
Adem Özgür
Donald Trump’ın ABD askerinin Suriye’den çekileceğine dair yaptığı açıklamayla ilgili süren tartışmalar yeni bir boyut kazandı.
Beyaz Saray’daki Bakanlar Kurulu toplantısında konuşan Trump, ABD askerinin Suriye’den “bir süre sonra” çekileceğini, ancak bunun için bir zaman dilimi vermediğini söyledi.
Pazar günü Trump ile bir görüşme yapan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ise gazetecilere yaptığı açıklamada, Trump yönetiminin Suriye’den çekilmenin “nasıl daha iyi uygulamaya konabileceği konusunda yeniden değerlendirme” halinde olduğunu açıklamıştı.
Graham, “Şu an daha akıllı hareket ederek biraz daha ağırdan alıyoruz. Bir duraklama halindeyiz ve Başkan’ın amaçladığı çekilmeyi nasıl daha iyi bir şekilde gerçekleştirebiliriz konusunu yeniden değerlendiriyoruz. Önümüzdeki birkaç hafta içinde neler olacağını göreceğiz” demişti.
Öte yandan Graham, Trump’ın Kürtlerin içinde bulundukları durumun farkında olduğunu belirterek, şunları ifade etmişti:
“Hiç kimse yokken Kürtler yanımızdaydı. Ve Başkan da onların içinde olduğu durumun farkındadır. Trump, Türkiye ile konuşacak ve onlara ihtiyaçları olan tampon bölgeyi alacakları konusunda güvence verecek. Şu dünyada son istediğimiz şey Kürtler ve Türkler arasında bir savaş. Bu durum DAİŞ üzerindeki baskıyı azaltır ve daha da önemlisi İran bu durumun kazananı olur.”
ÖZPEK: YENİ KARARLAR ALINMIŞ OLABİLİR
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek, Trump’ın ABD askerinin Suriye’den çekilmesi konusunda yeni kararlar almak zorunda kaldığını belirtti.
K24’e konuşan Doç. Dr. Özpek, Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’ın Türkiye’ye gelerek Suriye’den çekilme ve DAİŞ’le mücadele konularını görüşeceklerini belirterek, şu yorumda bulundu:
“Trump, ABD askerinin Suriye’den çekilmesi konusunda yeni kararlar almış olabilir. Bu kararlar içerisinde ABD’nin Şam rejimiyle yakınlaşması da söz konusu olabilir. Dolayısıyla çekilme konusunda şimdilik bir takvim verilmemiştir.”
ASLAN: SURİYE SAVAŞI TRUMP İÇİN KÂRLI OLMAYABİLİR
Trump’ın çekilme kararını değerlendiren eski Avusturya Federal Parlamentosu milletvekili ve hukukçu Berivan Aslan ise, şöyle konuştu:
“Donald Trump bir tüccardır, bu yüzden onun bir siyasetçi gibi düşünmesini bekleyemeyiz. Trump için daha çok ekonomik kâr ve ekonomik ortaklık içerisine girebileceği adımlar öncelik taşıyacaktır. Öte yandan Suriye savaşı Trump için kârlı bir savaş olmayabilir. Trump, Rusya’ya karşı zora sokulmuş olabilir, durup beklemek gerekiyor.”
K24’e konuşan Aslan, Kürtlerin Ortadoğu’da kendilerini var ettiklerini ifade ederek, “Kürtler, potansiyellerinin farkına varan ve kendileriyle bir araya gelmek isteyen her güçle çalışabilir. Çünkü Ortadoğu’da çıkarlar her an değişebilir. Kürtler de bu çıkarlar doğrultusunda hareket etmelidir, neticede siyaset bir müzakeredir” dedi.
Afrin’e yönelik operasyonu örnek veren Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kimse Kürt’ün kaşı, gözü için merhamet duyarak hareket geçmez, bakın Afrin bunun en son örneğidir. Kürtler artık buradan ders çıkarmalıdır; Kürt birlik olup diplomasiye ağırlık vermelidir.”
ÇİVİROĞLU: KÜRTLERE VERİLEN SÖZLER BOŞ BIRAKILDI
Beyaz Saray’daki gelişmeleri yakından takip eden gazeteci – analist Mutlu Çiviroğlu, Trump’ın seçim kampanyası sürecinde ABD askerinin Suriye’den çekileceğine dair açıklamalarının olduğunu hatırlatarak, son açıklamanın ani olması ve askeri yetkililere danışılmadan yapılmasından dolayı tepki yarattığını vurguladı.
