
YPG Kobane Genel Komutanı Mahmud Berxwedan ile bölgedeki askeri durumu, savaşın geleceğini ve Batı ile ilişkiler dahil birçok önemli konuyu görüştük.
Mıutlu Çiviroğlu https://twitter.com/mutludc
Sayın Mahmud Berxwedan, daha önce de birkaç defa size ulaşmaya çalıştık fakat savaş şartlarından dolayı görüşme fırsatımız olmadı. Başta bu olağanüstü savaş halinde zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum. YPG’nin Kobane’deki genel komutanı olarak cephedeki son durum öğrenmek istiyorum sizden?
Mahmud Berxwedan: Herkes üç aylık bir Kobane direnişinden bahsediyor fakat aslında radikal gruplara, IŞİD çetelerine karşı, YPG, YPJ ve Kobane halkı olarak 19 Temmuz 2013 tarihinden beri tarihi bir direniş sergiliyoruz. Direnişin başladığı tarih olarak bu tarihin esas alınması daha doğru olacaktır. Biz birliklerimizi halkı ve halkın değerlerini, dışarıdan gelen saldırılara karşı koruma esası üzerine kurduk. Başta rejimi topraklarımızdan çıkarmak için birliklerimizi örgütledik ve harekete geçtik. Ki bunu da kısıtlı imkânlarla, halkımızın yardımıyla yaptık. Sonrasında hepinizin bildiği gibi Kobane, rejimi şehirden çıkardan ilk yer olarak Rojava ve Ortadoğu halkları için bir umut kaynağı oldu. Fakat çok sürmeden hiçbir insanlık değeri kabul etmeyen ve bütün dünyayı hedef alan IŞİD ve diğer şovenist Arap çeteleri Kobane’ye saldırmaya başladılar. Bu saldırılara karşı bir buçuk yıldan daha uzun bir süredir Kobane’nin doğusunda, batısında ve güneyinde büyük bir direniş var.

Mahmud Berxwedan (Foto Dicle Haber Ajansı)
15 Eylül’de tekrar saldırmaya başladıklarında Irak ve Suriye’den büyük bir güç toplamışlardı. Kobane onlar için planlarının bozulduğu bir yerdi, bunun daha örgütlü bir şekilde saldırdılar bu sefer. Birçok çevre IŞİD’in saldırıları karşısında en fazla bir hafta direnebileceğimizi söylüyordu. Fakat yaklaşık 100 gündür direniyoruz ve adım adım zafere doğru yürüyoruz.
Peki, Musul, Rakka ve daha birçok büyük yer IŞİD’in eline sadece birkaç gün içinde geçerken Kobane gibi küçük bir yer nasıl bu kadar uzun bir süre direnebildi?
Mahmud Berxwedan: Kobane halkı bu topraklar oldu olalı kendi toprağına bağlı, ruhunda direniş taşıyan bir halk. Bugüne kadar hiç teslim olmadılar, çünkü teslim olmak onların kültüründe yok. Konuşan her YPG, YPJ savaşçısı IŞİD’in ancak cenazelerine basarak Kobane’ye girebileceğini söylüyordu. Kobane’nin direniş sembollerinden olan Şehit Êrîş, Şehit Zozan, Şehit Emin, Şehit Kendal savaşçılarımızın direnen ruhlarını gösterdiler. Yine Şehit Arîn Mîrkan fedai eyleminin ruhunu bu halktan aldı. Bunu açık bir şekilde söylüyorum, kim YPG ve YPJ savaşçılarının yerinde olsaydı bir saat bile direnemezdi. Amerika ve Avrupa, herkes, bütün dünya direndiğimizi biliyor, hangi ruhla, hangi silahla direndiğimizi de biliyorlar mı? Sadece kalaşnikof silahlar ve irademizle direniyoruz!
