Head of Afrin Canton: ‘We Exist and We Are Here’

Image

Hevi Ibrahim (in white jacket) at a rally: ‘We have many Kurdish women who have led their communities in the past.’ Photo: ANHA

Hevi Ibrahim, named prime minister of the Kurdish Afrin Canton declared by the Democratic Union Party (PYD) last week, says that women are “leading the revolution” in Rojava (Syrian Kurdistan) and elsewhere. “We exist and we are here,” she says about the administrations also declared by the PYD last month in Cizire and Kobani. In this interview with Rudaw, she says that the declaration of the self-rule administrations was a response to the Geneva II conference, to which the PYD was not invited. Below is an edited transcript of her comments:

Rudaw: You declared the autonomous Afrin Canton on Wednesday. What are your feelings and thoughts about this? What does this declaration mean?

Hevi Ibrahim: We hope to fulfill our people’s expectations, their demands. We will try to do our duty to our people and their needs in the following days. This administration has been put together by the people of this region and their free will. We have already been governing the Ciyaye Kurmenc (Kurdish Mountain) region and Afrin area.  However, international powers have not realized this yet. The declaration of this administration was a great answer to them. We exist and we are here. This self-rule administration has been the best response to Geneva II. Since they did not invite us there, we will not recognize any decision that will be made by them.

Rudaw: As a woman, how is it to be the head of an administration in a region like the Middle East?

Hevi Ibrahim: It might be an interesting situation for the Middle East, but it is not for the Kurds. We have many Kurdish women who have led their communities in the past. There are many examples before me. I just follow their path. Especially in Afrin, and throughout the Rojava Region, women are leading the revolution.

Rudaw: In addition to being a woman, you are also an Alevi Kurd, which is another oppressed identity.

Hevi Ibrahim: Yes, that is correct. The place that I was born, Mabada, is a Kurdish-Alevi town. The Alevi struggle is very old, since they have been suppressed for many years. Alevis have had the idea of freedom and democracy for a very long time. I’m sure this suppressed Alevi identity has an impact on me and where I am today. However, my Kurdish identity is the main identity and we do not act differently towards any nations or beliefs.

Rudaw: Are other ethnic and religious elements involved in your government?

Hevi Ibrahim: Absolutely! There are Yezidis and Kurdish-Alevis. Two Arab tribes are involved in the cabinet. For instance, one of my assistants, Mustafa Abdulhamid, is an Arab and the minister of international relations, Suleiman Jafer, is a Yezidi Kurd.

Rudaw: You are talking about a multi-cultured structure of the society and the administration. You also talked about how the big powers did not want to take you all into consideration. What do you think the reason is for that?

Hevi Ibrahim: The interests of some powers conflict with what Kurds stand for. They think that if Kurds gain their freedom it will bring many changes and they are worried about this. In other words, Kurdish freedom is against their interest.

Rudaw: What do you plan on doing to gain the support of the international community and world public opinion?

Hevi Ibrahim: Right now we are celebrating the newly declared self-rule administration with our people. We will definitely decide on how we will build relationships with them. Also, we will certainly build relationships with non-governmental and governmental organizations as well.

Rudaw: We know that Afrin has been under an embargo for a long time. What’s the current situation like?

Hevi Ibrahim: True! The Kurdish Mountain Region has been under an embargo for months now. However, the effort and the struggle of our people are great. Our people share everything, happiness, sadness, whatever they own, with each other and they’re just trying to have a decent lifestyle. That’s why they’re resisting against the existing blockade. We are hoping that this embargo will end soon.

Rudaw: The active role of women in Rojava has received the attention of many American and European journalists. As a woman, do you have a message for Kurdish and all the other women in the world?

Hevi Ibrahim: I want all women, particularly Kurdish women, to be successful. And I can state that Kurdish women will lead all the other women in the world. We want the women of Rojava to participate in self-rule in the administrative level. We want them to work more, because women have always been ignored in the past. Women in Rojava have led the revolution. For this very reason, they need to take their very well deserved posts in the administrations. I would like to get the attention of all the Kurds’ and democratic institutions via the media. They should support and help us build this administration strongly. Both humanitarian and any other type of help is needed in order to maintain, protect, our newly established self-rule administration.

http://rudaw.net/english/interview/02022014

Hêvi Îbrahim: Devrime Kadınlar Öncülük Etti

Suriye ‘de Kürtlerin elinde bulunan bölgelerde demokratik özerkliğin ilanı tamamlandı. Cizire ve Kobani’den sonra Afrin kantonunda da özerklik ilan edildi. Afrin Kantonu Başbakanı Hêvi Îbrahim, Radikal’in sorularına yanıt verdi.

 

Sayin Îbrahim Çarşamba günü Afrin Kantonu’nun ilanı gerçekleşti. Öncelikle duygu ve düşüncelerinizi öğrenelim. Bu ilan ne anlama geliyor?

