İsmet Hasan: Yakın Bir Zamanda Kobanê’yi Özgürlüğüne Kavuşturacağız

10917470_783677295048076_3950306464498643584_n

Mutlu Çiviroğlu https://twitter.com/mutludc

Son iki üç gündür Kobanê’de yoğun çatışmaların olduğu aktarılıyor, savaş cephesinde son durum ne?

İsmet Hasan: Çatışmalar yaklaşık dört aydır aralıksız devam ediyor ve Kobanê’de tarihi bir direniş sergileniyor. Herkes sadece dört ayı hesaplıyor fakat aslında bir buçuk, iki yıldır Kobanê’de savaş var. IŞİD, Kobanê’nin merkezini birkaç gün içinde almak için Suriye ve Irak’ta topladığı gücün büyük bir kısmını buraya yığmıştı. Hem YPG ve YPJ güçlerinin direnişi hem Amerika’nın, Fransa’nın ve koalisyondaki diğer birçok ülkenin yardımıyla Kobanê düşmedi. IŞİD bütün dünyayı hedef alan bir terör örgütü ve bu çetelere karşı Ortadoğu’da bir tek YPG ve YPJ savaşıyor. Kazanacağımıza inanıyoruz, zafer bizim olacak. Çünkü daha dün yine Rakka, Minbic ve Bab’dan getirdikleri tanklar ve toplarla saldırdılar ve YPG ve YPJ onlara karşı hafif silahlarla direndiler, yine de Kobanê’nin merkezine geçemediler. Savaşçılarımız bütün IŞİD çeteleri yok edilene kadar savaşmaya söz vermişler. Şehitlerimize söz vermişler ve halkımıza ve insanlığa sahip çıkmak istiyorlar.

Peki, bu cevabınızdan artık Kobanê’yi IŞİD’ten tamamen kurtarmaya daha yakın olduğunuzu söyleyebilir miyiz?

General Ismet

Ismet Hasan

İsmet Hasan: Yakın bir zamanda Kobanê’yi özgürlüğüne kavuşturacağız. Biz daha çatışmaların başında Kobanê’nin düşmeyeceğini, IŞİD çetelerinin ancak cesetlerimize basarak Kobanê’yi alabileceklerini söylemiştik. Fakat Kobanê’nin merkezini tamamen özgürleştirdikten sonra tehlikenin devam edeceğini belirtmemiz lazım. Çünkü çevresinde 35-40 km arası bir mesafeye kadar uzanıyor Kobanê.

 

Gelen son haberler çatışmaların çok şiddetli olduğu yönünde. Eğer Kobanê’de bir zafere yakınsanız nasıl oluyor da çatışmalar bu kadar şiddetli olabiliyor?

İsmet Hasan: Biz sokak sokak, ev ev ilerleyince onlar da daha fazla direnmeye başlıyorlar. IŞİD’e sürekli takviye ekipler geliyor. Onların Kobanê’de yenilmesi bütün Ortadoğu’da yenilmesi demek. Musul, Rakka gibi büyük şehirleri kısa bir sürede alan IŞİD’in küçük bir şehirde bozguna uğratılması IŞİD’in zoruna gidiyor. Buradan çıkmamak için var güçleriyle saldırıyorlar.

Asayiş ve Miştenur Tepesi şu an ne durumda?

İsmet Hasan: Çatışmalar şu an doğu cephesinde, Asayiş, Miştenur Tepesi ve su havuzu çevresinde devam ediyor.

Son çatışmalarda kaç IŞİD üyesi öldürüldü, Kürt güçlerinin kayıpları var mı?

İsmet Hasan: Birçok IŞİD çetesi öldürüldü, dün Mekteba Reş (Kara Okul) taraflarında elimize 7 ceset geçti. Tanklarla saldırmışlardı, bu bir savaş, bizim de yaralılarımız ve şehitlerimiz vardı. Tam bir sayı veremiyorum henüz fakat sayıdan ziyade burada sergilenen direniş önemli.

Hem dünya basınında hem Kürt basınında yer alan haberlere göre Kobanê’nin %80lik bir kısmı IŞİD’ten kurtarılmış durumda. Doğru mu yüzdelik?

İsmet Hasan: Savaş var ve bu sürekli değiştiği için net bir yüzdelik vermek zor açıkçası. Fakat birçok nokta kontrolümüz altına geçti. Botan Mahallesi’nin doğu ve batı tarafları, Kültür ve Sanat Merkezi, Asayiş tarafları, Belediye ve yanındaki okul, Sukul Hal ve su havuzu bizim elimizde.

Peki, şehri tamamen kurtardığınızda köyler daha kolay bir şekilde mi geri alınır?

İsmet Hasan: Kabul etsek de etmesek de onların köylerde direneceği de bir gerçek. Bizim için esas olan zaten kaybettiğimiz yerlerin hepsini geri almak. IŞİD Kobanê’de büyük kayıplar verdi, bütün sokaklarda cesetleri var. 350 köyde de elbet çatışmalar olur, IŞİD kolay kolay bırakmaz. Onları rahat bir şekilde köyden uzaklaştırabilmemiz için ağır silahlara ihtiyacımız var. İki yıldır her taraftan kuşatılmışız, çok mağdur bir durumdayız. Öyle zor şartlar altında kaldık ki mecbur halkın kendi kişisel silahlarını topladık. Bütün dünya masum insanları katleden, kadın satan bu çetelere karşı Kobanê direnişine sahip çıkmalı.

YPG, YPJ ve Kobanê’deki direniş IŞİD’e artık yürütülen savaşta artık bütün dünyanın bildiği birer sembol oldular. Kanton yönetimi olarak, Kobanê’de yaşayanlar olarak kamuoyunun desteğinden memnun musunuz yoksa bu destek yetersiz mi?

İsmet Hasan: Koalisyonun hava saldırılarından memnunuz. Başta Amerika olmak üzere koalisyonda yer alan bütün ülkelere teşekkür ediyoruz. Fakat sadece etkili hava saldırıları ile IŞİD bitirilemez, karada da etkili bir mücadele lazım. Bunun için öncelikli ihtiyacımız ağır silahlar. Çünkü sokak savaşı mücadelesi biraz olan bir savaş türü. Yine dünyanın dört bir yanından bize destek çıkan bütün insanlara da tek tek teşekkür ediyoruz.