K24’e konuşan Çiviroğlu, çekilme kararının ardından gelen istifaların daha çok Kürtlere verilen sözlerin yerine getirilmediği, DAİŞ’in henüz yenilmediği ve Suriye sahasının İran ile Rusya’ya bırakılacağı yönünde olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Tüm bu nedenlerden dolayı Lindsey Graham’in başını çektiği ABD’li senatörler yoğun çaba içerisinde. Graham’in Kürtleri ciddi bir şekilde savunmasının sebeplerinden biri; orada elde edilen başarıyı gözleriyle görmesidir. Graham her seferinde Kürtlerin yalnız bırakılmaması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca Kürtlere yönelik Demokratlar’dan ve Cumhuriyetçiler’den de sıkça destek açıklamaları yapılıyor.”
“ABD BASININDA TEPKİ VAR”
Trump’ın kararına karşı çıkanların genellikle Kürtlere sempatiyle yaklaştığını ve Kürtlerin DAİŞ’i durdurduğu, Kürtlerin Kobani’yi kurtardığı ve Rakka’da DAİŞ’e karşı Kürtlerin mücadele verdiği yönünde olduğunu söyleyen Çiviroğlu, “Karara karşı çıkanlar, Kürtlere verilen sözlerin boşa çıkarıldığını, Kürtlerin hem Türkiye’ye hem de Suriye hükümetine karşı savunmasız bırakıldığını ve bu nedenle Kürtlere vefasızlık yapıldığını söylüyor. Başka bir tartışma konusu da Türkiye’nin Suriye’de Kürtlerin kazanımlarını yok etmek istediği yönünde” şeklinde konuştu.
Amerikan kamuoyunda tepkilerin devam ettiğini belirten Çiviroğlu’na göre, Amerikan basınında kabul gören görüşün, Erdoğan’ın, Trump’ın çekilme kararında etkili olduğu yönünde.
Trump’ın temel politikasıyla ilgili değerlendirmede bulunan Çiviroğlu, “Trump, ‘ABD dünyanın politik gücü ve dünyanın jandarması değil, gereksiz yere para harcıyoruz. Bu parayı ve gücü ABD’ye getirip, ABD için kullanmalıyız’ görüşünde. Bu görüşünü seçim kampanyası boyunca sürdürdü. Ancak dediğim gibi bu açıklama zamanlama ve söyleyiş biçimi olarak sürpriz oldu” şeklinde konuştu.
ÜST DÜZEY TEMASLAR
ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’la Pazartesi günü Türkiye’yi ziyaret edecek.
Twitter hesabından açıklama yapan John Bolton, “ABD güçlerinin Suriye’den çekilmesi, DAİŞ’in tekrar ortaya çıkmaması, DAİŞ’e karşı bizimle savaşmış olanların pozisyonlarını koruması ve İran’ın bölgedeki kötü niyetli faaliyetleri ile mücadele edilmesi konusunda müttefiklerimizle nasıl çalışacağımızı görüşmek üzere Türkiye ve İsrail’e gidiyoruz” dedi.
POMPEO’NUN AÇIKLAMALARI TARTIŞMA YARATTI
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, “Başkan Donald Trump sadece çekilmeyi değil, bölgedeki diğer tüm konuları ortaya koydu. Bunlar Kürtlerin Türkler tarafından katledilmemesi konusunun güvence altına alınmasının önemi ve Suriye’deki dini azınlıkların korunması. Tüm bunlar Amerikan misyonunun hala önemli birer parçası” demişti.
Pompeo’nun açıklamalarına yanıt veren Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise şunları belirtti:
“Bakan Pompeo’nun PYD/YPG terör örgütünü Kürtlerle özdeşleştirmesi, eğer kasıtlı değilse, endişe verici bir bilgi eksikliğini göstermektedir. Türkiye, Suriye’nin siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne kasteden ve kendi milli güvenliğine karşı varoluşsal bir tehdit oluşturan PKK/PYD/YPG ile DEAŞ terör örgütlerine karşı mücadelesini kararlıkla sürdürecektir. Kürtler dahil tüm Suriye halkını kucaklayan ülkemizin bir terör örgütüyle mücadelesinin Suriye’deki belirli bir topluluğun hedef alındığı şeklinde çarpıtılarak takdim edilmesi asla kabul edilemez.”
https://www.kurdistan24.net/tr/news/b4134224-d75d-4c0e-aaf5-a6dcff460d3e