Sayın Redûr Xelîl, Türk savaş uçakları 2 gün önce bazı merkezlerinize saldırıda bulundu. Açıklamanızda bazı arkadaşlarınız yaşamını yitirdi, bazıları ise yaralandıgini belirtttiniz. Türkiye bu saldırılarla ne yapmak , ne mesaj vermek istiyor?
Rêdûr Xelîl: Türk savaş uçaklarının saldırısı dün, 25 Nisan saat 02:00 sularında gerçekleşti. Bu vahşi saldırıların sonucunda sizin de açıkladığınız gibi 20 arkadaşımız şehit düştü , 18 arkadaşımız da yaralandı , yaralılardan üçünün durumu halen ağır.
Türk devletinin saldırılarının nasıl bir zamanda geldiğine bakalım: Suriye Demokratik Güçleri (SDG) içindeki YPG güçleri ve IŞİDe karşı kurulan uluslararası koalisyon , IŞİD terör örgütünü Tabka ve Rakka şehirlerinde alan daraltıp sıkıştırdılar, IŞİDe karşı büyük başarılar kazandılar. Türk devletinin saldırıları böyle bir zamanda geldi. Çok açık bir biçimde söyleyebiliriz ki Türk devleti, bizim IŞİD üzerinde oluşturduğumuz baskıyı hafifletmek istiyor ve bu yüzden açık bir şekilde IŞİD’e yardım ediyorlar. SDG ve uluslararası koalisyonun IŞİD’e karşı mücadelesini engelliyorlar.
Peki bu bahsettiğiniz mücadele nasıl engelleniyor? Devam eden Rakka operasyonu için Türkiye IŞİD’e yardım etmek istiyor diyorsunuz, bunu neye dayanarak iddia ediyorsunuz?
Rêdûr Xelîl: Eğer Türk devleti Rojava Kürdistan’ına karşı saldırılarına bu şekilde devam ederse şüphesiz YPG Rojava Kürdistan’ına döner ve savunur. Bugün SDG’nin öncülüğünü yapan ve uluslararası koalisyonla birlikte IŞİD’e karşı savaşan YPG gibi bir gücün karargahlarının , Türk devleti tarafından bombalanmasını, Kürt halkı Rojava halkı kabul etmez.
Bugün Rojava halkı çocuklarını YPG’ye, IŞİD’in Suriye’deki başkenti Rakka’da savaşmaları için gönderiyor ama sonrasında Türk ordusu YPG karargahlarını vuruyor, bu kabul edilemez, biz de kabul etmiyoruz.
Türkiye yaptığı açıklamada “Bu hat PKK’nin gidiş-geliş güzergahı ve Şengal’e kadar uzanıyor, bizim de kendimizi korumaya hakkımız var” diyorlar.
Siz bu açıklamalar için ne diyorsunuz?
Rêdûr Xelîl: Bu konuda daha önceden gayet açık bir şekilde konuştuk, şimdi tekrar edelim: Biz Türkiye ile birbirimizi iki komşu ülke olarak görelim ve ilişkilerimiz de bu boyutta ilerlesin istedik. Bu duruma yaklaşımımız başından beri böyleydi. Maalesef Türkiye bize her zaman düşmanca yaklaştı.Tüm eylemleri hem Rojava topraklarına hem de savaşçılarına karşı her zaman düşmanca devam etti. Bütün bunlar çok açık bir şekilde gösteriyor ki Türkiye bu sorunu çözmek istemiyor ve bu yüzden bizi kendine düşmanmış gibi gösteriyor.
“YPG kontrol ettiği topraklar üzerinden Türkiye’ye savaşçı ve silah gönderiliyor ve bu şekilde Türkiye’de silahlı eylemler oluyor” iddiası boş bir iddia ve aslında bu saldırılar için bahane. Çünkü herkes biliyor ki geçen 6 sene boyunca 600 km’den daha fazla uzunluktaki Rojava Kürdistan’ından, Türkiye ve Kuzey Kürdistan sınırlarına bir mermi dahi atılmasına izin vermedik. İhlaller yine Türkiye tarafından oldu. Bunu herkes- tüm dünya biliyor.