Önceki röportajlarımızda da IŞİD’in sadece Kobanê’yi değil bütün dünyayı hedef aldığını, terörün dünyanın her tarafında aynı olduğunu belirtmiştiniz. Bugün Paris’te Charlie Hebdo dergisine bir saldırı gerçekleşti ve saldırıda 12 kişi yaşamını yitirdi. Uluslararası toplum saldırıyı sertçe kınıyor. Şu an gündemde bu saldırı var, bu saldırı hakkında neler diyeceksiniz?

İsmet Hasan: IŞİD dışında sivil insanları kesen, öldüren başka bir örgüt yok. Örgüt demek bile ağır geliyor, bu çeteler bu saldırıların suçlusu. Biz de kanton yönetimi ve Kobanê halkı olarak bu vahşi saldırıyı kınıyor Fransız halkına bağ sağlığı diliyoruz.

Bu vesileyle tekrar vurgulamak istiyorum ki IŞİD ve benzeri grupları yok etmek için bir kuvvet oluşturulmalı. Bunu da belirtmek istiyorum açıkçası, kuzeyimizdeki komşumuz da onlara çok destek verdiler. Bizim için bizim üzerimizde olan tehlike yarın onların, öbür gün bütün dünyanın üzerinde olur. Fransa, Amerika, Suudi Arabistan, ta Libya’ya kadar her tarafı hedef alıyorlar. İnsanlıktan nasibini almamış bu insanlar hiçbir şeyi kabul etmiyorlar. Herkes insanlık için bir şeyler yapmalı artık. Biz bütün dünya için dünyada bir tek IŞİD üyesi kalana kadar onlara karşı mücadele yürüteceğimize söz veriyoruz.

Kobanê’nin yeniden inşası kanton yönetimi olarak bir komite kurmuşsunuz, biraz da bu komiteden bahsedebilir misiniz?

İsmet Hasan: Alanında tecrübeli mühendislerin, doktorların, öğretmenlerin ve diğer meslek erbaplarının kurmuş olduğu bir komite bu. Bu komite Kobanê’deki hasarı tespit edecek ve çeşitli çalışmalar yürütecek. Yarın öbür gün sivil insanlarımız yerlerine yurtlarına dönmek isteyecekler fakat her taraf harap olmuş durumda, sağlam kalmış bir tek ev yok. Bunun için de Kobanê’nin desteğe ihtiyacı var, bütün uluslararası kuruluşlar, devletler Kobanê’ye destek çıkmalılar.

Son olarak da sizinle ilgili özel bir soru sormak istiyorum. Sosyal medyada bazı fotoğraflarınız paylaşılıyor. Siz ve iki oğlunuz cephede savaşıyorsunuz sanırım. Sizi merak eden okurlarımız için kendinizi tanıtır mısınız biraz?

General Ismet ve Cocuklar

İsmet Hasan: Bu soruyu sorduğunuz için daha heyecanlıyım şimdi ve heyecandan konuşmakta güçlük çekiyorum açıkçası. İnsanın ülkesi için ne yaparsa yapsın azdır. Biz insanlık için, toprağımız ve namusumuz için savaşıyoruz. Kırk oğlumu da bu onur savaşında kaybetsem pişmanlık duymam. Büyük oğlumun adı Kajîn, diğerinin adı da Dilgeş. Kajîn ilk kez 3 yıl önce Afrin’de rejime karşı savaşa katıldı. Özgür Suriye Ordusu ve Fırat Volkanı savaşçıları ile birlikte rejime karşı savaşırken orada yaralandı. Eve döndükten sonra YPG’ye katıldı. Son çatışmalardan sonra Dilgeş de katıldı. Yaşı küçük olduğu için bazen bu konuda eleştiriliyoruz da. Fakat size saldırdıklarında yediden yetmişe herkes elinden geldiğini yapmalı. Yine bir kızım da gelip bize katılmış durumda. Benim kendi işim vardı, buğday, arpa alım, satımı ile uğraşıyordum. Fakat savaş çıkınca her şeyi bıraktım. Herkes ülkesine ve davasına sahip çıkmalı. Bundan onur duyuyoruz ve asla pişmanlık duymayacağız.

Senior YPG Commander Berxwedan: We Firmly Believe Kobane Will Triumph Soon

YPG Fighter in Kobane (Photo: DIHA)

A YPG Fighter in Kobane (DIHA)

Mutlu Civiroglu https://twitter.com/mutludc

Mr. Berxwedan, I would firstly like to wish a happy New Year to you and all Kobane. Exciting news are coming through from Kobane for the last several days. What is the result of the recent clashes?

We wish especially to the Christian world and the whole world a happy new year. As you know, we started the operation to liberate Kobane about 15 days ago. Operations at the eastern and southern fronts were carried out as part of this offensive during which YPG and YPJ fighters have achieved a great success.

Most recently, the Mekteba Resh [Black School] where the ISIS thugs were deployed and carried out attacks from, and several other strategic points were liberated by us three days ago. A number of thugs were killed and their ammunition were seized by us. That’s why our fighters are in high morale and do firmly believe they will triumph.

Mahmud Berxwedan

Mahmud Berxwedan

What is the strategic importance of the liberated Black School and the other strategic points on the path to victory?

The area of the Black School and other points we took control over, divides Kobane into two sides. From Mishtenur Hill extends a line to the border and under the hill and above at the 48th Street there is a pool, from where dominance can be gained over the western and eastern sides. The strategic importance of this area is very great. When ISIS thugs were there, they could see each side of the city both with naked eye and with binoculars. We can say that we have been able to liberate this point from the ISIS thugs completely and now it is in our control. That’s why the operation of the night before was of great importance and successful.

The ISIS entered the city from the eastern front and attacked mainly from this side. What kind of an impact would the liberation of the mentioned points have on the eastern front?

ISIS made advances through these mentioned points which are the areas that enable to gain domination over the city. Now that we have captured these areas, ISIS will no longer be able to move as easily as it has done so far, because we have also taken the control of a reinforcement route they used. Therefore, ISIS is in panic now. They are startled and have withdrawn from Kobane many tanks and armored vehicles of theirs.

YPG Fighter in Kobane (DIHA)

YPG Fighters in Kobane (Photo: DIHA)

What is the course of the fighting in Kobane, are you hopeful that a greater progress can be achieved or the Kobane city can be entirely cleansed of the ISIS within a short period?

