İsmet Hasan: Yakın Bir Zamanda Kobanê’yi Özgürlüğüne Kavuşturacağız

10917470_783677295048076_3950306464498643584_n

Mutlu Çiviroğlu https://twitter.com/mutludc

Son iki üç gündür Kobanê’de yoğun çatışmaların olduğu aktarılıyor, savaş cephesinde son durum ne?

İsmet Hasan: Çatışmalar yaklaşık dört aydır aralıksız devam ediyor ve Kobanê’de tarihi bir direniş sergileniyor. Herkes sadece dört ayı hesaplıyor fakat aslında bir buçuk, iki yıldır Kobanê’de savaş var. IŞİD, Kobanê’nin merkezini birkaç gün içinde almak için Suriye ve Irak’ta topladığı gücün büyük bir kısmını buraya yığmıştı. Hem YPG ve YPJ güçlerinin direnişi hem Amerika’nın, Fransa’nın ve koalisyondaki diğer birçok ülkenin yardımıyla Kobanê düşmedi. IŞİD bütün dünyayı hedef alan bir terör örgütü ve bu çetelere karşı Ortadoğu’da bir tek YPG ve YPJ savaşıyor. Kazanacağımıza inanıyoruz, zafer bizim olacak. Çünkü daha dün yine Rakka, Minbic ve Bab’dan getirdikleri tanklar ve toplarla saldırdılar ve YPG ve YPJ onlara karşı hafif silahlarla direndiler, yine de Kobanê’nin merkezine geçemediler. Savaşçılarımız bütün IŞİD çeteleri yok edilene kadar savaşmaya söz vermişler. Şehitlerimize söz vermişler ve halkımıza ve insanlığa sahip çıkmak istiyorlar.

Peki, bu cevabınızdan artık Kobanê’yi IŞİD’ten tamamen kurtarmaya daha yakın olduğunuzu söyleyebilir miyiz?

General Ismet

Ismet Hasan

İsmet Hasan: Yakın bir zamanda Kobanê’yi özgürlüğüne kavuşturacağız. Biz daha çatışmaların başında Kobanê’nin düşmeyeceğini, IŞİD çetelerinin ancak cesetlerimize basarak Kobanê’yi alabileceklerini söylemiştik. Fakat Kobanê’nin merkezini tamamen özgürleştirdikten sonra tehlikenin devam edeceğini belirtmemiz lazım. Çünkü çevresinde 35-40 km arası bir mesafeye kadar uzanıyor Kobanê.

 

Gelen son haberler çatışmaların çok şiddetli olduğu yönünde. Eğer Kobanê’de bir zafere yakınsanız nasıl oluyor da çatışmalar bu kadar şiddetli olabiliyor?

İsmet Hasan: Biz sokak sokak, ev ev ilerleyince onlar da daha fazla direnmeye başlıyorlar. IŞİD’e sürekli takviye ekipler geliyor. Onların Kobanê’de yenilmesi bütün Ortadoğu’da yenilmesi demek. Musul, Rakka gibi büyük şehirleri kısa bir sürede alan IŞİD’in küçük bir şehirde bozguna uğratılması IŞİD’in zoruna gidiyor. Buradan çıkmamak için var güçleriyle saldırıyorlar.

Asayiş ve Miştenur Tepesi şu an ne durumda?

İsmet Hasan: Çatışmalar şu an doğu cephesinde, Asayiş, Miştenur Tepesi ve su havuzu çevresinde devam ediyor.

Son çatışmalarda kaç IŞİD üyesi öldürüldü, Kürt güçlerinin kayıpları var mı?

İsmet Hasan: Birçok IŞİD çetesi öldürüldü, dün Mekteba Reş (Kara Okul) taraflarında elimize 7 ceset geçti. Tanklarla saldırmışlardı, bu bir savaş, bizim de yaralılarımız ve şehitlerimiz vardı. Tam bir sayı veremiyorum henüz fakat sayıdan ziyade burada sergilenen direniş önemli.

Hem dünya basınında hem Kürt basınında yer alan haberlere göre Kobanê’nin %80lik bir kısmı IŞİD’ten kurtarılmış durumda. Doğru mu yüzdelik?

İsmet Hasan: Savaş var ve bu sürekli değiştiği için net bir yüzdelik vermek zor açıkçası. Fakat birçok nokta kontrolümüz altına geçti. Botan Mahallesi’nin doğu ve batı tarafları, Kültür ve Sanat Merkezi, Asayiş tarafları, Belediye ve yanındaki okul, Sukul Hal ve su havuzu bizim elimizde.

Peki, şehri tamamen kurtardığınızda köyler daha kolay bir şekilde mi geri alınır?

İsmet Hasan: Kabul etsek de etmesek de onların köylerde direneceği de bir gerçek. Bizim için esas olan zaten kaybettiğimiz yerlerin hepsini geri almak. IŞİD Kobanê’de büyük kayıplar verdi, bütün sokaklarda cesetleri var. 350 köyde de elbet çatışmalar olur, IŞİD kolay kolay bırakmaz. Onları rahat bir şekilde köyden uzaklaştırabilmemiz için ağır silahlara ihtiyacımız var. İki yıldır her taraftan kuşatılmışız, çok mağdur bir durumdayız. Öyle zor şartlar altında kaldık ki mecbur halkın kendi kişisel silahlarını topladık. Bütün dünya masum insanları katleden, kadın satan bu çetelere karşı Kobanê direnişine sahip çıkmalı.

YPG, YPJ ve Kobanê’deki direniş IŞİD’e artık yürütülen savaşta artık bütün dünyanın bildiği birer sembol oldular. Kanton yönetimi olarak, Kobanê’de yaşayanlar olarak kamuoyunun desteğinden memnun musunuz yoksa bu destek yetersiz mi?

İsmet Hasan: Koalisyonun hava saldırılarından memnunuz. Başta Amerika olmak üzere koalisyonda yer alan bütün ülkelere teşekkür ediyoruz. Fakat sadece etkili hava saldırıları ile IŞİD bitirilemez, karada da etkili bir mücadele lazım. Bunun için öncelikli ihtiyacımız ağır silahlar. Çünkü sokak savaşı mücadelesi biraz olan bir savaş türü. Yine dünyanın dört bir yanından bize destek çıkan bütün insanlara da tek tek teşekkür ediyoruz.

Önceki röportajlarımızda da IŞİD’in sadece Kobanê’yi değil bütün dünyayı hedef aldığını, terörün dünyanın her tarafında aynı olduğunu belirtmiştiniz. Bugün Paris’te Charlie Hebdo dergisine bir saldırı gerçekleşti ve saldırıda 12 kişi yaşamını yitirdi. Uluslararası toplum saldırıyı sertçe kınıyor. Şu an gündemde bu saldırı var, bu saldırı hakkında neler diyeceksiniz?

İsmet Hasan: IŞİD dışında sivil insanları kesen, öldüren başka bir örgüt yok. Örgüt demek bile ağır geliyor, bu çeteler bu saldırıların suçlusu. Biz de kanton yönetimi ve Kobanê halkı olarak bu vahşi saldırıyı kınıyor Fransız halkına bağ sağlığı diliyoruz.

