilir.”

“ROJAVA’DA HALK BÖLGEYİ TERK ETMESİN DİYE ÇABA SARF EDİLİYOR”

Rojava’da hendekler kazıldığını ve bunun halk tarafından tepkiyle karşılandığını belirten Çiviroğlu, Kürdistan Demokrat Partisi’nin bu durumu değişik ifadelerle açıkladığını söyledi. Çiviroğlu, söz konusu açıklamaları şöyle aktardı: “Bunlardan bir tanesi; ‘bu hendekler aslında Kürtler için değil, Araplar geçmesin diye kazılıyor’ şeklindeydi. Yine aynı açıklamada Peşmerge yetkilisi ‘biz bunu teröristler geçmesin diye kazıyoruz’ dedi. Dün yine Irak Kürdistan Demokrat Partisi’nin yetkilisi Hamit Derbendi’nin ‘Biz burada halk bölgeyi terk etmesin diye böyle bir şey yapıyoruz. Halk Rojava’yı boşaltıyor, onun önüne geçmek için böyle bir yola girdik’ şeklinde bir açıklaması olmuştu. Tabi bunların hiçbir karşılığı yok Rojava’da.” Rojava’da Türkiye ile bağlantılı olarak sürdürülmekte olan ambargonun daha da derinleştirilmesi ile durumun ‘nefes alınmaz’ bir noktaya geldiğini söyleyen Çiviroğlu, “Hatta Ceylanpınar’da seçime şaibe karıştırılmasını, BDP’nin ‘seçimi büyük oy farkıyla kazandık ama sonradan oylar değiştirildi’ demesini bire bir bu gelişime bağlıyorlar” dedi.

“KOBANİ’Yİ AYIRMAK HALKI PSİKOLOJİK OLARAK ÇÖKERTMEK DEMEK”

Çiviroğlu, bölgede Irak- Şam İslam Devleti ve diğer radikal grupların özellikle son 3-4 haftadan beri çok yoğun şekilde saldırdıklarını hatırlatarak sözlerine devam etti: “Özellikle Kobani bölgesinde, Urfa’nın Suruç karşısındaki bölgesine düşen Cizire, Efrin Kürt dağı bölgeleri arasında kalan noktadaki yoğun saldırıyı iyi anlamak lazım. Bu saldırılar, IŞİD’in Rakka’dan, Halep’ten, Deyrizor’dan bütün güçlerini getirip Kobani’ye yayılması aslında çok sembolik bir öneme sahip. Her üç Kürt bölgesi arasında kalan Kobani’yi diğer iki bölgeden ayırmak, halkı psikolojik olarak çökertmek anlamına geliyordu. Bunu bazı kaynaklarla görüştüğümde bana söyledikleri; bunun birebir rejimin desteğiyle olduğuydu. Bu kadar eleman Suriye’nin değişik bölgelerinden gelip, Kobani’ye toplanıyorlar. Bu rejimden bağımsız değil, birçok noktadan rejimin elinden geçiyorlar.”


Tamamını oku: http://www.rsfmradio.com/2014_04_11/271075950/