We know that ISIS will not give up on Kobane that easily. During recent clashes we saw once again that they are firmly resisting to not to leave Kobane. They are using all their possibilities to the fullest extent, carrying out suicide attacks with vehicles or individuals. In order not to leave Kobane, they have brought their most skilled teams here. It is not true to say that the ISIS thugs are withdrawing from Kobane but they all are being killed by the YPG and YPJ fighters who are fighting at every point with courage and commitment to victory and liberating these areas step by step. Journalists can come here and document it; their corpses are to be found in every single house liberated by us now. Therefore, we cannot speak of a simple and quick triumph but we believe that the thugs will no longer be able to resist in the face of the operation we are waging.

Do you attribute their recently increased suicide attacks to this offensive?

ISIS is making every effort to make a progress in Kobane. Everyone knows that the main method of ISIS is the suicide attacks. A few more explosions took place in the Black School and some other houses the in past few days. They are carrying out both suicide attacks and other explosion tactics. In this way, they want to spread fear but this tactics of theirs has not really worked in Kobane since our fighters are on the alert and moving in a professional manner.

b7121cc8_l

YPG Fighters and Local Defenders Photo: DIHA

 

Many experts on Kurds and Syria thought that Kobane would fall in a two weeks time. What is the secret of this resistance? How could YPG withstand a power like ISIS and is heading on the way to victory as you put it?

If examined well, it will be seen that the secret of the resistance lies hidden in the soul of every single fighter of the YPG not accepting to surrender. Putting up a heroic fight, these fighters wrote epics such as the Serzori Epic, they fought to the last drop of blood despite being encircled from all sides, and fell a martyr saying “Bijî Berxwedana Kobane” [Long live Kobane resistance].

arin-mirkan1

YPG Fighter Arin

 

Fighters like Martyr Zozan and Martyr Erish were martyred whilst fighting by saying that the ISIS tanks could enter Kobane only by walking over their bodies. This is where lies the secret of this resistance which is the struggle of tens of others like Arin and Kendal.

This secret is the devotion to the land and to an honorable life. ISIS thugs have so far been able to capture in a short time all the areas they headed for, but they haven’t been able to take Kobane where they have been suffering heavy losses for over three months now. They will never be able to take it either. The spirit of resistance born by YPG and YPJ fighters is present nowhere else all around the world. This spirit is also the guarantee of the success to be achieved in 2015.

Is ISIS still bringing in reinforcements from other cities as Raqqa which are under its control, to launch new attacks?

At every opportunity they are bringing in reinforcements from the cities of Manbij, Jarablus, Al-Bab, Raqqa and Tal Abyad under their control. Having suffered a setback here, they now want to turn the situation to their advantage by means of these forces. We are making a progress and have now taken some more significant points under control but they continue to resist. Despite all the reinforcements being deployed by them, we believe we are going to liberate Kobane in not a very long time.

88fa161f_l

YPG Fighters in a Newly Liberated Building (Photo: DIHA)

 

Recently a number of air strikes were carried out by the coalition. Is there a new strategy of the coalition forces regarding the roads used by the ISIS to dispatch reinforcements?

There is no major change in question regarding the coalition’s strategy. However, considerable airstrikes were conducted earlier against the roads in Tal Abyad and Jarablus areas. The strikes are mainly targeting the forepart of the battlefield and partially the backside.

What is the impact of the enhanced and effective air attacks on you?

Air attacks have increased in the last few days. This support of coalition forces also causes a psychological destruction for the ISIS.

e01d7e21_l

What do you think about the return of more civilians to Kobane?

Many of our people are waiting at the border and want to return to Kobane as soon as possible. There are also those who have not left Kobane and continue living here despite the war. The inhabitants of Kobane have never lived anywhere else before, they have no such an incident in their history. Many families are turning back to Kobane of their own accord. On the one hand this is good in terms of support but on the other bad, because due to the harsh winter conditions we have some problems, especially with the heating. Besides, a humanitarian corridor into Kobane has yet to be opened. There is also a lack of experienced doctors. But the people who have returned say that they will not leave Kobane even if they have to eat soil out of necessity.

Finally, what is your message to the Kurds and the world for the year 2015?

2014 was the year of the Kurdish resistance as the Kurds showed the whole world that they will never accept defeat. This people, who stick to liberty, has fought against ISIS not only for themselves but also for the peoples of the Middle East and the whole world. We hope the fight which began in 2014 brings freedom to the Kurdish people in 2015. We wish a happy new year to the resisting Kurdish people and all the peoples of the world.

***

For my participation to a show, interview me or get a quote on Kobane and other Kurdish related issues, please contact me at mciviroglu@gmail.com

***

Translated into English by Berna Özgencil https://twitter.com/bzgncl

YPG Komutanı Berxwedan: Yakında Kobanê’yi Özgürleştireceğimize İnanıyoruz

Cultural Center

Mutlu Çiviroğlu     https://twitter.com/mutludc

YPG Genel Komutanı Mahmud Berxwedan, başta sizin, bütün arkadaşlarınızın ve Kobanê’nin yeni yılını kutluyorum. Son birkaç gündür Kobanê’den dikkat çekici haberler geliyor, yaşanan son çatışmaların sonucu ne?

Mahmud Berxwedan: Biz de başta Hristiyan aleminin olmak üzere bütün dünyanın yeni yılını kutluyoruz. Bildiğiniz gibi yaklaşık 15 gün önce Kobanê’yi özgürleştirme hamlesini başlatmıştık. Doğu ve güney cephelerinde operasyonlar bu hamle çerçevesinde düzenlendi ve YPG ve YPJ savaşçıları büyük başarılar elde ettiler. En son da IŞİD çetelerinin yerleşip oradan saldırılar düzenlediği Kara Okul ve birkaç stratejik nokta daha önceki gece kontrolümüz altına geçti. Bu sırada birçok çete üyesi öldürüldü ve cephaneleri elimize geçti. Bunun için savaşçılarımızın moralleri çok yüksek ve kesinlikle zafere ulaşacaklarına inanıyorlar.

Kontrolünüz altına geçen Dibistana Reş yani Kara Okul ve diğer stratejik noktaların önemi ne peki?

Mahmud Berxwedan: Kara Okul ve çevresinde kontrolümüz altına geçen noktalarda Kobanê iki kısma ayrılıyor. Miştenur Tepesi’nden sınıra inen bir hat var, yine tepenin alt ve 48. Cadde’nin üst kısmına düşen tarafta bir havuz var, buralardan batı ve özellikle de doğu tarafına hakimiyet kurulabiliyor. Stratejik önemi büyük. IŞİD çeteleri burada oldukları süre zarfında şehrin her tarafını hem çıplak gözle hem de dürbünle görebiliyorlardı. Bu noktayı tamamen IŞİD çetelerinin elinden kurtardık diyebiliriz. Artık şehre bizim güçlerimiz hakim. Bunun için önceki gece düzenlenen operasyon bizim için çok önemliydi ve başarıyla sonuçlandı.