Basında farklı iddialar yer alıyor: IŞİD’in Kobane’den çekildiğini yazanlar da var, IŞİD’in yeni bir saldırı hazırlığında olduğunu yazanlar da. Hangisi doğru, Kobane’de son durum ne?
Mahmud Berxwedan: IŞİD’in bir kırılmaya uğradığı doğru, fakat henüz Kobane’den çekilmemişler ve tehlike devam ediyor. IŞİD her türlü taktikle, savaşın her türlü hilesiyle Kobane’ye saldırıyor. Kobane’yi ev ev, sokak sokak şehitlerin kanı ile kurtarılıyor. IŞİD’in kırılmaya uğraması öyle kolay bir şey değil. Şimdiye kadar toplam araçlarla toplam 33 defa intihar saldırısı gerçekleştirdiler. Konuştuğumuz bu saatte de Kobane etrafında tankları var, ağır silahlarla saldırıyorlar.
Kamuoyunda IŞİD’e ait tankların ve ağır silahların hem YPG hem de hava saldırıları ile imha edildiği yönünde bilgiler vardı. IŞİD’e yeni ağır silahlar ve tanklar mı geldi?

Mahmud Berxwedan: IŞİD hem ağır silahları hem de tankları hala var. Bugün tanklarla saldırdılar. Hem YPG hem de koalisyon güçlerinin hava saldırıları ile tankların ve ağır silahların bir kısmı imha edildi. Fakat onlar da silahlarını saklıyorlar ve saldırmak için en uygun zamanı bekliyorlar, hava saldırılarının olmadığını anı kolluyorlar.
IŞİD şehrin yarısının onların kontrolünde olduğunu iddia ediyor, basında da bu konuda farklı iddialar var. Kobane’nin yüzde kaçı şu an sizin elinizde?
Mahmud Berxwedan: Kobaneli, burayı iyi bilen biri olarak şehrin bütün stratejik noktalarının YPG’nin elinde olduğunu söyleyebilirim. Eski Kobane’nin büyük bir kısmı YPG’nin elinde, sınır kapısı ve şehrin meydanına da YPG hâkim. Miştenur’un alt taraflarına düşen, Helinc bölgesi ve doğu tarafındaki % 40’lık bir kısım IŞİD’in elinde.
Neden özellikle doğu cephesinden saldırıyor IŞİD ve ne onları bu cepheden çıkarmanızı zorlaştırıyor?
Mahmud Berxwedan: IŞİD her gün her saldırıdan sonra kuvvetlerini değiştiriyor. Çünkü Rakka’dan, Tilabyad, Cerabus, Minbic ve Sırrin gibi yerlerden gelirken önlerinde herhangi bir engel yok. Şehirden çıkmamak için direniyor onlar da. Bunun için şehirde sürekli bir çatışma hali var. Kamuoyunun bilmesinde bir sakınca görmüyorum: Sadece hava saldırıları IŞİD’i burada bitirmeye yetmiyor. Biz her tarafımız kuşatılmış bir şekilde kısıtlı imkânlarla savaşıyoruz. Neyle savaşırsınız? Silahla. Bir ülke çıkıp da ‘’biz YPG’ye silah verdik’’ desin, var mı? IŞİD’e karşı olduklarını belirten ülkeler silah desteği için daha ne bekliyor? IŞİD nerede olursa olsun biz IŞİD ile her daim savaşmaya kararlıyız.
Hava saldırılarına rağmen IŞİD nasıl Rakka, Tilabyad, Cerabus, Minbic ve Sırrin gibi yerlerden rahatlıkla gelebiliyor? Buralara yeterince hava saldırıları yapılmıyor mu?Yerden istihbarat gelmediği için saldırı düzenlenmiyor şeklinde görüşler var.