Bu vesileyle tekrar vurgulamak istiyorum ki IŞİD ve benzeri grupları yok etmek için bir kuvvet oluşturulmalı. Bunu da belirtmek istiyorum açıkçası, kuzeyimizdeki komşumuz da onlara çok destek verdiler. Bizim için bizim üzerimizde olan tehlike yarın onların, öbür gün bütün dünyanın üzerinde olur. Fransa, Amerika, Suudi Arabistan, ta Libya’ya kadar her tarafı hedef alıyorlar. İnsanlıktan nasibini almamış bu insanlar hiçbir şeyi kabul etmiyorlar. Herkes insanlık için bir şeyler yapmalı artık. Biz bütün dünya için dünyada bir tek IŞİD üyesi kalana kadar onlara karşı mücadele yürüteceğimize söz veriyoruz.

Kobanê’nin yeniden inşası kanton yönetimi olarak bir komite kurmuşsunuz, biraz da bu komiteden bahsedebilir misiniz?

İsmet Hasan: Alanında tecrübeli mühendislerin, doktorların, öğretmenlerin ve diğer meslek erbaplarının kurmuş olduğu bir komite bu. Bu komite Kobanê’deki hasarı tespit edecek ve çeşitli çalışmalar yürütecek. Yarın öbür gün sivil insanlarımız yerlerine yurtlarına dönmek isteyecekler fakat her taraf harap olmuş durumda, sağlam kalmış bir tek ev yok. Bunun için de Kobanê’nin desteğe ihtiyacı var, bütün uluslararası kuruluşlar, devletler Kobanê’ye destek çıkmalılar.

Son olarak da sizinle ilgili özel bir soru sormak istiyorum. Sosyal medyada bazı fotoğraflarınız paylaşılıyor. Siz ve iki oğlunuz cephede savaşıyorsunuz sanırım. Sizi merak eden okurlarımız için kendinizi tanıtır mısınız biraz?

General Ismet ve Cocuklar

İsmet Hasan: Bu soruyu sorduğunuz için daha heyecanlıyım şimdi ve heyecandan konuşmakta güçlük çekiyorum açıkçası. İnsanın ülkesi için ne yaparsa yapsın azdır. Biz insanlık için, toprağımız ve namusumuz için savaşıyoruz. Kırk oğlumu da bu onur savaşında kaybetsem pişmanlık duymam. Büyük oğlumun adı Kajîn, diğerinin adı da Dilgeş. Kajîn ilk kez 3 yıl önce Afrin’de rejime karşı savaşa katıldı. Özgür Suriye Ordusu ve Fırat Volkanı savaşçıları ile birlikte rejime karşı savaşırken orada yaralandı. Eve döndükten sonra YPG’ye katıldı. Son çatışmalardan sonra Dilgeş de katıldı. Yaşı küçük olduğu için bazen bu konuda eleştiriliyoruz da. Fakat size saldırdıklarında yediden yetmişe herkes elinden geldiğini yapmalı. Yine bir kızım da gelip bize katılmış durumda. Benim kendi işim vardı, buğday, arpa alım, satımı ile uğraşıyordum. Fakat savaş çıkınca her şeyi bıraktım. Herkes ülkesine ve davasına sahip çıkmalı. Bundan onur duyuyoruz ve asla pişmanlık duymayacağız.

Ayşe Efendi: Uluslarasi Toplum Kürtlere Yardım Etmeli

Ayse Efendi, Syrian Kurdish Politician (Photo Yeniozgur Politika)

Ayse Efendi, Syrian Kurdish Politician (Photo Yeniozgur Politika)

Sayın Ayşe Efendi, Kobanê 19 gündür ağır saldırılar altında. Kimi medya kuruluşları IŞİD’in Kobanê’nin merkezine girdiğini bildiriyor. Bu haberler ne kadar doğru, son durum ne?

Ayşe Efendi: Bu tür haberler kesinlikle gerçeği yansıtmıyor, Kobanê’ye girmiş değiller. Bugün Kobanê merkeze birçok top attıkları doğrudur fakat hiç kimse yaşamını yitirmedi. YPG ve YPJ birlikte büyük bir direniş örneği sergiliyorlar. Yönetimden arkadaşlarımız da Kobanê merkezdeler, yine yaklaşık 10-15 bin insanımız da oradalar. Biz de kısa bir süreliğine bir iş için Suruç’a geldik ve döneceğiz. Buradan uluslararası güçlere seslenmek istiyorum: Kürtlere, Rojava halkına yardımcı olsunlar.

Nasıl bir yardım istiyorsunuz bu güçlerden?

Ayşe Efendi: Uluslararası güçler IŞİD’i saldırmak için Kobanê ve çevresine uçaklarını gönderdiklerini söylüyorlar, bu doğru. Fakat demek istediğim eğer bu güçler isterlerse anında IŞİD’i imha edebilirler. Maalesef uluslararası güçler Rojava’ya yeterli yardımı yapmıyorlar. Biz yardım derken, yiyecek yardımından bahsetmiyoruz, nereden ne şekilde olursa olsun ağır silah yardımı istiyoruz.

YPG ve YPJ direnişleriyle kendilerini ispatladılar ve bu güç sadece Kürtleri korumuyorlar. Hristiyanlar, Müslümanlar, Ermeniler, Süryaniler, Araplar, YPG ve YPJ bölgedeki bütün halkları ve dinleri korumaya çalışıyor. Bizimle birlikte savaşan Arap kardeşlerimiz de var. Biz koalisyon güçlerine IŞİD merkezlerinin koordinatlarını verebiliriz, bu koordinatları baz alarak saldırabilirler. IŞİD’in ağır silahları ve tankları var, özellikle de tanklarla saldırmaya çalışıyorlar. Fakat biz 3 yıldır değil, 30 yıldır savaşıyor ve direniyoruz. Biz halkımıza ve şehitlerimize özgürlük sözü vermişiz. Direnip kazanacağımıza inanıyoruz.

Kimi uzmanlar IŞİD’in artık Kobanê’ye çok yaklaştığını, dolayısıyla yapılacak saldırıların YPG’ye ve sivillere de zarar vereceğini söylüyorlar. Neler diyeceksiniz?

Ayşe Efendi: Hayır, tekrar ediyorum bu bilgiler kesinlikle yalan yanlış bilgiler. Kobanê merkeze giren bir tek IŞİD üyesi yok. Şehre 3-5 km uzaklıktalar. Bu tür haber yayınlayanlar özel bir savaş stratejisi yürüterek halkın Kobanê’yi tamamen terk etmesini, Kobanê’nin boşalmasını istiyorlar.

Kobanê’de sivil halkın kalmadığını, sadece YPG savaşçılarının kaldığını söyleyenler de var, bu ne kadar doğru?

Ayşe Efendi: Hayır 10-15 bin kadar insanımız şu an Kobanê’de. Onlar da Kobanê’yi koruyorlar, YPG ve YPJ için yemek hazırlıyorlar, her türlü yardımı yapıyorlar. Bir şey de eklemek istiyorum buna, Kobanê’nin etrafına hendekler kazıldı. Bir tek IŞİD’li bile Kobanê’ye giremez. Biz yine de IŞİD’i davet ediyoruz, gelsinler ve neler olacağını görsünler, Kobanê IŞİD’e mezar olur.