Mahmud Berxwedan

Mahmud Berxwedan

IŞİD doğu cephesinden şehre girdi ve daha çok bu cepheden saldırılar gerçekleştirdi. Alınan bu noktaların doğu cephesi üzerindeki etkisi ne olur?

Mahmud Berxwedan:  Bahsettiğim bu noktalar üzerinden IŞİD ilerlemeler kaydetmişti, çünkü şehre hakimiyetin kurulacağı noktalar bu noktalar. Artık elimizde olan bu noktalarla IŞİD eskisi gibi rahat hareket edemeyecek, yardımların ulaştığı yollardan biri denetimimiz altına geçti. Bundan dolayı IŞİD şu an büyük bir paniğe kapılmış durumda. Korkudan birçok tanklarını, panzerlerini geri çektiler.

Peki, Kobanê’deki çatışmalar nereye doğru gidiyor, kısa bir sürede daha büyük ilerlemelerin kaydedileceğine ya da IŞİD’in Kobanê’den tamamen çıkarılabileceğine dair umudunuz var mı?

Mahmud Berxwedan: IŞİD’in kolay kolay Kobanê’den vazgeçmeyeceğini biliyoruz. Dün yaşanan çatışmalarda da Kobanê’den çıkmamak için çok direndiklerini bir kez daha gördük. Ellerinde olan bütün imkânları sonuna kadar kullanıyorlar, araçlarla, şahıslarla intihar saldırıları gerçekleştiriyorlar. Kobanê’den çıkmamak için en nitelikli ekiplerini buraya getirmişler. IŞİD çetelerinin kaçtıklarını söylemek doğru değil, her noktada IŞİD çeteleri YPG ve YPJ savaşçılarını zafere inanan cesaretiyle tamamen öldürülüyor ve adım adım özgürleştiriliyor orası. Gazeteciler gelip inceleyebilir, alınan her evde mutlaka onların cesetleri çıkıyor. Bunun için kolay bir şekilde zafere ulaşacağımızı söyleyemiyoruz fakat başlattığımız hamle karşısında da IŞİD çetelerinin direnebileceğini düşünmüyoruz.

Son zamanlarda artan intihar saldırılarını bu hamleye mi bağlıyorsunuz?

Mahmud Berxwedan: Evet öyle! Kobanê’de ilerlemek için IŞİD bütün yöntemleri uyguluyor. IŞİD’in asıl yönteminin intihar saldırıları olduğunu herkes biliyor. Önceki gece Kara Okul ve birkaç evde daha patlamalar yaşandı. Yani hem intihar saldırıları, hem diğer patlatma taktikleri uyguluyorlar. Bu şekilde bir korku salmak istiyorlar fakat bu taktik Kobanê’de işlerine pek yaramadı. Çünkü savaşçılarımız pürdikkat, profesyonel bir şekilde hareket ediyor.

Suriye ve Kürtler konusunda uzman birçok kişi Kobanê’nin bir iki hafta içinde düşeceğini düşünüyordu. Bu direnişin ne sırrı ne? IŞİD gibi bir güç karşısında YPG nasıl bu kadar uzun süre direnebildi ve şimdi zafere doğru yürüyor?

Clipboard01

 

Mahmud Berxwedan: İyi bir şekilde araştırılırsa direniş sırrının her YPG savaşçısının teslimiyeti kabul etmeyen ruhunda saklı olduğu anlaşılır. Kahramanca savaşan bu savaşçılar Serzorî Destanı gibi destanlar yazdılar, her taraftan kuşatılmalarına rağmen son damlalarına kadar savaştılar ve ‘’Bijî Berxwedana Kobanê’’ diyerek şehit düştüler. Şehit Zozan ve Şehit Êrîş gibi savaşçılar tankların ancak cesetlerine basıp Kobanê’ye girebileceklerini söylediler ve öyle savaşıp şehit düştüler. İşte bu direnişin sırrı burada, Arîn ve Kendal gibi onlarcasının mücadelesidir bu sır. Toprağa ve onurlu bir yaşama bağlılıktır bu sır. IŞİD çeteleri yöneldikleri her yeri kısa bir sürede alabiliyorlar fakat dört ay kadar bir süredir burada büyük bir kayıp verdiler ve Kobanê’yi alamadılar. Hiçbir zaman da alamayacaklar. YPG ve YPJ savaşçılarındaki bu direniş ruhu dünyanın başka bir yerinde olmayan bir ruh, ki bu ruh 2015 yılında elde edilecek başarının da teminatı olan bir ruh.

Peki, yeni saldırılar için IŞİD’e Rakka gibi kontrolünde olan diğer şehirlerden hala takviye güçler geliyor mu?

Mahmud Berxwedan: Fırsat buldukça Minbic, Cerablus, Bab, Rakka, Tilabyad şehirlerinden takviye güçler getiriyorlar. Bir kırılmaya uğradılar, bu güçlerle durumu lehlerine çevirmek istiyorlar. Biz ilerliyoruz, önemli noktalar kontrolümüz altına geçti fakat onlar direnmeye devam ediyorlar. Tüm bu takviye güçlere rağmen Kobanê’yi çok da uzun olmayan bir süre sonra özgürleştireceğimizi düşünüyoruz.

Dün de çok sayıda hava saldırısı oldu. IŞİD’e takviye güçlerin ulaştığı yollar üzerinde koalisyon güçlerinin yeni bir stratejisi var mı?

Mahmud Berxwedan: Stratejide büyük bir değişiklik söz konusu değil, bu yollar değil de özellikle Tilabyad ve Cerablus taraflarında bazı önemli hava saldırıları olmuştu. Genel olarak savaş cephesinin ön tarafına hava saldırıları düzenliyorlar ve kısmen de cephenin arka tarafına.

Hava saldırılarının fazla ve etkili olmasının sizin üzerinizdeki etkisi ne?

Mahmud Berxwedan: Hava saldırıları son birkaç gündür artmış durumda. Bu bize bir destek ve koalisyonun hava saldırılarıyla IŞİD psikolojik olarak da bir yıkıma uğruyor.

Kobanê’ye dönen siviller var, onların dönüşü hakkında ne düşünüyorsunuz?

