Haseke’de bulunan gazeteci Mihemed Hesen ile şehirdeki son durumu görüştük
Haseke’de birkaç gün boyunca YPG ve Esad rejimine bağlı güçler arasında çatışmalar yaşandı. Şu an orada son durum ne?
Mihemed Hesen: YPG ve rejim arasındaki çatışmalar karşılıklı olarak iki gün önce durdu. Rejimle hareket eden birkaç grup vardı, bunlardan biri şehirdeki Arapların oluşturduğu Mukanain, diğeri de İran rejimine bağlı Muhawir. Haseke Belediyesi’nin Kürt çalışanları birkaç gün önce gaz dağıtırken Mukanain grubunun üyeleri tarafından tutuklandılar. YPG bu tutuklamayı kabul etmedi ve taraflar arasında çatışmalar başladı. Suriye rejiminin denetiminde olan Sabax, Xoşman gibi mahalleler ve Talebe bölgesi YPG güçlerinin kontrolü altına geçti. Yine İtfaiye tarafları da YPG’nin kontrolüne geçti ve çatışmalar sonucunda 2 YPG savaşçısı, 7 Asayiş üyesi şehit düştü, 2 sivil yaşamını yitirdi.
Yakından takip ettiğimiz bu çatışmalarda dikkatimizi çeken bir şey var ki o da bu savaşın Suriye rejiminin savaşı değil İran’ın savaşı olmasıydı. Kanas silahı çok iyi kullanan keskin nişancılar vardı, Salihiye, Mufti, Tilhacer gibi Kürt mahallerine havan topuyla saldırıyorlardı. Yine, Suriye rejimi tankları ve uluslararası anlaşmalara göre yasak silahları da bu çatışmalarda kullandı.
Haseke’de daha önce de Kürtler ve rejim arasında çatışmalar yaşanmıştı. Yaşanan son çatışmaların önceki çatışmalardan farkı ne?
Mihemed Hesen: Bu sefer çatışmalarda Muhawir de var. Muhavir üyeleri İran rejiminden ve Lübnan Hizbullah’ından kişiler. Bunlar birkaç ay gelip Haseke’ye yerleştiler. Daha önce Haseke’de YPG ve rejim ile ona bağlı Mukanain arasında yaşanan çatışmalarda rejim ile Mukanain YPG karşısında duramayıp, bir iki gün içinde geri çekiliyordu. Fakat bu sefer dışarıdan kimseler de vardı çatışmalarda. Bu biraz da bilinçli bir şekilde yapıldı. Suriye rejimi Haseke’de demografik değişiklikler yaratmak istedi. Bilindiği üzere Kobanê’de Suriye rejimi Kürtleri Kobanê’den çıkarmak için IŞİD’in desteğini aldı. Haseke’de Suriye rejimi Mukanain ve Muhavir’i kullandı ve çatışmalarda evlerine rastgele atılan havan toplarının düştüğü birçok Kürt Haseke’yi terk etti.
Değindiğiniz bu Muhavir konusu önemli bir konu. Rejimin Haseke’de gücünü artırmak için savaş tecrübesi olan bu kişileri kullandığını iddia ediyorsunuz. Gözlerinizle gördüğünüz Muhavir üyesi oldu mu, hangi kaynaklara dayanarak Haseke’de İranlıların olduğunu söylüyorsunuz?
Mihemed Hesen: İki ay önce hem Arap hem de Kürt haber sitelerinde bazı Hizbullah gruplarının İran’dan Haseke’ye geldikleri yazılmıştı. Hatta çıkan haberler arasında gelen grupların YPG’yi eğitmeye geldikleri gibi bir yalan haber de çıkmıştı. İşte iki ay önce Haseke’ye gelenler çıkan çatışmalarda yerlerini aldılar. YPG ve Asayiş güçleri onları Kürt mahallelerine yaklaştırmıyorlar. Herkes bazılarının Kürtler ve Araplar arasında ırkçılık üzerine bir savaş çıkarmak istediğini biliyor.