Bir iş için Suruç’a geldiğinizi ve Kobanê’ye döneceğinizi söylediniz. Tanınan, bilinen bir siyasetçisiniz, neden dönmek istiyorsunuz Kobanê’ye?

Ayşe Efendi: Ben şehitlere, Kobanê’ye ve halkıma söz vermişim. Savaşan çocuklarımızla birlikte olmak istiyorum, onlarla birlikte zafer gününü kutlamak istiyorum. 19 Temmuz’da da buradaydık biz çünkü YPG altın harflerle yeni bir tarih yazdı. Tarih bizden yana olacak ve harita değişecek, YPG ve YPJ zafer elde edecek ve ben bizim çocuklarımızla birlikte olacağım, bunun için Kobanê’ye dönüyorum.

Enwer Mislim: IŞİD Kobanê’de İkinci Bir Şengal Katliamı Yaratmak İstiyor

Sayın Enwer Mislim, son birkaç gündür IŞİD çok büyük bir güçle Kobanê’ye ve köylerine saldırıyor. Son saldırılar hakkında biraz bilgi verir misiniz, neler oluyor Kobanê’de?

Enwer Mislim

IŞİD, Kobanê’ye girmek için zaten bir yıla yakın bir süredir ağır saldırılıyor gerçekleştiriyordu. Fakat iki gün önce tekrar saldırmaya başladıklarında bu sefer buraya daha büyük bir güç yığdılar. Tanklar, toplar ve Musul’dan getirdikleri Hummer ve silahlarla Kobanê’ye yöneldiler. Kobanê’nin doğusundan, batısından ve kuzeyinden saldırarak bütün güçlerini ortaya koyup Kobanê’yi düşürmek istiyorlar. Burada bir katliam gerçekleştirmek istiyorlar. Şengal’de çocukları öldüren, kadınları kaçıran IŞİD, aynı şeyi Kobanê’de de yinelemek istiyor. YPG ve halk da bu radikal güçler karşısında onurlu bir direniş örneği sergiliyor. Fakat kullandıkları ağır silahlar yüzünden biraz zor durumda kaldığımız söylenebilir.

Kobane_Civilians

YPG’nin yayınladığı videolarda da görülen o ağır silahlar karşısında Kobanê halkı ne kadar direnebilir ki?

Kobanê halkı daha önce de direniş gücünü ispatlamıştı zaten ve bu direniş devam ediyor şimdi. IŞİD’i daha da vahşileştiren asıl şey, Musul’da ele geçirdikleri Amerikan silahları. Tanklar, toplar, Hummer ve uzun namlulu silahlarla saldırıyorlar. Kobanê halkı kanlanın son damlasına kadar direneceklerini söylüyorlar. Evet, direniş olarak büyük bir direniş söz konusu fakat bu tek başına yetmiyor, uluslararası güçlerin desteği lazım. Yine aynı şekilde Kürdistan ve dünyanın dört bir yanındaki Kürtlerin desteği lazım. Yani büyük bir tehlike söz konusu ve eğer Kobanê’de bir katliam geçekleşirse insan haklarını savunan kuruluşlar da bunun sorumlusu olurlar. Şengal’deki acıyı atlatmadan, bize Kobanê acısı yaşatmak istiyorlar.

YPH_Jazaa

Uluslararası bir destekten bahsediyorsunuz. Paris’te özel bir toplantı yapıldı, ABD Başkanı Obama’nın da IŞİD’e saldırdıkları yönünde birkaç defa açıklaması oldu. Uluslararası güçlerden size bir yardım gelmedi mi şimdiye kadar ya da bu uluslararası güçler ile destek için görüşmeler yapıyor musunuz?

Ne yazık ki bu saate kadar da herhangi bir yardım yapılmış değil. Paris’te yapılan ittifak ve Sayın Obama’nın açıklamaları bizi umutlandırdı fakat henüz ortalıkta bir şey yok. Başta Amerika olmak üzere, uluslaraası güçlerden, Rusya’dan, Fransa’dan, İngiltere’den Kobanê’ye destek olmalarını istiyoruz. IŞİD gittikçe büyüyor, eğer bir an önce pratiğe geçip IŞİD’e saldırmazlarsa, hiçbir güç daha sonra IŞİD’i durduramaz ve büyüyecek bir IŞİD çok büyük katliamlar gerçekleştirir.

Özellikle de Kürt basınında yer alan bazı haberlere göre Türkiye aktif bir şekilde IŞİD’e yardım ediyor. Sınıra gelen bir tren ile IŞİD’e yardım gönderildiği iddia ediliyor. Neler diyeceksiniz bu konuda, doğru mu bu iddialar?

Bize ulaşan bazı bilgilere göre bu yeni saldırılar başlamadan iki gün önce, Kobanê ve kuzeyi arasındaki bölgede, IŞİD’in sığınmaya çalıştığı bir köy var. Sınırdaki birkaç köyde Türk trenleri 10 dakika, 20 dakika gibi durmuşlar ve bazı yükler indirilmiş. Görgü tanıkları var, görüntüler var. Burada herkesin dikkatin bir noktaya çekmek istiyorum, IŞİD neden Kobanê’nin kuzeyinde ya da batısında değil de sadece doğusunda kuvvetli? Tren orada durduğu için IŞİD’e oradan yardım yapıldığı yönünde şüphelerimiz var.

Bahsettiğiniz bu görüntüler nerede? Kamuoyu bunlara nerden ulaşabilir?

Oralara yakın köylerde yaşayan insanlarımızın elinde sözkonusu görüntüler var. Fakat onların dört bir tarafa dağıldı. Yakın bir zamanda basın ile görüşmeler gerçekleştireceğiz, onlar da bunu dile getirebilirler. Uluslararası yardım kuruluşların yöneticileri de gelip trenin orada durduğuna tanıklık eden insanlarla görüşebilir. Hangi sebeple olursa olsun fark etmez, trenin IŞİD’in yakınında olduğu bir köyde durması akıllara IŞİD’e destek ihtimalini getiriyor.

IŞİD’in eline geçen köyler konusunda farklı söylentiler var. Bu IŞİD karşısında bir yenilgi mi yoksa YPG’nin elinden çıkan bu köyler IŞİD’e karşı bir taktik mi? Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, terk edilen köylerin sayısının 20 olduğunu söylüyor. Sizin elinizdeki bilgilere göre YPG’nin denetiminden kaç köy çıkmış ve bunun sebebleri neler?

Hepimiz biliyoruz ki IŞİD masum sivil insanları kesiyor, bu doğal olarak bir korku dalgası yaratıyor insanlarda. Yine IŞİD, siviller köyler, boşaltılsın diye, köylerin üzerine toplarla saldırıyor. YPG’nin elinden çıkan köy sayısı 15’dir ama direniş devam ediyor. İnsanlar IŞİD’in insanlık dışı saldırılarından korktuğu için köyleri boşaltıyorlar aslında. Kobanê’ye doğruya gidiyorlar. Fakat en kısa zamanda bize yapılacak yardım ile saldırıları en iyi şekilde püskürtmeyi planlıyoruz. Başta Amerika olmak üzere uluslararası güçlere bir kez daha seslenmek istiyorum, Fransa, İngiltere, Türkiye, IŞİD’in yok etmek isteyen bütün devletler bize yardım etmeliler.