Evet, Afrin Kantonu yönetimi ilan edildi. Ümit ediyoruz ki halkımızın ihtiyaçlarına, taleplerine cevap veririz. Önümüzdeki günlerde halkımızın ihtiyaçlarını karşılamak için görevimizi yerine getirmeye çalışacağız. Bu yönetim burada yaşayan halkımızın iradesiyle oluşturduğu kendi öz yönetimi. Zaten Kürt Dağı Bölgesi’ni yani Afrin ve çevresini uzun zamandır kendimizi yönetiyor ve koruyorduk.

Fakat uluslararası güçler bu durumu hala görmüş değiller. Bu yönetimin ilan edilmesi kazanımlarımızı göstermek açısından onlara bir cevap oldu. Biz varız ve buradayız. Özellikle de Cenevre 2 Konferansı’na bir cevap oldu bu yönetimin ilan edilmesi. Onlar bizi bu kongreye davet etmedikleri için biz de onların alacağı kararları kabul etmiyoruz.

Bir kadın olarak Ortadoğu gibi bir yerde yürütmenin başına seçilmeniz ne anlama geliyor?

Evet, Ortadoğu coğrafyasında ilginç bir durum olabilir ama biz Kürtler için değil. Çünkü biz Kürtlerde daha önceleri de birçok kadın topluma öncülük etmiştir. Benden önce de çok örnek var, ben de onların yolundan yürüyorum. Özellikle Afrin’de ve Rojava’nın tamamında kadınlar bu devrime öncülük etmektedirler.

Kürt ve kadın olmanın dışında, bir de başka bir ezilen kimlik olan Alevi kimliğiniz var…

Evet doğrudur. Benim doğduğum yer olan Mabada Alevi Kürt kasabası. Aleviler ta eskilerden beri zülüm gördüklerinden, onların mücadelesi de eskilere dayanıyor. Aleviler özgürlük ve demokrasi düşüncesine çok önceden sahip olmuşlardır. Ezilen Alevi kimliğinin de bulunduğum konumda önemli bir rolü vardır mutlaka ama biz hiçbir etnik ve inançsal kimliğe farklı bir davranışta bulunmuyoruz.

Toplumun diğer etnik ve dinsel unsurları da hükümetiniz de yer alıyor mu?

Elbette yer alıyorlar. Yezidi ve Alevi Kürtler var. İki Arap aşireti var bizimle ve kabinede üyeleri var. Benim bir yardımcım Mustafa Abdülhamid Arap mesela. Dışişleri Bakanımız Süleyman Cafer ise Yezidi.

Demokratik ve çok kültürlü zengin bir yapıdan söz ediyorsunuz. Siz de biraz büyük güçlerin sizi görmek istemediğinden bahsettiniz. Bunu sebebi nedir sizce?

Bazılarının çıkarları Kürtlerin kazanımlarıyla çatışıyor. Onlar Kürtlerin kazanması ve özgürleşmesinin büyük değişimleri beraberinde getireceğini düşünüyor ve bundan kaygı duyuyorlar. Yani onların çıkarlarına ters geliyor.

Uluslararası toplumun desteğini almak için önümüzdeki dönemde ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Şimdilik halkımızla birlikle ilan edilen yönetimlerimizi kutluyoruz. Tabi ki onlarla nasıl ilişki kuracağımıza da ilerde karar vereceğiz. Sivil toplum örgütleri ve hükümet kurumlarıyla ilişkilerimiz olacak hiç şüphesiz.

Afrin bölgesinin uzun zamandan beri abluka altında olduğunu biliyoruz. Şu anki durum nedir?

Doğru. Kürt Dağı Bölgesi 5-6 aydır abluka altında. Fakat Kürt halkının iradesi ve çabası büyük. Çünkü sevinçlerini, üzüntülerini, mal ve mülklerini yani her şeylerini birbirleriyle paylaşıyorlar ve güzel bir yaşam sürdürme çabasındalar. O nedenle de var olan ambargoya karşı direniyorlar. Önümüzdeki dönemde bölge halkını çok yıpratan bu ambargonun son bulacağını umut ediyoruz.

Özellikle kadınların Rojava’daki etkin rolü bölgeyi ziyaret eden Avrupalı ve Amerikalı gazetecilerin dikkatini çekiyor. Bir kadın olarak Kürt ve dünya kadınlarına bir mesajınız var mı?

Bütün kadınların özellikle Kürt kadınlarını başarılı olmalarını istiyorum. Ve şunu da söyleyebilirim ki Kürt kadını tüm dünya kadınlarına öncülük edecektir. Rojavalı kadınlardan isteğimiz yönetimlere katılım sağlasınlar. Daha fazla çalışsınlar, çünkü kadın bugüne kadar hiç görülmüyordu. Özellikle de Rojavalı kadınlar devrime öncülük etmişlerdir. Bu yüzden kendi meşru yerlerini almaları için mutlaka yönetimlerde de yer almalıdırlar.

Sizin aracılığınızla tüm Kürt kamuoyuna ve demokrasi güçlerine de seslenmek istiyorum. Bu yönetimin sağlam temellere oturması için bize yardım ve destek sunsunlar. Hem insani yardım, hem de yeni olan hükümetimizin ayakta durması için her türlü yardım ve desteklerini bizlerden esirgemesinler.

http://www.radikal.com.tr/dunya/hvi_ibrahim_devrime_kadinlar_onculuk_etti-1173666