Mahmud Berxwedan: Sınırda bekleyen insanlarımız var, Kobanê’ye bir an önce dönmek istiyorlar. Yine, savaşa rağmen Kobanê’yi bırakmak istemeyen ve burada yaşayan insanlar var. Kobanê halkı başka bir yerde alışmış bir halk değil, tarihinde böyle bir şey yok. Birçok aile kendiliğinden Kobanê’ye dönüyor. Bu bir taraftan destek için iyi bir şey fakat bir taraftan da kötü. Çünkü çetin kış şartlarından dolayı bazı sıkıntılar yaşanıyor, başta ısınma problemi mesela. Henüz bir koridor açılmış değil ve doktorlar konusunda da eksiklikler yaşanıyor. Fakat gelen insanlar Kobanê’deki toprağı yemeye muhtaç da kalsalar burayı terk etmeyeceklerini belirtiyorlar.

Son olarak 2015 yılı için Kürtlere ve dünyaya mesajınız ne?

Mahmud Berxwedan: 2014 yılı Kürtlerin direniş yılı oldu ve Kürtler hiçbir zaman yenilmeyi kabul etmediklerini bütün dünyaya gösterdiler. Özgürlüğe odaklanan bu halk, sadece kendiler için, bütün Ortadoğu halkları, bütün dünya için IŞİD’e karşı mücadele etti. 2014 yılındaki oluşturulan mücadelenin 2015 yılında Kürt halkına özgürlük getirmesini umut ediyoruz. Başta direnen Kürt halkının olmak üzere bütün dünya halklarının yeni yılını kutluyoruz.

YPG Chief Commander in Kobane Berxwedan: Kobane is Resisting for Humanity

Kobane_YPG

Mutlu Civiroglu https://twitter.com/mutludc

Thank you very much Mr. Berxwedan for making time to talk us under these extra-ordinary conditions of war. We wish to hear your thoughts, as the General Commander of YPG in Kobane on the ongoing war

Mahmud Berxwedan: Everyone is talking about a three-months old resistance in Kobane, in reality people of Kobane has been resisting aggression since July 19, 2013. We as the YPG organized our forces to protect our people, their values and way of life from aggressors. First we expelled Assad regime forces) with very limited means but full support of the people of Kobane. As first region to expel regime forces Kobane became a source of hope for people of Rojava and for all freedom seeking people of greater Middle East. Unfortunately in no time we become target for ISIS other Jihadist and various forces of Arab chauvinism. These Jihadist and chauvinist thugs, who have benefited from not even the most basics human values, have been attacking ever since. Our forces have been resisting these terrorist gangs in the east, west and south for more than one and a half year.

Mahmud Berxwedan

Top YPG General Mahmud Berxwedan, after so many sleepless nights

What about the current situation?

On September 15th, ISIS thugs have started the fiercest attacks ever. The attacks came from all fronts; they were better organized and better armed comparing to their advance in Shengal [Sinjar], Mosul and other Syrian territories. Many assumed that Kobane could only resist for about a week, but now nearly 100 days passed and we are confident of victory. The most important question is: Why did Kobane manage to resist for such a long time, while Mosul and Shengal fell only days after ISIS attacked?

How did a small place like Kobane resisted to ISIS while much bigger cities like Mosul and Raqqa fell to these terrorists even though they were protected by large and well-armed garrisons?

YPJ_Kob3

Mahmud Berxwedan: People of Kobane have always had the spirit of resistance; have been loyal to their lands since they came into existence. They have never surrendered; it has no place in their culture. Every warrior of YPG/YPJ said the terrorists can capture Kobane only by walking on the warriors dead bodies. The martyrs Erish, Zozan, Emin, Kendal and symbol of our resistance Arin Mikran are manifestations of this spirit of resistance. Let be frank, had it been anyone force other than warriors of YPG/YPJ, this battle would have been lost long time again given the imbalance of forces. Old the world, the Europe and the USA should know that we are fighting Jihadi terrorists with AK-47 light infantry weapons and or will power.

Some media claim the danger is over – as if Kobane was liberated from ISIS. Others say that ISIS reinforced their attacks on the eastern front. What about that?

It is not true that the danger is over. Clearly, IS won’t take over Kobane – but that doesn’t prevent them from trying to do so with all they have. We are in an urban warfare and there is a house-to-house fight. ISIS is using every trick on the books and all the means available to it to launch attacks. Kobane is being liberated one house and street at a time with our martyrs’ blood. Until this very day, ISIS thugs have sent 33 VBIEDs into the city. Every day, -there is suicide attacks carried out by ISIS mercenaries.

Common notion was that coalition jets and YPG have destroyed most of the ISIS’ tanks and heavy weaponry. How heavily armed are ISIS right now?

Kobane_Exp

Mahmud Berxwedan: ISIS is still in possessions of heavy weapons and tanks even though many of these have been destroyed by coalition airstrikes and YPG. They hide their weapons and wait for the most opportunities to attack, i.e. when there are no air raids, as it happened today.

ISIS claims they are in control of half the city. What portion of Kobane do you control?

Mahmud Berxwedan: As a person originally from Kobane, I can say that all strategic points in the city are under YPG/YPJ control. These include most of old city, city center, and border crossing. Helinch district that is downhill from Mishtenur Hill, only 40% of the eastern sector is controlled by ISIS,

Why are they particularly attacking on the eastern sector and what is keeping you from expelling them from eastern sector?

Mahmud Berxwedan: ISIS rotates its forces after very attack. They receive reinforcements from Raqqa, Tal Abyad, Manbij, and Sarrin without any hindrance. They are doing all they can to maintain a presence in the city Kobane.  They do not have the intensions to leave the city and end the invasion. It is important that coalition airstrikes support our troops but we are surrounded from all sides and we are fighting only with light weapons. We need weapons to fight but with exception of one-time airdrop no country has provided us with any weapons. What are all these countries that profess to be against ISIS are waiting for? Let it be known that we determined to fight ISIS everywhere and all the time.

YPG is being criticized for not communicating with world public opinion. For example it is being criticized for press releases mostly in Arabic rather than English. What do you have to say about it?

Mahmud Berxwedan: But is there someone that doesn’t know about Kobane right now? The whole world knows where we are and what our situation is. The whole world knows where YPG is fighting. Dozens of times, we have asked the international community to establish a humanitarian, safe corridor. As of now, civilians remaining in the outskirts of the city are not looked after. In 100 days only one single load of weapons has been delivered.