Bazı okurlarımız soruyor, IŞİD şu an Kobanê’nin merkezine kaç km yakın?

25-30 kilometrelik bir mesafe aramızda var.

Uluslararası güçlere seslendiniz, peki Kürtlere neler diyeceksiniz?

Kobanê Kürtlerin iradesini temsil ediyor. Kobanê, Rojava’nın, Kürdistan’ın bir parçasıdır. Kobanê’nin düşüşü Kürdistanilerin yenilgisi olur, bunun için biz var gücümüzle direniyoruz. Sizin aracılığınızla başta dışardaki Kobanêli gençlere sesleniyorum, dönüp kendi halklarını korusunlar. Yine aynı şekilde Kürdistanlı genç kardeşlerimiz de, daha önce yaptıkları gibi tekrar glip Kobanê’ye sahip çıksınlar. Kürdistan’ın doğusundan ve güneyinden insanlar da yardım elini uzatıp, bu direniş katılmalılar. Nerede olursa olsun, herkes kendi yerinde, kendi imkanları doğrultusunda bir şeyler yapmalı. IŞİD’e yardım eden devletlerin konsolosluklarına gidip bu yardımı kesmeleri yönünde baskılar yapılmalı. Bize destek için bir kamuoyu oluşturulmalı. Dışardaki insanlarımızdan bunu bekliyoruz.

Bazı Kürt siteleri Kobanê’ye dönmek isteyen insanların sınırda Türkiyeli yetkililer tarafından engellendiğini yazıyorlar. Bu iddialar doğru mu?

Bazen bu tür sıkıntılar yaşanıyor, doğrudur. Fakat şu an bir savaş hali söz konusu ve gelmek isteyen insanlar Türkiye’deki yetkililer sorun çıkarsa da bir şekilde geçebilirler. Fakat biz Türkiye’deki yetkililerin, IŞİD’in Ortadoğu’da bir salgın hastalık gibi yayıldığını bilmelerini istiyoruz. Eğer IŞİD bu mıntıkayı ele geçirirse bir sonraki hedefi Türkiye olur. Bunun için Türk yetkiler bir kez daha oturup hesap kitap yapmalı ve Kobanê Kantonu’na destek çıkmalılar, yani gençlerin Kobanê’ye geçmesine de izin vermeliler.

Peki YPG’den kaç kişi yaşamını yitirdi ve IŞİD’den kaç kişi öldürüldü? Dün, Minbic hastanelerine birçok IŞİD üyesinin cesedinin getirildiği, birçok yaralınıın olduğu yönünde haberler vardı. Biraz da bu konuda bilgi verir misiniz?

Bu saate kadar 8 şehit verdik. 5 kişiyi dün ilan etmiştik, bugün de 3 kişi şehit oldu. Takip ettiğimiz kadarıyla ve köylerden bize ulaşan bilgiler doğrultusunda onlardan yüzden daha fazla kişi öldürüldü diyebiliriz. Büyük gruplar halinde geliyorlar fakat YPG direnişiyle bozguna uğratılıyorlar. Sadece Minbic’de değil, Tilabyad’de de kayıplar verdiler. Kimilerini de Türkiye’ye geçirip muayene ettirmek istediler.

Askeri olarak bu büyük bir başarı fakat bu büyük saldırıları YPG nasıl oluyor da az kayıpla püskürtebiliyor?

Onlar YPG noktalarına yüzlerce kişiyle saldırıyor ve YPG de savunmasını yapıyor. Elimizde hafif silahlar var fakat yine de sonuç alabiliyoruz. Biz savunma pozisyonunda olduğumuz için az sayıda şehit veriyoruz, bazen de taktiksel olarak geri çekiliyoruz ve sonra mevcut duruma göre hareket ediyoruz.

Peki Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nden size herhangi bir destek geldi mi?

Şu ana kadar herhangi bir destek söz konusu değil fakat sesimizi duysunlar, yardımlarını bekliyoruz. Güneyli kardeşlerimiz Şengal’deki acının ne kadar büyük bir acı olduğunu çok iyi biliyorlar. Aynı şeylerin Kobanê’de yaşanmasını istemeyen kardeşlerine yardım elini uzatıp seferberliğe katılmalarını umuyoruz.

Son olarak şunu sormak istiyorum: Kanton yönetiminden biri olarak köylerin arasında dolaşıyorsunuz, halkın morali nasıl, neler hissediyorlar?

Bölgede bir savaş söz konusu fakat yine de halkın morali yüksek. Sonuna kadar direneceklerini söylüyorlar. Çok az sayıda insanımız IŞİD’in vahşetinden korkup kendi yerlerini terk ettiklerini, terk edeceklerini söylüyorlar. Fakat genel olarak Kobanê halkı büyük bir direniş örneği sergiliyor. Kobanê’de yaşayan herkes, hatta Türkmenler ve Araplar da IŞİD’e karşı YPG saflarında savaşıyorlar. Halkları, dinleri yok etmek isteyen IŞİD’e karşı bütün uluslararası güçleri, Amerika’yı, Fransa’yı, İngiltere’yi, Türkiye’yi bir kez daha bizimle dayanışmaya davet ediyoruz.

Ezidis Need Your Support

American Ezidi Center is launching a Twitter Campaign on September 2, 2014 at 1 pm EST (5pm UTC) to draw attention to kidnapped Ezidi girls who are sold at markets by ISIS, as well as the dire situation of hundreds of thousands displaced Ezidi people that are living in tough conditions.

 

American Ezidi Center officials says they will announce the the hashtag shortly before the campaign starts.

Kürtler’in IŞİD’e Karşı Mücadelesinde YPG’nin Rolü

07_19_21_06_

Mutlu Çiviroğlu https://twitter.com/mutludc

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), Musul’daki Irak Ordusu’na ait depolarda çok miktarda gelişmiş Amerikan mühimmatını ele geçirdikten sonra, elinde bulundurduğu toprakları oldukça genişletti.

Son zamanlarda IŞİD ve Kürtler arasında Suriye’nin sınır kenti Rabia’dan Şengal’e ve Kerkük’ten Celawla’ya kadar birçok cephede şiddetli çatışmalar yaşandı. Peşmergelerin bazı önemli cephelerden geri çekilmesi IŞİD’in yayılmasına yol açarken, PKK ve YPG’nin desteği ve ABD’nin hava desteği ile peşmerge kaybettiği birçok bölgeyi yeniden kontrol altına almaya başladı.

Kürt yetkililer, IŞİD’in hızlı ilerleyişinin, ele geçirdikleri yüksek teknolojik üstünlüğe sahip Amerikan silahlarının peşmergenin kullandığı silahlardan daha üstün olmasından kaynaklandığını belirtiyor. Bu nedenle, Kürt yetkililer IŞİD’e karşı etkili bir şekilde savaşabilmelerini sağlamak için Washington ve Batı’dan yüksek sesle silah taleplerini dile getirdiler. Her ne kadar ABD Kürtlere ağır silahlar vermek konusunda çok istekli olmasa da, son günlerde Kürtlere bir miktar mühimmat gönderildiğinin belirtildiği raporlar var.