Türkiye’nin amacı çok farklı; hem Rojava Kürdistan’ında hem Şengal’de Kürt halkının iradesini hedef alıyor, ortaya çıkan bu yeni iradenin başarılarını hedef alıyor, IŞİD’e karşı kazanılan başarılarını hedef alıyor ve iradeyi yok etmek istiyor. Bu iradeyi, bu başarıları kabul etmek istemiyor ve bu yüzden bizi töhmet altında bırakıp kimsenin inanmadığı suçlamalarda bulunuyor.
FOX TV’de yayınlanan bir haberde koalisyon içinde yer alan ve sizinle birlikte savaşan Amerikan askerlerinin yerlerinin de bombalanan yerlere yakın olduğu söylendi.Gerçekten de Amerikan askerleri de tehlike altında mıydı, saldırı sizce koalisyona karşı da mı yapıldı?
Rêdûr Xelîl: Rojava Kürdistan’ında birçok bölgede ABD ve uluslararası koalisyon güçlerinin yerleri var. YPGningenel komuta merkezi olarak bilinen Qereçox’daki merkezimiz hedef alındı.
Biz de bu soruyu koalisyona sorduk , ama onlar inkar ettiler ve saldırıdan haberleri olmadığını açıkladılar.Türkiye’nin bilgileri dışında bu saldırıyı gerçekleştirdiğini söylediler. Aldığımız ilk bilgiler bu yönde. Ama yine de koalisyonun üzerinde büyük bir sorumluluk var ve bu sorumluluğa göre hareket etmesi gerekiyor. YPG olarak, uluslararası koalisyon ve ABD gibi bir güçle teröre karşı sahada beraber savaşıyorsak birbirimize sahip çıkmalı ve birbirimizi korumalıyız.
Bu konuyla ilgili Washington’dan gelen tepkiler sertti. Hem Pentagon hem de Dışişleri Banlığı sert açıklamar yaptıar. Özellikle de Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Toner yaptığı açıklamada; “Bu saldırılar bizden habersiz yapılmıştır, koordineli değildir. Bunu kabul etmiyoruz ve bunu direkt olarak Türkiye’ye bildirdik’’ dedi. Neler diyeceksiniz Washington’un tepkisi için?
Rêdûr Xelîl: Doğru, biz de bu açıklamaları izledik, olumlu bir adım olduğunu düşünüyoruz. Fakat önemli olan pratikte bazı şeylerin gerçekleşmesi çünkü tek başına açıklamaların bu konuda yeterli olacağına inanmıyoruz.
Sayın Trump ABD’nin ilk hedefinin teröre karşı savaşmak olduğunu dile getirdi. Bizde bu konuda ABDli yöneticilere %100 katılıyoruz: IŞİD bir terör örgütüdür. Her şeyden önce IŞİD’i bitirmemiz gerekiyor. Bu konuda hemfikiriz ve bunu pratikte de yerine getiriyoruz.
Bizim ABD’li yöneticilerden ve sayın Trump’tan isteğimiz gerçek bir garanti altında; Türk savaş uçaklarının, YPG’ye, Kürt halkına ve Rojava Kürdistan’ına karşı saldırılarını durdurması. Daha öncede söyledim, hiçbir zaman Türk devletine düşman olmak istemedik , dostluk ve komşuluk temelinde ilişkileri geliştirmek istedik. Fakat Türk devleti bize karşı düşmanlığı seçti. Bu tercih Türkiye için de iyi olmaz.
Umuyoruz ki başta ABD olmak üzere, uluslararası koalisyon Türk devletinin saldırılarının durdurulması için ellerinden gelen baskıyı yaparlar ve teröre, IŞİD’e karşı mücadelemizin daha güçlü bir şekilde devam etmesini nti Rakka’da savaşmaları için gönderiyor ama sonrasında Türk ordusu YPG karargahlarını vuruyor, bu kabul edilemez, biz de kabul etmiyoruz.