Mahmud Berxwedan: Eğer o tür istihbarat gerekliyse bunu biz sağlayabiliriz çünkü elimizde çok somut bilgiler var. Rakka, Tilabyad, Cerabus, Minbic ve Sırrin’a kadar İŞİD’in olduğu yerler ve harekat güzergahlarına dair elimizde bilgiler var. Fakat şehir merkezlerinde imkanlarımızın sınırlı olduğu da bir gerçek. Özellikle hava hareketliliğine karşı gerekli teknik ve insan kaynağı sıkıntısı yok. Kobane ve çevresi için insan kaynaklarımız var. Fakat bombardıman şehrin merkeziyle sınırlı kalıyor. Bunun neden böyle olduğunu hakkında bir fikrimiz yok. Belki de sadece şehir merkezindeki hedeflerle sınırlı hareket ediyorlar. Bombardımanların sayısı arttırılıp, Kobane dışında şehre geliş yollarına doğru yeni saldırlar yapılırsa daha etkili olur. Dediğim gibi hava koalisyonun hava saldırıları sınırlı olduğu için IŞİD’in gücü de tam olarak kırılamıyor.
Obama yönetiminin de, biraz da kamuoyundan gelen baskı sonucu, Kobane’yi siyasetinin merkezine koyduğu ve düşmemesi için çabaladığı biliniyor.
Mahmud Berxwedan: Evet, biz de Amerika halkını mücadelemize, direnişimize göstermiş oldukları destek ve sempatiden dolayı kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Özellikle bu aşamada YPG ve Kürlere ilgileri bizim için çok değerli. Amacımız İŞİD’i durdurmak değil, yenmek. Bu yüzden Amerika halkının bize göstermiş olduğu desteğin sürdürülmesi bizi motive edecektir. Umarım destekleri ve yardımları aratarak devam eder çünkü buna ihtiyaç var.
YPG’nin uluslararası kamuoyuna ulaşmada etkili olmadığı yönünde eleştiriler var. Mesela basın açıklamalarının İngilizce değil Arapça olması buna bir örnek. Bu eleştiriler hakkında neler diyeceksiniz?
Mahmud Berxwedan: Kobane’yi duymayan, bilmeyen insan kaldı mı? Artık bütün dünya Kobane’nin nerede olduğunu biliyor, bütün dünya YPG’nin nerde savaştığını görüyor. Onlarca defa sivillere yönelik bir güvenlik koridorunun oluşturulmasını talep ettik, siviller için bile yardım doğru dürüst gelmiyor. Sadece havadan bir defa yardım geldi ya sonra?
Ama ABD size destek için her gün IŞİD mevzilerine hava saldırısı düzenliyor. Ayrıca Türkiye’nin muhalefetine rağmen sizin için havadan silah da ulaştırdı!
Mahmud Berxwedan: Dünya kamuoyunun ve koalisyonun güçlerini desteğini inkâr edemeyiz. Yardım eden herkese çok teşekkür ediyoruz. Tekrar söylüyorum, Amerikan halkının YPG’ye olan sempatisi bizi onurlandırıyor. Fakat herkes yapılan yardımların IŞİD gibi bir örgütü bitirmeye yetmediğini bilmesini istiyoruz. Bize yerden yeterli silah desteği gelirse IŞİD Kobane’de iki gün bile duramaz.
Yine, Hillary Clinton’un birkaç hafta önce YPJ savaşçılarıyla ilgili söylediği övgü dolu sözler vardı. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Mahmud Berxwedan: Buradaki ağır savaş koşulları yüzünden basını yeterince takip edemiyoruz ama Kobane Sayın Clinton’un Kobane’deki kadın direnişçileri öven ve bize daha fazla desteğin sunulması yönündeki sözleri bizi çok memnun etti. Bu yüzden YPG ve YPJ adına kendisine çok teşekkür ediyoruz. Direnişimize olan her ilgi bizim için güçlü bir motivasyon kaynağı oluyor.