Birçok uzman tekrar tekrar IŞİD’in nasıl sürekli olarak kontrolü altında bulundurduğu toprakları genişlettiği ve nasıl hiç kimsenin gerçekten onlara karşı etkili bir şekilde savaşamayacağı hakkında yazıyor. IŞİD’in Irak ve komşu ülkeler için arz ettiği tehlikenin çok ciddi olduğu ve bunun uluslararası düzeyde dikkatleri çekmesi gerektiği doğrudur, ancak, şimdiye kadar hiç bir askeri gücün bunları durduramadığı söylemi gerçeğe uygun değil.

Rojava Kürtlerinin büyük bir çoğunluğunun artık ulusal savunma gücü olarak gördüğü Halk Savunma Güçleri (YPG), IŞİD’e karşı halan devam eden çok başarılı bir savaş verdi. IŞİD, Esad rejimine birçok kayıplar verdirmiş ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve diğer radikal grupları da kendi otoritesini kabul etmeye zorlamış olsa bile, YPG IŞİD ile girdiği her askeri mücadelede onları yenmiş ve IŞİD’in Rojava’da yeni topraklar elde etmesini engellemiştir.

YPG bir süredir Suriye’nin kuzeyinde üç ayrı Kürt bölgesini askeri açıdan kontrol ediyor. Afrin, Kobane ve Cezire’de iki yıldan daha fazla bir süredir Kürtler ve diğer topluluklar için görece huzurlu ve istikrarlı bir alan sunuyor. Yakın zamanda YPG, IŞİD’in Irak’ın Musul kentine komşu olan stratejik öneme sahip Haseke şehrine doğru ilerleyişini engelledi. Eğer YPG’nin bu başarılı müdahalesi olmasaydı, IŞİD Haseke ve Musul bölgelerini birleştirip bu iki bölgeyle de ortak sınırı bulunan Türkiye ve Suriye için daha büyük bir tehlike arz edecekti.

Hasakah_Asayish_Parade (1)

İŞİD ve YPG arasındaki diğer önemli çatışma alanlarından biri de resmiyette Ain al-Arap olarak bilinen Kobane bölgesi. Geçen Haziranda, IŞİD Musul’dan getirdiği tanklar ve zırhlı araçların da olduğu Amerikan Humvee’lerle desteklediği bir taarruz gerçekleştirdi. Yeni silahlar ve daha kalabalık bir güçle YPG’yi ezmek istemesine rağmen, IŞİD şehri ele geçirmeyi başaramadı ve büyük kayıplar verdi. Böylece, Kobane’yi IŞİD’in merkezi konumundaki komşusu Rakka’yla birleştirme planı başarısızlığa uğradı.

IŞİD, Musul’u ele geçirdikten hemen sonra zengin petrol kaynakları olan Kerkük’ü de kontrol etme çabasına girdi. Ne var ki, Kurdistan Yurtseverler Birliği (KYB) peşmergeleri zaman kaybetmeden harekete geçti ve şehrin IŞİD’in eline geçmesini engelledi. Iraklı Kürtlerin YPG’den destek istediğine dair raporlar oldu ama yakın zamana kadar bu raporlar resmi olarak kabul edilmedi. 10 Ağustos’ta, YPG Sözcüsü Polat Can kendi resmi Twitter hesabından YPG’nin özel anti-terör birliklerinin bir aydan beridir Kerkük ve Celawla’da peşmergeyle birlikte IŞİD’e karşı savaştığını duyurdu.

IŞİD, Irak’a yönelik saldırıları arttıktan sonra, YPG, 2 Ağustos’ta Rabia sınır kapısını korumak için Irak’a girdi. Can’a göre bu hareket Irak Kürtlerinin talebi üzerine peşmergelerle koordinasyon içinde yapıldı. Bir kaç gün devam eden şiddetli çatışmaların ardından YPG önce sınır kapısını ve ardından Rabia kentinin kontrolünü ele geçirdi.

Bu iki videoda YPG savaşçılarımın ve peşmergelerin Rabia yakınlarında beraber görüntüleniyor.

***

***

Şu anda Irak’taki Rabia, Şengal ve Kerkük’te IŞİD’e karşı aktif olarak savaşan yüzlerce YPG savaşçısı var. Şunu da belirtmekte yarar var; HPG de Irak’ta peşmergelerden ve yer yer de YPG’den destek alarak savaşıyor ve birçok cephede çatışmalara öncülük ediyor. İnternette yayınlanan bir videoda peşmergelerin, kendilerini kurtardıkları için YPG’ye teşekkür etmesi de bu durumun bir göstergesi.

Şöyle bir ironik durum da var ki; PKK, ABD’nin terörist listesinde olmasına rağmen, Washington’la aynı saflarda ciddi bir tehdit oluşturmaya başlayan IŞİD’e karşı savaşıyor. David L. Phillips gibi önde gelen Amerikalı uzmanlar Washington’un PKK’yi bu listeden çıkarması için iyi bir dönem olduğuna inanıyor. Nitekim PKK’nin ABD ve peşmergeyle beraber IŞİD’e karşı savaşta öncü olduğu gerçeği bu tür çağrıları daha da güçlendiriyor. Amerikan Wall Street Journal gazetesi de iki gün önce bu konuda ilginç bir yazı yayınlandı. Hatta geçen hafta, Beyaz Saray’ın PKK’yi terör örgütleri listesinden çıkarması için internet üzerinden bir kampanya başlatıldı.

Son zamanlarda sosyal medyada PKK savaşçılarının Irak Kürtleri tarafından kurtarıcı kahramanlar olarak sevinçle karşılandığını gösteren birçok görüntü dolaşıyor.

Iraklı Kürt uzmanlara göre bunun sebebi örgütün gelişmiş askeri yeteneklerinin ve uzun yıllara dayanan gerilla savaşı deneyiminin IŞİD’in ilerleyişini durdurabileceğine olan inanç. Buna karşın peşmergenin genel olarak yeterli eğitim ve etkili askeri bilgi ve beceriden yoksun olduğu hatırlatılıyor.

Zaten yerel medya, örneğin bağımsız NRT TV, PKK savaşçılarının Mahmur gibi stratejik öneme sahip bir kentin kurtarılmasında kritik bir rol oynadığını duyurdu. Bilindiği gibi Erbil’e yarım saat sürüş mesafesinde olan Mahmur düşseydi, IŞİD için Kürdistan Bölgesi başkentini almanın önü de açılmış olacaktı.