Well US led coalition air force has attacked ISIS positions daily. US also airdropped weapons to you although the guns may have come from Iraqi Kurdish depots.

images

 

Mahmud Berxwedan: We are grateful for assistance rendered by the coalition and for all the support from people all over the world. We are honored to have sympathy and support of American people. We want all concerned to know that the weapons we possess are not nearly enough for dislodging ISIS and defeating. If we can get enough fire power we promise to finish off ISIS in Kobane within 2 days.

What does YPG need urgently, in military terms?

Mahmud Berxwedan: We need all kind of heavy weapons such as tanks, Hummers and bullet-proof vehicles and anti-tank missiles. If we had such heavy weapons we could liberate many villages in west and south Kobane in a short period of time.

Also, we desperately need sniper rifles, night vision goggles and thermal cameras. Even 50 night vision goggles will allow us to inflict heavy casualties on ISIS tugs as they mostly move at nights. Otherwise, our morale is high. Our warriors are not afraid of ISIS and ready to confront it at every opportunity.

Turkey has been criticized in regards to Kobane. It is said that they did not allow passage of Hummers and similar vehicles. How do you, as YPG, see Turkey’s attitude?

Mahmud Berxwedan: Turkey could play an important role in our fight against ISIS. We are neighbor with Turkey from Jazira to all the way to Afrin. We do not have any issue with Turkey and wish to have them as neighbor and good friend. We know Turkey has been criticized for her conduct; Turkey should revise her policies. We think she should play a positive role in the war against ISIS.  ISIS will surely target Turkey and cause her harm in the future. We always knew Turkey was turning a blind eye to ISIS and hoping that she would abandon those policies. We certainly hope and believe that Turkey will change her policies.

How are your relations with free Syrian Army (FSA) groupings and peshmerga forces of Kurdish Regional Government?

Ismett

Mahmud Berxwedan: We have relationships with and fighting alongside with select FSA groupings. Nearly 70 members of Shamsi Shimal, Siwar Raqqa ve Jabhat al Akrad groups died while fighting alongside with us in Kobane.  We wish to collaborate with these groups for a free Syria that encompasses all peoples. All these groups are complaining from lack of armaments. Aside from these, we have been collaborating with peshmerga forces, mostly on indirect-fire positions for more than two months. Our relations are cordial and professional.

Is it true that ISIS is tunneling under Kobane?

Mahmud Berxwedan: We have learned of this a while back. We don’t think such effort will get them any results. We know they are digging to minimize their losses from airstrikes. We have every precaution taken for such a thing.

YPG has become the most important force fighting ISIS on the ground. There are reportedly people from USA, Canada, Germany, Holland, Israel, Austria etc. who have joined YPG?

British YPG

Mahmud Berxwedan: ISIS is attacking and offending all good people of this planet. All progressive, democracy and freedom loving people are welcome to join us in this fight against ISIS. We will be honored to have them. We consider ISIS to be our enemies regardless of time and space. For us this is a matter of being a force for good. We don’t discriminate between people based on their creed or beliefs. We have in our ranks people from America, Europe, different Middle East countries, Iran and even from Argentina are fighting with us in and for Kobane. Our warriors will enthusiastically embrace any new fighters from around the world.

Activists around the world are asking via Twitter that what they could do for YPG?

Mahmud Berxwedan: Kobane is resisting for all humanity, YPG is fighting for all of the world. Everyone should do whatever they can to support us and Kobane. With this occasion, on behalf of YPG, YPJ and all others defending Kobane I wish Christian world a happy Christmas. We see Christmas as our own holiday also and celebrate it in that spirit. Jesus was a symbol of resistance. We wish all the people of the world a happy New Year.

Also, I want to emphasize that the war in Kobane is the war of honor for all Kurdish people. The Kurds from all parts of Kurdistan and beyond helped us in this war. We are grateful to all. Our special thanks goes to people of Suruç who have been with us from day one.

Thanks for @johannajaufer , @haktas12  and whoRtheKurds for translating this interview into English

YPG Kobane Genel Komutanı Berxwedan: Teslim Olmak Kobane’nin Kültüründe Yok

Kobane_Dec

YPG Kobane Genel Komutanı Mahmud Berxwedan ile bölgedeki askeri durumu, savaşın geleceğini ve Batı ile ilişkiler dahil birçok önemli konuyu görüştük.

Mıutlu Çiviroğlu https://twitter.com/mutludc

Sayın Mahmud Berxwedan, daha önce de birkaç defa size ulaşmaya çalıştık fakat savaş şartlarından dolayı görüşme fırsatımız olmadı. Başta bu olağanüstü savaş halinde zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum. YPG’nin Kobane’deki genel komutanı olarak cephedeki son durum öğrenmek istiyorum sizden?

Mahmud Berxwedan:  Herkes üç aylık bir Kobane direnişinden bahsediyor fakat aslında radikal gruplara, IŞİD çetelerine karşı, YPG, YPJ ve Kobane halkı olarak 19 Temmuz 2013 tarihinden beri tarihi bir direniş sergiliyoruz. Direnişin başladığı tarih olarak bu tarihin esas alınması daha doğru olacaktır. Biz birliklerimizi halkı ve halkın değerlerini, dışarıdan gelen saldırılara karşı koruma esası üzerine kurduk. Başta rejimi topraklarımızdan çıkarmak için birliklerimizi örgütledik ve harekete geçtik. Ki bunu da kısıtlı imkânlarla, halkımızın yardımıyla yaptık. Sonrasında hepinizin bildiği gibi Kobane, rejimi şehirden çıkardan ilk yer olarak Rojava ve Ortadoğu halkları için bir umut kaynağı oldu. Fakat çok sürmeden hiçbir insanlık değeri kabul etmeyen ve bütün dünyayı hedef alan IŞİD ve diğer şovenist Arap çeteleri Kobane’ye saldırmaya başladılar. Bu saldırılara karşı bir buçuk yıldan daha uzun bir süredir Kobane’nin doğusunda, batısında ve güneyinde büyük bir direniş var.

Mahmud Berxwedan

Mahmud Berxwedan (Foto Dicle Haber Ajansı)

15 Eylül’de tekrar saldırmaya başladıklarında Irak ve Suriye’den büyük bir güç toplamışlardı. Kobane onlar için planlarının bozulduğu bir yerdi, bunun daha örgütlü bir şekilde saldırdılar bu sefer. Birçok çevre IŞİD’in saldırıları karşısında en fazla bir hafta direnebileceğimizi söylüyordu. Fakat yaklaşık 100 gündür direniyoruz ve adım adım zafere doğru yürüyoruz.