Bir de şu konuyu sormak istiyorum. YPG’nin askeri olarak şu an acil ihtiyaçları neler? IŞİD’i yenmek için tam olarak neye ihtiyacınız var, nasıl bir destek onları yenmenizde etkili olabilir, dengeler lehinize değiştirebilir?
Mahmud Berxwedan: Her türlü ağır silaha ihtiyacımız var. Mesela daha ağır silahlar, özellikle tank, Hummer ve hareket kabiliyeti yüksek zırhlı silahlı araçlar, anti-tank ve daha ağır silahlar. Yine, daha iyi roketatarlar yani yerde kullanabileceğimiz her türden zırhlı ve ağır silahlarımızın olması dengeleri lehimize değiştirebilir. Elimizde zırhlı araçlar olmadığı için bir yerden diğerine gidemiyoruz. Bu yüzden manevra gücümüz çok sınırlı. Elimizde bu türden silah ve araçların olması halinde güneyde ve batıda alabileceğimiz çok sayıda köy var. Eğer zırhlı araçlarımız olsaydı yarım saatte bir köyü alabiliriz.
Ayrıca, suikast silahları, savaş dürbünleri, özellikle gece görüşlü gözlük ve termal dürbünlere çok ihtiyacımız var. Gece görüşlü gözlüklerden 50 tane bile olsa IŞİD çetelerine çok büyük zararlar verdirirdik. Bunlar bizim için çok etkili olabilecek mühimmatlar çünkü gece de hareket ediyorlar.
Yine, ABD ve koalisyon güçleri havadan bize suikast silahları ve bu tür malzemeleri atabilirler. Bu türden mühimmatın elimizde olması halinde gece de IŞİD’i vurabiliriz.
Bunun dışında coşku ve fedai ruhta savaşçılarımızın morali çok yüksek. Hiçbir zaman IŞİD’ten korkmadılar ve korkmayacaklar.
Birkaç hafta önce Fransız basınında hükümetin size yardım edeceği iddiaları yer almıştı?
Mahmud Berxwedan: Evet, Fransa Eski Dışişleri Bakanı Bernard Kuchner Cezire Kantonu’nu ziyaret etmişti. O ziyaret sırasında Skype aracılığıyla bizimle görüşmüş, YPG’ye yardım sözü vermişti. Fakat şimdiye kadar bize ulaşan herhangi bir şey yok. Umuyor ve inanıyoruz ki Fransa IŞİD’e karşı mücadelemizde en kısa zamanda YPG’ye gerekli yardım ve desteği sağlayacaktır.
Kobane konusunda Türkiye’ye yönelik eleştiriler var. Türkiye’nin Hummer gibi ağır araçların geçişine izin vermediği iddia ediliyor. YPG olarak Türkiye’nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mahmud Berxwedan: Türkiye IŞİD’e karşı yürüttüğümüz mücadelede önemli bir rol oynayabilir. Cezire’den Efrîn’e kadar uzayan geniş mesafede Türkiye ile sınırımız var. YPG olarak bizim Türkiye ile bir sorunumuz yoktu, hatta en rahat, en güvenli sınırdı. Biz Türkiye’yi de sürekli bir komşu, bir dost ülke olarak gördük. Uluslararası kamuoyunun eleştirileri olabilir fakat Türkiye yürüttüğü siyaseti gözden geçirmeli. Bu savaşta IŞİD’e karşı aktif bir rol oynamalı. Çünkü IŞİD’in yarın öbür gün Türkiye’nin de başına bela olacağını biliyoruz ve bundan büyük bir zarar görürler. Ki zaten eğer daha etkili bir mücadele yürütülmezse sadece Türkiye değil, bütün dünya IŞİD teröründen büyük bir zarar görür. Türkiye ile eskisi gibi dost ve komşu olmayı umut ediyoruz. IŞİD’e göz yumdukları doğrudur, fakat biz yürüttükleri bu siyasette bir değişikliğe gideceklerine inanıyoruz.