YPG’ye gelince, belki de oynadığı en önemli rol yakın zamandaki krizde Şengal’de dağda mahsur kalan binlerce Ezidi Kürt sivili kurtarması oldu. IŞİD, Şengal ve Kürdistan Bölgesi arasındaki bağlantıyı sağlayan tek yolun kontrolünü ele geçirince, YPG savaşçıları, IŞİD’in çemberlerini kırıp Ezidi siviller için bir güvenli geçit koridoru açmayı başardı. Bu gelişme sayesinde, on binlerce Ezidi çocuk, kadın ve yaşlı Duhok, Zaxo ve diğer güvenli bölgelere YPG’nin askeri desteği eşliğinde ulaşabildiler. Binlerce Ezidi aile Rojava’daki Cezire Kantonu tarafından açılan Derik yakınlarındaki Newroz Kampı’nda kalmayı tercih etti. 9 Ağustos’ta yerel hükümet sözcüsü Ciwan Mihemed AP’ye Newroz Kampı’nda 15 bin kişinin olduğunu söyledi. Rojava’da benim konuştuğum bazı yerel kaynaklar da bazı Ezidi ailelerin Serekaniye ve Tirbespi’deki akrabalarının yanına gittiklerini de söylüyor.

Ezidilerin kendi ifadelerine göre, tanınan Ezidi kanaat önderi Qasim Şeşo vb. kişilrin öncülük ettiği yerel Ezidi birliklerinin yanı sıra YPG (ve daha sonra da PKK savaşçıları ve peşmergeler) İŞİD’e karşı savaşıyor.

Her ne kadar yukarıda bahsedilen Kürt güçleri ve ABD’nin havadan yardımları sayesinde kayda değer bir ilerleme sağlanmışsa da, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve yerel kaynaklar halen dağlarda kalan binlerce işinin açlık, susuzluk ve hastalıklarla karşı karşıya olduğunu belirtiyor.

On yıllar süren savaş deneyimlerine dayanan usta komutanlarının olması YPG’ye gelişmiş askeri yetenekler sağladığı muhakkak. Bunun yanı sıra, savaşçılarının sıkı disiplinli olması da YPG’ye önemli bir avantaj sağlıyor.

YPG Female

Kadınların YPG’ye aktif katılım gösteriyor olması da vurgulanması gereken başka bir nokta. Ortadoğu gibi kadınların ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü bir bölgede, Kürt kadınları görece daha iyi bir statüye sahipler. Kadın Savunma Birlikleri ya da YPJ olarak adlandırılan YPG’nin kadın güçleri, birçok kadın tarafından kendi bilgi ve yeteneklerini gösterebilecekleri ve geliştirebilecekleri bir platform olarak görüyor. Kürt kadın savaşçıların birçok şiddetli çatışma cephesinde ön saflarda olduğu bir sır değil. YPJ’nin Kürt kadın savaşçıları IŞİD’e karşı ‘efsanevi keskin nişancılar’ olarak adlandırılıyor. Zaten IŞİD üyeleri de birçok defa basına yansıdığı gibi bu kadın savaşçıların tarafından öldürülmekten çok korkuyorlar çünkü o durumda ‘cennete’ gıdemiyorlar.

YPG’nin başarılı olmasının bir diğer nedeni de savaşçılarının çoğunun belli bir ideolojiye inanan, politik açıdan bilinçli insanlardan oluşması. Bu savaşçılar kendi insanlarını ve şehir ve kasabalarını korumak için oldukça yüksek motivasyona sahipler. Zaten YPG’nin sahip olduğu en etkili silahlardan biri arkasındaki bu güçlü halk desteği. 15’den fazla siyasi partinin bulunduğu parçalı Rojava’da YPG halkla sıkı bağlar kurmuş görünüyor. Benzer şekilde Irak’ta da, özellikle de son zamanlarda büyük travma yaşayan Ezidi toplumunun her fırsatta güçlü bir şekilde saygı ve minnet duygularını dile getirdiği YPG, burada da halkla aynı bağı kurmayı başarmış görünüyor. Kürdistan Bölgesi medyasının büyük çoğunluğu da YPG savaşçılarından övgüyle bahsedip onların IŞİD’e karşı verdiği savaş için övgüler diziyor.

IŞİD tarafından yaratılan bu kaotik atmosferin, Kürtleri kendi düşmanlarıyla savaşlarında bir araya getirmek gibi olumlu bir yanı da oldu. KPD, PUK, Goran, PKK, PDK-I, PJAK hepsi beraber birçok cephede bütün Kürt şehirlerini savunmak için IŞİD’e karşı savaştılar ve halen de savaşıyorlar. Kürtler, IŞİD’in Kürdistan ve bölge için ne kadar büyük bir tehlike arz ettiğinin farkındalar ve bu doğrultuda IŞİD’e karşı daha etkili savaşabilmeleri için uluslararası toplumdan daha iyi silahlar talep ediyorlar.

Başkan Obama’nın hava saldırılarıyla destek verme kararı,  Kürtler açısından moral üstünlük sağlamanın yansıra, IŞİD için de caydırıcı bir faktör olduğu gerçek. İçinde geçmekte olduğumuz bu kritik dönemde bu gelişme aynı zamanda Batı’ya, Kürtlerin, Ortadoğu’da güvenilir bir müttefik olduğuna ve desteklenmeleri gerektiğine dair bir mesaj da gönderiyor. YPG ise iki yılı aşkın bir süredir Rojava’da, şimdi de Irak’ta IŞİD’e karşı verilen mücadelede hayati önem taşıyan bir rol oynadığı için Batı’nın desteklemesi gerekenler arasında ön sırada yer alıyor. Zaten CNN, BBC, Al Jazeera başta olmak üzere uluslararası basın bu son krizde YPG’nin rolüne sıkça vurgu yapmakta ve on binlerce Ezidi vatandaşın YPG savaşçıları tarafından kurtarıldığını haber ve yorumlarında dile getirmekteler. IŞİD karşısındaki başarılarını Rojava’dan sonra Irak ve Kürdistan Bölgesi’nde de ispatlayan ve uluslararası alanda da tanınmaya başlayan YPG’nin ismini önümüzdeki süreçte daha da duyulacağı kesin. Dileğimiz daha önce YPG ile yakın ilişkiler kurma konusunda istekli görünmeyen Türkiye’nin de bu değişen durumu iyi görüp, IŞİD karşısındaki en güçlü yapı YPG ve de Rojava ile sıcak ilişkiler geliştirmesi.

12 Ağustos 2014

Yezidi Demonstration in Washington, DC

photo 3

***

Yezidi Children and Women Arrive Rojava

Ezidi_Girl_Rojava

A group up of Yezidi children and elderly women arrive in Kurdish Syria known as Rojava after Kurdish People’s Defense Units (YPG) open a safe way for them.

These women tell how their beloved ones remained behind and they were without food and water for days in  tearful eyes

***

YPG Olmasaydı Musul’da Yaşananlar Haseke’de de Tekrarlanacaktı

 

 

 

Demoratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Diplomasi Sözcüsü Dr. Abdulkerim Omer ile Haseke’yi Kontuk

Abdulkerim_Omer

“Haseke şehri şu an tamamıyla YPG güçlerinin elinde.  Şu an itibarıyla Haseki’de bir huzur ortamı var. YPG, IŞİD’ın Haseki’yi işgal etmesine engel oldu.  Eğer YPG olmasaydı Musul’da yaşananlar Haseke’de de tekrarlanacaktı.”

 Mutlu Çiviroğlu https://twitter.com/mutludc

Sayın Omer Haseke’deki saldırı ve çatışmalar kaç gündür devam ediyor? Şehrin şu anki durumu nedir? Şu anda şehir kimin kontrolünde? 

