İsmet Hasan: IŞİD Çeteleri Çocukların Okul Çantalarına Bile Bomba Koymuşlar

Foto: Mahmoud Bali

Foto: Mahmoud Bali

Kobanê şehir merkezinden sonra köylerin de kurtarılmasıyla birlikte vatandaşlar dönmeye başladı. IŞİD’in kaçarken kurmuş olduğu mayın ve bubi tuzakları için  neler aktaracaksınız?

İsmet Hasan: Kobanê şehir merkezini kurtardığımız gibi ikinci bir hamle olarak köyleri kurtarma operasyonu başlattık. Köylerinin kurtarıldığını duyan birçok insan dönmeye başladı. Vahşette sınır tanımayan IŞİD bu köylerden kaçarken bazı yerlere mayın döşemiş. Bu çeteler çocukların okul çantalarına bile bombalar yerleştirmişler. Çantayı açar açmaz bomba patlıyor. Bu patlamalarda en az 15 sivil yaşamını yitirdi ve çok sayıda insanımız yaralı.  Her gün mayınları, bombaları temizlememiz için bizi arıyor vatandaşlar. Fakat 370 kadar köye yetişecek imkanımız yok, çünkü arkadaşlarımız aynı anda cephede savaşıyor. Mayınları temizleyebilecek bütün uluslararası kuruluşlara, devletlere bir yardım eli için sesleniyoruz. Köylerine dönen insanların burada yaşamaya devam etmesi için bu mayınların temizlenmesi lazım.

General Ismet

Peki, dönen bu insanlar kanton yönetiminin izniyle mi dönüyor yoksa izinsiz mi?

İsmet Hasan: Açıkçası şu an dönmelerini istemiyoruz. Bütün şehir alt üst olmuş durumda. Su, gıda gibi temel ihtiyaçları karşılamak için sistemimizi oturtmak istiyoruz öncelikle. Mayınları temizledikten sonra insanlar dönsün istiyoruz fakat insanlar sabredemiyor. Mesela çocukları cephede savaşan ailelerin hepsi Kobanê’ye bir an önce dönmek istiyor. Sınır kapısında bir takım sıkıntılar olmasına rağmen insanlar gelmeye çalışıyor. Mayınların hepsini de kısıtlı imkanlarımızla temizleyemediğimiz için gerçekten çok zor durumdayız.

Mayınların temizlenmesi için neye ihtiyacınız var?

İsmet Hasan: Bu konuda uzmanlara ve mayın temizleme araçlarına ihtiyacımız var. Kobanê iki yıldır kuşatılmış durumda, başka bir yerden alma imkanımız olmadı. Daha önce de bu araçlarımız yoktu. Başta Amerika bizden desteklerini esirgemeyen bütün ülkelerin bu konuda da bize yardımcı olmasını istiyoruz. Çadır kampı kurmak istiyoruz aynı zamanda fakat henüz bir koridor açılmadığı için bu çalışmalara da başlayamıyoruz.

Kanada tarafından geliştirilen mayın temizleme robotu

IŞİD’in çocukların çantalarına bombalar yerleştirdiğini söylediğiniz. Bu kindarlığı nasıl yorumluyorsunuz?

İsmet Hasan: Çaydanlıklara, et kıyma makinalarına, yorganların arasına bile bomba yerleştirmişler. İnsanları diri diri yakan IŞİD’te insanlık adına ne olabilir ki? Tarihte bu vahşetin başka bir örneği yok. Fakat biz onlar gibi olmak istemiyoruz. Geçenlerde öldürülen Konyalı bir IŞİDlinin cenazesini ailesine teslim ettik. Onlar ise kelimelerle anlatamayacağım kadar etrafa vahşet saçıyorlar.

Kanton yönetimi olarak ABD, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi ülke ve kurumlarla görüşmeleriniz ve onlardan somut talepleriniz oldu mu?

İsmet Hasan: Henüz kanton yönetimi olarak resmi bir görüşmemiz yok. Fakat direnişimize destek verip halkımıza kucak açan herkesin ilerleyen günlerde Kobanê’nin inşasında da yanımızda olacağını umut ediyoruz. Çünkü sadece Kobanê halkının üstesinden gelebileceği bir şey değil bu. ABD, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer ülkeler ve kuruluşlar Kobanê’nin Ortadoğu’daki direnişi temsil ettiğini söylüyordu. Bu direniş ancak tekrar onların desteği ile canlı kalabilir.

Peki, devletler ve kuruluşlar değil de dünyanın dört bir yanından sizi destekleyen insanlar Kobanê için ne yapabilir?

İsmet Hasan: Herkes kendi imkanları doğrultusunda yapabildiği şeyi yapmalı. Kobanê bir tarım alanıydı, bu yıl hiçbir tarım ürünü yok burada. Sadece bu konuda bile insanlar bir şeyler yapabilir. Bütün insanlara sesleniyoruz biz, bütün kurumlara, bütün devletlere.

Şehir merkezinin yaklaşık % 80’lik kısmının tamamen yıkıldığı aktarılıyor. Peki, köylerde durum ne? Oraya dönen insanlar yaşamlarını sürdürebiliyor mu?

İsmet Hasan: Köylerdeki evler talan edilmiş durumda. Fakat insanlar toprak yemeye muhtaç da olsalar köylerine dönmek istiyorlar, bu şekilde dönüyorlar. Yani buradaki varlıkları için gelmiyorlar, sadece toprak için geliyorlar. Köylerdeki bütün her şey çalınmış durumda fakat bütün köylerde evler hasar görmemiş.

İnsanlarımız özellikle de dışarda yaşayan halkımız uluslararası düzeyde kamuoyu oluşturmalılar ve sesimizi bütün dünyaya duyurmalılar. Herkes elinden gelenin en iyisini yapmalı. Özgürlüğe inanan halkımıza bu yolda biz de buradan başarılar diliyoruz.