Peki, Suriye rejimi bu planında başarılı oldu mu?
Haseke’de Salihiye, Mufti, Tilhacer, Kellafê gibi Kürt mahalleri var. Yine şehir merkezinde de bazı yerlerde Kürtler var. Kürt halkı belediyeyle birlikte gaz ve ekmek dağıtıyorlar. Bu arada su dağıtım merkezinin YPG’nin kontrolünde olduğunu belirtelim. Genel olarak hayat normal seyrinde devam ediyor diyebiliriz. Fakat çatışmaların başlamasından itibaren ilk iki gün Suriye rejimi sert bir şekilde Kürt mahallelerine saldırdı. Bu saldırılarından dolayı Hasekeli Kürtler Qamişlo ve Amude taraflarına doğru gittiler.
Bugün demokratik özerkliğin yıldönümü. Bu demokratik özerklikte bölgenin Arapları, Süryanileri, Ermenileri var. Suriye rejimi halkın iradesiyle oluşturulan demokratik yönetimden rahatsız ve onu bozmaya çalışıyor. Fakat saldırılarının bu yönetim üzerinde herhangi bir etkisi yok. Rojava yönetimi bugün ikinci yılına giriyor.
İki gündür herhangi bir çatışma olmadığını belirttiniz. Basında çıkan bazı haberlere göre bir takım görüşmeler yapmaları için Şam’dan bir heyet gönderilmiş. Askeri ya da siyasi bazı önemli kişiler Kürtlerin eline esir düşmüş olabilir mi, ne dersiniz?
Mihemed Hesen: İnternete düşen bu tür haberlerin teyit edilmiş bir tarafı yok. Bazıları bazen Ali Memlük esir düşmüş diyor, bazıları başka isimler veriyor. Bir gazeteci olarak takip ettiğim kadarıyla henüz herhangi bir görüşme yapılmamış. Bölgede yaşayan halkların zarar görmemesi, çatışmaların durması ve Haseke’yi terk eden insanların bir an önce evlerine dönmeleri için görüşmelerin yapılmasını da şahsen doğru buluyorum.
Kimi uzmanlar Haseke’de yaşanan çatışmaları Kobanê’ye bağlıyor. Rejimin bu çatışmalarla Kobanê’de IŞİD’e karşı büyük bir başarı elde eden YPG’yi durdurmak istediğini söyleyenler olduğu gibi IŞİD ile rejim arasındaki bağlantıyı anlamakta güçlük çekenler de var. Siz de rejim ile IŞİD arasında bir ilişkinin olduğunu iddia ettiniz, bu nasıl bir ilişki?
Mihemed Hesen: Bugün demokratik özerkliğin yıldönümü ve önceki gün Miştenur Tepesi YPG’nin eline geçti. Haseke’deki saldırılar da birkaç gün önce başladı. IŞİD ile rejimin birbirleriyle bağlantıları var bu çok da şaşırılacak bir şey değil bence. Haseke’deki saldırılar başlamadan dört gün önce IŞİD’i destekleyen Arap aşiretleri ile rejim arasında Haseke’de geniş çaplı bir toplantı yapılmıştı. Bölgedeki halklar arasında mezhebe ve ırka dayalı, özellikle de Kürtleri zor durumda bırakacak bir savaşı amaçlıyorlardı. Bilindiği üzere Hristiyanların bir kısmı rejim tarafında bir kısmı da demokratik özerklik, onlara kimse bir şey yapamaz.
YPG ve Asayiş’ten ve sivil Kürtlerden hayatını kaybedenler oldu. Peki, öldürülen rejim askeri sayısı hakkında bir bilginiz var mı?
Mihemed Hesen: Birkaç üst rütbe generalleri şu an YPG’nin elindeler. Önceki gece Mukanain grubundan üç kişi öldürüldü. Bunun dışında yaklaşık 50 Mukanain ve rejim askeri de YPG’nin elindeler.