IŞİD, Kobanê’de uğradığı yenilgi üzerine bu kez de Cêzire Kantonu’nun Haseke kentine saldırdı. IŞİD, Musul’dan ele geçirdiği ağır silahlar ve bölgedeki bütün gücüyle Haseke’ye saldırdı. Ama YPG bu saldırılara sert cevap verdi. Biz Haseke’yi demokratik özerkliğini ilan eden Cêzire kantonunun bir parçası olarak gördüğümüz için YPG Haseke’de güvenliği sağlamak için bütün güçlerini seferber etti. Rejim ordusu saldırıların daha ilk günlerinde fazla direnemeden geri çekildi. Şu anda da Haseke’nin tamamı YPG tarafından korunuyor. IŞİD kente giremedi, istediği gibi insanları korkutup kaçıramadı da. Şimdiye kadar kenti terkeden hiç bir sivil yok. Artık herkes biliyor ki YPG Rojava’nın 3 kantonunu da Kürdistan’ın 4 parçasındaki Kürtlerin de desteğiyle bütün saldırıları karşı tek başına koruyacak güçtedir. Özellikle Kuzey Kürdistan halkının çizilen sınırları parçalayarak Rojava halkının yanında olduğunu göstermesi ve Rojava’ya geçen Kuzeyli Kürt gençleri buradaki halkın moralini çok yükseltti.

Peki, rejim güçleri nerede? Neden IŞİD’e karşı bu kadar pasif kaldılar?

Gördüğümüz kadarıyla rejim güçleri arasında bir korku ve umutsuzluk hâkim. Üç yıldır kışlalarından çıkamayan askerler var. 121. Alayı da kendi elleriyle IŞİD’e teslim ettiler. Zaten Haseke’de kontrolün YPG’de olmasındansa IŞİD’in elinde olmasını isteyenler var.

 

YPG daha ne kadar şehri koruyabilir? Bunun için yeterli gücü var mı?

 

IŞİD en başından beri bölgedeki ülkelerin ve güçlerin desteğiyle hareket ediyordu. Kobanê ve Cêzire Kantonlarına yönelik saldırılar aynı güçlerin istekleri doğrultusunda gerçekleşti. Ama biz halkımızın iradesi ve desteği ile bu saldırılara gerekli cevabı vermeye devam edeceğiz.

 

Haseke’deki Arapların ve Hristiyanların durumu ne? YPG’nin kenti kontrol etmesine nasıl bakıyorlar?

Dediğim gibi Haseke’de hiç kimsenin güvenliği tehlikeye girmedi. Hem Kürtler hem de Araplar, YPG’nin kenti kontrol etmesinden sonra evlerinde kalabildiler. Kimse şehri terkedip mülteci durumuna düşmedi. YPG herkesin güvenliğini sağlayabiliyor. Zaten şimdiye kadar da YPG özgürleştirdiği yerlerde hasar gören evleri onarıyor, ya da yeniden yapıyor. Çete saldırıları karşısında evlerini terkeden Araplar YPG’nin köylerini, kasabalarını özgürleştirmesinden sonra tekrar evlerine dönebildiler. Buradaki Araplar da bunu biliyorlar. Arap halkı da YPG’ye güveniyor. Arap gençlerinden de YPG’ye katılımlar çok fazla. Rojava Kürdistan’ındaki bütün halklar YPG’yi meşru ve güvenilir bir güç olarak görüyor. Kantonların ilanında da Kürtlerle beraber Arap ve Süryani de yer aldılar.

Haseke’nin önemi nerden kaynaklanıyor? Neden hem Rojava hem de Kurdistan Bölgesi için bu kadar büyük bir stratejik önemi var?

Biz Kobanê için demiştik ki eğer Kobanê işgal edilirse bütün Rojava işgal edilir. Haseke için de aynısını söyleyebiliriz. Haseke’nin işgal edilmesi planı, Cêzire Kantonu’nun işgal edilmesi planının ilk aşamasıydı. Haseke’nin savunması demek Cêzire Kantonu’nun savunması demek, Rojava’nın savunması demek. Biz Rojava’nın savunulmasından bahsederken aslında bütün Kürdistan’ın savunulmasından bahsediyoruz.

Eğer Kobanê ve Haseke düşerse, Kerkük de düşer Celawla da düşer. Bir an önce Kürt Ulusal Kongresi toplanmalı ve Kürdistan’ın karşı karşıya bulunduğu bu tehtide karşı bütün partiler ortak hareket etmeli. Rojava devrimi Kürt halkının 100 yıllık mücadelesinin zafere ulaşması demektir. Kobanê’nin, Haseke’nin stratejik önemi, Kürt halkının birliğinin sağlanması için taşıdıkları önemin büyüklüğündendir. Kürt halkının birliği, sadece Irak ve Suriye’nin değil, bütün Ortadoğu’nun demokratikleşmesi için hayati öneme sahiptir.

IŞİD Neden Sürekli Kobanê’ye Saldırıyor?

Kobane_Civilians
Irak ve Şam İslam Devleti’nin ele geçirmek istediği Kobanê’nin büyük bir önemi buluyor. Musul’da ele geçirdiği ağır ve gelişmiş silahları kullanan IŞİD’in bu kente girmesi demek hem doğu hem de batıdan geniş hareket alanı bulması anlamına gelecek.

Haber: MUTLU ÇİVİROĞLU / Arşivi

RADİKAL – Irak’ta Musul’u ve diğer birkaç bölgeyi ele geçiren Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) yeni ismi ile İslami Devlet (IS) 2 Temmuz’da Kobanê’ye büyük bir saldırı başlattı. 10 tank ve başka ağır araçlar tarafından desteklendiği bildirilen bu saldırılarını Kobanê’nin batısındaki bir kaç köy, özellikle de Cerablus için stratejik değeri olan Zormixar bölgesinin etrafında yoğunlaştırdı.

Son saldırıların önemli bir farkı ise IŞİD’in geçen haftalarda Musul ve çevresinde elde ettiği ağır ve gelişmiş silahları ve kullanmasıydı. Hatta yakın dönemde IŞİD’e dahil olan bazı Saddam dönemi Iraklı subayların da Kürtlere karşı saldırıları yönettikleri YPG kaynaklarınca dillendirilmekte. Durum böyle olunca Suriye ’yi yakından takip eden uzmanların merakla sordukları soru, YPG’nin böylesi gelişmiş silahlarla yapılan saldırıları püskürtüp bölgeyi elde tutacak imkânlarının olup olmamasıydı.

IŞİD gerçekleştirdiği 3.000 ‘den fazla havan saldırısından sonra, YPG güçleri Cuma günü Zormixar ve diğer köylerden çekildi. YPG’nin taktiksel bir hamle olarak duyurduğu bu geri çekilme, akıllara ‘bir yenilgi mi ?’ sorusunu getrdi. İki taraf arasındaki şiddetli çatışmaların ardından YPG güçleri Cumartesi günü Zormixar’ın yanı sıra Xirabato, Ziyaretê ve Cedide köylerini geri almayı başardı. Şu anda bazı küçük çaplı çatışmaların devam ettiği fakat bölgenin YPG’nin kontrolü altında olduğu ve oradaki halkın moralinin yüksek olduğu bilgisi geliyor.