Peki, Musul, Rakka ve daha birçok büyük yer IŞİD’in eline sadece birkaç gün içinde geçerken Kobane gibi küçük bir yer nasıl bu kadar uzun bir süre direnebildi?

Mahmud Berxwedan: Kobane halkı bu topraklar oldu olalı kendi toprağına bağlı, ruhunda direniş taşıyan bir halk. Bugüne kadar hiç teslim olmadılar, çünkü teslim olmak onların kültüründe yok. Konuşan her YPG, YPJ savaşçısı IŞİD’in ancak cenazelerine basarak Kobane’ye girebileceğini söylüyordu. Kobane’nin direniş sembollerinden olan Şehit Êrîş, Şehit Zozan, Şehit Emin, Şehit Kendal savaşçılarımızın direnen ruhlarını gösterdiler. Yine Şehit Arîn Mîrkan fedai eyleminin ruhunu bu halktan aldı. Bunu açık bir şekilde söylüyorum, kim YPG ve YPJ savaşçılarının yerinde olsaydı bir saat bile direnemezdi. Amerika ve Avrupa, herkes, bütün dünya direndiğimizi biliyor, hangi ruhla, hangi silahla direndiğimizi de biliyorlar mı? Sadece kalaşnikof silahlar ve irademizle direniyoruz!

Basında farklı iddialar yer alıyor: IŞİD’in Kobane’den çekildiğini yazanlar da var, IŞİD’in yeni bir saldırı hazırlığında olduğunu yazanlar da. Hangisi doğru, Kobane’de son durum ne?

Mahmud Berxwedan: IŞİD’in bir kırılmaya uğradığı doğru, fakat henüz Kobane’den çekilmemişler ve tehlike devam ediyor. IŞİD her türlü taktikle, savaşın her türlü hilesiyle Kobane’ye saldırıyor. Kobane’yi ev ev, sokak sokak şehitlerin kanı ile kurtarılıyor. IŞİD’in kırılmaya uğraması öyle kolay bir şey değil. Şimdiye kadar toplam araçlarla toplam 33 defa intihar saldırısı gerçekleştirdiler. Konuştuğumuz bu saatte de Kobane etrafında tankları var, ağır silahlarla saldırıyorlar.

Kamuoyunda IŞİD’e ait tankların ve ağır silahların hem YPG hem de hava saldırıları ile imha edildiği yönünde bilgiler vardı. IŞİD’e yeni ağır silahlar ve tanklar mı geldi?

Kobane_Exp

 

Mahmud Berxwedan: IŞİD hem ağır silahları hem de tankları hala var. Bugün tanklarla saldırdılar. Hem YPG hem de koalisyon güçlerinin hava saldırıları ile tankların ve ağır silahların bir kısmı imha edildi. Fakat onlar da silahlarını saklıyorlar ve saldırmak için en uygun zamanı bekliyorlar, hava saldırılarının olmadığını anı kolluyorlar.

IŞİD şehrin yarısının onların kontrolünde olduğunu iddia ediyor, basında da bu konuda farklı iddialar var. Kobane’nin yüzde kaçı şu an sizin elinizde?

Mahmud Berxwedan: Kobaneli, burayı iyi bilen biri olarak şehrin bütün stratejik noktalarının YPG’nin elinde olduğunu söyleyebilirim. Eski Kobane’nin büyük bir kısmı YPG’nin elinde, sınır kapısı ve şehrin meydanına da YPG hâkim. Miştenur’un alt taraflarına düşen, Helinc bölgesi ve doğu tarafındaki % 40’lık bir kısım IŞİD’in elinde.

Neden özellikle doğu cephesinden saldırıyor IŞİD ve ne onları bu cepheden çıkarmanızı zorlaştırıyor?

Mahmud Berxwedan: IŞİD her gün her saldırıdan sonra kuvvetlerini değiştiriyor. Çünkü Rakka’dan, Tilabyad, Cerabus, Minbic ve Sırrin gibi yerlerden gelirken önlerinde herhangi bir engel yok. Şehirden çıkmamak için direniyor onlar da. Bunun için şehirde sürekli bir çatışma hali var. Kamuoyunun bilmesinde bir sakınca görmüyorum: Sadece hava saldırıları IŞİD’i burada bitirmeye yetmiyor. Biz her tarafımız kuşatılmış bir şekilde kısıtlı imkânlarla savaşıyoruz. Neyle savaşırsınız? Silahla. Bir ülke çıkıp da ‘’biz YPG’ye silah verdik’’ desin, var mı? IŞİD’e karşı olduklarını belirten ülkeler silah desteği için daha ne bekliyor? IŞİD nerede olursa olsun biz IŞİD ile her daim savaşmaya kararlıyız.

Hava saldırılarına rağmen IŞİD nasıl Rakka, Tilabyad, Cerabus, Minbic ve Sırrin gibi yerlerden rahatlıkla gelebiliyor? Buralara yeterince hava saldırıları yapılmıyor mu?Yerden istihbarat gelmediği için saldırı düzenlenmiyor şeklinde görüşler var.

Mahmud Berxwedan: Eğer o tür istihbarat gerekliyse bunu biz sağlayabiliriz çünkü elimizde çok somut bilgiler var. Rakka, Tilabyad, Cerabus, Minbic ve Sırrin’a kadar İŞİD’in olduğu yerler ve harekat güzergahlarına dair elimizde bilgiler var. Fakat şehir merkezlerinde imkanlarımızın sınırlı olduğu da bir gerçek. Özellikle hava hareketliliğine karşı gerekli teknik ve insan kaynağı sıkıntısı yok. Kobane ve çevresi için insan kaynaklarımız var. Fakat bombardıman şehrin merkeziyle sınırlı kalıyor. Bunun neden böyle olduğunu hakkında bir fikrimiz yok. Belki de sadece şehir merkezindeki hedeflerle sınırlı hareket ediyorlar. Bombardımanların sayısı arttırılıp, Kobane dışında şehre geliş yollarına doğru yeni saldırlar yapılırsa daha etkili olur. Dediğim gibi hava koalisyonun hava saldırıları sınırlı olduğu için IŞİD’in gücü de tam olarak kırılamıyor.

Obama yönetiminin de, biraz da kamuoyundan gelen baskı sonucu, Kobane’yi siyasetinin merkezine koyduğu ve düşmemesi için çabaladığı biliniyor.