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) grupları ve Kürdistan Bölgesi peşmergeleri ile ilişkiniz ne durumda?

Mahmud Berxwedan: Özgür Suriye Ordusunun bazı grupları ile bir yıldan uzun bir süredir bir ilişkimiz var ve birlikte savaşıyoruz. Bu süre zarfında, Şemsi Şimal, Siwar Raqqa ve Cephetul Ekrad gruplarından yaklaşık 70 kişi şehit oldu Kobane’de. Bu gruplarla daha özgürlükçü, bütün halkları kapsayan bir Suriye için çalışmalar yürütmek istiyoruz. Şu ana kadar aramızda herhangi bir problem yaşanmadı. Onlar da silahların yetersizliğinden yakınıyorlar.
Bunun dışında yaklaşık iki ay önce peşmerge güçleri de arka cephede beraberlerinde getirdikleri ağır silahları kullanıyorlar. Elindeki silahları en iyi şekilde kullanmaya çalışıyorlar. Beraber savaşıyoruz ve onlarla da ilişkilerimiz çok iyi ve herhangi bir problem yok.
IŞİD’in Kobane’de tünel kazdığı yönünde iddialar var, doğru mu bu?
Mahmud Berxwedan: Bu bilgi bir süre önce bize ulaştı. Pek ihtimal vermiyoruz, böyle bir fikirleri olsa bile bundan bir sonuç alamazlar. Hava saldırılarının zararını en aza indirmek için yeri kazıp sığınaklar oluşturduğunu biliyoruz sadece.
YPG, IŞİD’e karşı yürütülen savaşta en önemli güç haline geldi ve YPG’ye yabancı ülkelerden katılan birçok kişi var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Amerikali YPG Savaşçısı Jeremy Woodard
Mahmud Berxwedan: IŞİD bütün dünyayı hedef alan bir terör örgütü. Devrimci, demokrat, barışçı düşüncelere sahip olan, IŞİD’e karşı savaşmak isteyen herkes Kobane’ye gelip bu direnişimizde yer alabilirler. Bu bizim için bir onurdur. Ki biz dünyanın neresinde olursa olsun bütün IŞİD üyelerini düşmanımız kabul ediyoruz. Çünkü biz kendimizi insanlık değerlerini koruyan bir güç olarak görüyoruz. Irk, mezhep, din, parti için insanları birbirinden ayırmıyoruz.
Hem Amerika’dan, Avrupa’dan, Arjantin’den, hem de Orta Doğu’dan, İran’dan ve birçok yerden gelip YPG’ye katılan insanlar var. Savaşçılarımız yeni katılmak isteyen herkesi büyük bir sevinçle karşılayacaklarını belirtiyorlar. Eğer yabancı gazeteciler gelip onlarla röportaj yapmak isterlerse bu konuda yardımcı olmaya hazırız.
Dünyanın dört bir yanındaki aktivistler Twitter aracılığıyla gönderdikleri sorularda YPG için neler yapabileceklerini soruyorlar?
Mahmud Berxwedan: Kobane’de insanlık için büyük bir direniş sergileniyor, herkes elinden ne geliyorsa yapmalı. Bu bir insanlık vazifesidir, herkes Kobane’ye destek çıkmalı, yardım etmeli.
Bu arada yeni yıl ve Noel yaklaşıyor. YPG olarak, Kobane’de direnenler olarak, bütün Hristiyan âleminin Noel’ini kutluyoruz. Bunu kendi bayramımız olarak da görüyoruz. İsa bir direniş sembolüydü, herkesin yeni yılını kutluyoruz. Kobane’deki savaş bir onur savaşıdır ve bu bütün Kürt halkının savaşıdır. Başta kuzeydekiler olmak üzere her taraftaki Kürtler yardım etti, herkese teşekkür ediyoruz. Özellikle de ilk günden bugüne yanımızda olan Suruç halkına teşekkür ediyoruz.
Like this:
Like Loading...