YPG Basın Merkezi 6 Temmuzda yaptığı açıklamada IŞİD saldırılarının kırılmış olup 200’e yakın IŞİD savaşçısının öldürüldüğünü duyurdu. Yerel kaynaklar da bu sayıyı doğruluyor. Tarlalarda gömülmeden bırakılan IŞİD’e ait birçok cesedin içinde sarı saçlı ve beyaz tenli olanlarının da bulunduğu belirtiliyor. YPG’nin açıklamalarına göre son saldırılarda 20 civarında savaşçının hayatını kaybettiği görülüyor. Yine, IŞİD’e ait 2 tank ve birkaç ağır aracın YPG tarafından tahrip edildiği, birçok silah ve mühimmatın de ele geçirildiği YPG açıklamalarında dile getirilmekte.

 

IŞİD NEDEN SÜREKLİ KOBANÊ’YE SALDIRIYOR?

Bu saldırıların birçok nedeni var. Birincisi IŞİD Musul ve Irak’taki diğer şehirlerde elde ettiği başarılardan güven alarak Suriye toprakları üzerindeki kontrolünü de genişletmek istiyor. Bunun dışında Kobanê, şu an IŞİD’in kontrolünde bulunan Girespi (Til Abyad), Cerablus ve Rakka’nın ortasında bir ada gibi duruyor. Kobanê’yi bu kendi kontrolü altındaki bölgeleri birbirine bağlamak için ve de yeni ilan ettiği “İslam Devletinin” bir parçası yapmak istiyor. Böylesi önemli bir şehrin kontrolünü ele geçirmesi demek, hem doğu hem de batıdan geniş hareket alanı bulması anlamına gelecek, yeni topraklar ele geçirmesini kolaylaştıracak.

Bunun dışında, Kobanê’nin ele geçmesiyle beraber Urfa’nın Suruç ilçesindeki Mürşitpınar Sınır Kapısı’nın kontrolünü de ele geçirmiş olacak. IŞİD’in özellikle ticaret, eleman ve mühimmat geçişi, hastaların tedavisi vb. nedenlerden dolayı sınır kapılarına önem verdiği biliniyor. Bu bağlamda önümüzdeki dönemlerde Kürtlerin elinde bulunan Serekaniye ve Til Koçer ile diğer İslami grupların elinde bulunan Azaz’daki sınır kapılarına saldırılar düzenlemesi muhtemel.

Bu saldırılarla IŞİD, ayrıca Kobanê’yi Kürt Dağı Bölgesi yani Afrin Kantonu ve Cezire Kantonlardan da koparmak istiyor. Şu sıralar üç Kürt Kantonu arasında gidiş gelişler oldukça zor. Yerel yetkililere göre birçok sivil Cerablus ve Til Abyad’da IŞİD tarafından rehin tutuluyor.

Aynı şekilde IŞİD tarafından Minbiç yakınlarında kaçırılan yüzden fazla Kürt öğrenci bir ayı aşkın zamandır rehin tutuluyor. Gerek İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), gerek UNICEF ve de diğer kurumların tüm çağrılara rağmen bu çocuklar ve diğer siviller halen serbest bırakılmış değiller. Kobanê Kanton yetkilileri ve bölgedeki insan hakları savunucuları, IŞİD’in rehin tuttuğu çocukları ve diğer sivilleri YPG’ye karşı baskı oluşturmak ve arkasındaki halk desteğini yok etmek için kullandığını belirtmekteler. Bu kaynaklar IŞİD’in ayrıca YPG’nin elindeki üyelerini salıverilmesi konusunda bir pazarlık kozu olarak da sivilleri kaçırdığını iddia etmekteler.

Kobanê’nin IŞİD’in eline geçmesi, örgüte birçok avantaj getireceği için oradaki halka her türlü zulüm yapılmaktan kaçınmıyor. IŞİD siviller kaçırıyor, bazılarını alenen çarmıha gerip, işkenceyle öldürüyor. Birçok defa sivillerin evlerinin tahrip edildiği ve mal ve mülklerine de el konulduğunu yerel kaynaklar sıkça dile getiriyorlar. Hatta Kobanê’nin içme suyunun bile IŞİD tarafından birçok defa kesildiği de kamuoyu tarafından bilinen bir durum.

Devam eden bu saldırıların bir diğer önemli nedeni ise Kobanê’nin 19 Temmuz 2012’de Esad rejiminden kurtulan ilk şehir olması ve Rojavalı Kürtler için manevi bir öneme sahip olması. Kürtlerin bu şehri kaybetmesi büyük bir moral kırıklığı yaratacak ve elde ettikleri kazanımlara büyük bir darbe olacak. Yani Kobanê’ye yapılan saldırılar Kürtlerin Suriye’de elde ettiği başarılara da bir saldırı anlamına da geliyor. YPG kaynaklarına ve yerel yetkililere göre IŞİD muhtemelen saldırılarını Kürtlerin Kobanê’yi alışının ikinci yıldönümünde artırarak devam edeceği.

Zaten hafta başından beri IŞİD’in hem güneyden, hem de doğudan yeni saldırılara başladığı haberleri de gelmekte. YPG, Kobanê’nin 35 kilometre güneyinde bulunan Kunheftar yakınlarındaki çatışmalarda 40’a yakın IŞİD üyesinin öldürüldüğünü, kendilerinin de 2 kayıp verdiklerini belirtmekte.

IŞİD’in, Kobanê’nin batısıyla birlikte eşzamanlı olarak doğudan yani Akçale’nin karşısındaki Til Abyad’dan yapmaya çalıştığı ilk saldırılar ise YPG, Kürt Cephesi ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’ya bağlı bazı grupların da desteğiyle püskürtüldü. IŞİD bu saldırıyla YPG’yi her iki yönden kıstırmayı amaçlıyordu ki bunda başarılı olamadı. 7 Temmuz Pazartesi günü başlayan ve bugün Salı da yoğunlaşarak devam eden çatışmalarda ise, yine Til Abyad’dan saldırıya geçen IŞİD güçleriyle YPG arasında sert çarpışmaların yaşandığı haberleri gelmekte.

Şu an itibariyle görünen, IŞİD’in Irakta ele geçirdiği gelişmiş silahlara rağmen yüksek askeri kabiliyeti ve disiplini ile bilinen ve geniş halk tabanı olan YPG karşısında üstünlük sağlayamadığı. Fakat yukarda da belirttiğimiz gibi IŞİD’in önümüzdeki günlerde saldırılarına devam etmesi de oldukça güçlü bir ihtimal. Bu nedenle de hem Kobanê Kantonu yönetimi ve Salih Müslim, hem de KCK adına Murat Karayılan’ın açıklamaları dikkat çekici. Hiç şüphe yok ki Kobanê’nin geleceği hem Rojava’daki kazanımlar, hem de Kürtlerin tamamı için önemli bir role sahip olacak.

http://www.radikal.com.tr/dunya/isid_neden_surekli_kobanye_saldiriyor-1201038