Mahmud Berxwedan: Evet, biz de Amerika halkını mücadelemize, direnişimize göstermiş oldukları destek ve sempatiden dolayı kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Özellikle bu aşamada YPG ve Kürlere ilgileri bizim için çok değerli. Amacımız İŞİD’i durdurmak değil, yenmek. Bu yüzden Amerika halkının bize göstermiş olduğu desteğin sürdürülmesi bizi motive edecektir. Umarım destekleri ve yardımları aratarak devam eder çünkü buna ihtiyaç var.

YPG’nin uluslararası kamuoyuna ulaşmada etkili olmadığı yönünde eleştiriler var. Mesela basın açıklamalarının İngilizce değil Arapça olması buna bir örnek. Bu eleştiriler hakkında neler diyeceksiniz?

Mahmud Berxwedan: Kobane’yi duymayan, bilmeyen insan kaldı mı? Artık bütün dünya Kobane’nin nerede olduğunu biliyor, bütün dünya YPG’nin nerde savaştığını görüyor. Onlarca defa sivillere yönelik bir güvenlik koridorunun oluşturulmasını talep ettik, siviller için bile yardım doğru dürüst gelmiyor. Sadece havadan bir defa yardım geldi ya sonra?

Ama ABD size destek için her gün IŞİD mevzilerine hava saldırısı düzenliyor. Ayrıca Türkiye’nin muhalefetine rağmen sizin için havadan silah da ulaştırdı!

Mahmud Berxwedan: Dünya kamuoyunun ve koalisyonun güçlerini desteğini inkâr edemeyiz. Yardım eden herkese çok teşekkür ediyoruz. Tekrar söylüyorum, Amerikan halkının YPG’ye olan sempatisi bizi onurlandırıyor. Fakat herkes yapılan yardımların IŞİD gibi bir örgütü bitirmeye yetmediğini bilmesini istiyoruz. Bize yerden yeterli silah desteği gelirse IŞİD Kobane’de iki gün bile duramaz.

Yine, Hillary Clinton’un birkaç hafta önce YPJ savaşçılarıyla ilgili söylediği övgü dolu sözler vardı. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

YPJ_Kob5

Mahmud Berxwedan: Buradaki ağır savaş koşulları yüzünden basını yeterince takip edemiyoruz ama Kobane Sayın Clinton’un Kobane’deki kadın direnişçileri öven ve bize daha fazla desteğin sunulması yönündeki sözleri bizi çok memnun etti. Bu yüzden YPG ve YPJ adına kendisine çok teşekkür ediyoruz. Direnişimize olan her ilgi bizim için güçlü bir motivasyon kaynağı oluyor.

Bir de şu konuyu sormak istiyorum. YPG’nin askeri olarak şu an acil ihtiyaçları neler? IŞİD’i yenmek için tam olarak neye ihtiyacınız var, nasıl bir destek onları yenmenizde etkili olabilir, dengeler lehinize değiştirebilir?

Mahmud Berxwedan: Her türlü ağır silaha ihtiyacımız var. Mesela daha ağır silahlar, özellikle tank, Hummer ve hareket kabiliyeti yüksek zırhlı silahlı araçlar, anti-tank ve daha ağır silahlar. Yine, daha iyi roketatarlar yani yerde kullanabileceğimiz her türden zırhlı ve ağır silahlarımızın olması dengeleri lehimize değiştirebilir. Elimizde zırhlı araçlar olmadığı için bir yerden diğerine gidemiyoruz. Bu yüzden manevra gücümüz çok sınırlı. Elimizde bu türden silah ve araçların olması halinde güneyde ve batıda alabileceğimiz çok sayıda köy var. Eğer zırhlı araçlarımız olsaydı yarım saatte bir köyü alabiliriz.

Ayrıca, suikast silahları, savaş dürbünleri, özellikle gece görüşlü gözlük ve termal dürbünlere çok ihtiyacımız var. Gece görüşlü gözlüklerden 50 tane bile olsa IŞİD çetelerine çok büyük zararlar verdirirdik. Bunlar bizim için çok etkili olabilecek mühimmatlar çünkü gece de hareket ediyorlar.

Yine, ABD ve koalisyon güçleri havadan bize suikast silahları ve bu tür malzemeleri atabilirler. Bu türden mühimmatın elimizde olması halinde gece de IŞİD’i vurabiliriz.

Bunun dışında coşku ve fedai ruhta savaşçılarımızın morali çok yüksek. Hiçbir zaman IŞİD’ten korkmadılar ve korkmayacaklar.

Birkaç hafta önce Fransız basınında hükümetin size yardım edeceği iddiaları yer almıştı?

Mahmud Berxwedan: Evet, Fransa Eski Dışişleri Bakanı Bernard Kuchner Cezire Kantonu’nu ziyaret etmişti. O ziyaret sırasında Skype aracılığıyla bizimle görüşmüş, YPG’ye yardım sözü vermişti. Fakat şimdiye kadar bize ulaşan herhangi bir şey yok. Umuyor ve inanıyoruz ki Fransa IŞİD’e karşı mücadelemizde en kısa zamanda YPG’ye gerekli yardım ve desteği sağlayacaktır.

Kobane konusunda Türkiye’ye yönelik eleştiriler var. Türkiye’nin Hummer gibi ağır araçların geçişine izin vermediği iddia ediliyor. YPG olarak Türkiye’nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mahmud Berxwedan: Türkiye IŞİD’e karşı yürüttüğümüz mücadelede önemli bir rol oynayabilir. Cezire’den Efrîn’e kadar uzayan geniş mesafede Türkiye ile sınırımız var. YPG olarak bizim Türkiye ile bir sorunumuz yoktu, hatta en rahat, en güvenli sınırdı. Biz Türkiye’yi de sürekli bir komşu, bir dost ülke olarak gördük. Uluslararası kamuoyunun eleştirileri olabilir fakat Türkiye yürüttüğü siyaseti gözden geçirmeli. Bu savaşta IŞİD’e karşı aktif bir rol oynamalı. Çünkü IŞİD’in yarın öbür gün Türkiye’nin de başına bela olacağını biliyoruz ve bundan büyük bir zarar görürler. Ki zaten eğer daha etkili bir mücadele yürütülmezse sadece Türkiye değil, bütün dünya IŞİD teröründen büyük bir zarar görür. Türkiye ile eskisi gibi dost ve komşu olmayı umut ediyoruz. IŞİD’e göz yumdukları doğrudur, fakat biz yürüttükleri bu siyasette bir değişikliğe gideceklerine inanıyoruz.

Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) grupları ve Kürdistan Bölgesi peşmergeleri ile ilişkiniz ne durumda?

Ismett

Mahmud Berxwedan: Özgür Suriye Ordusunun bazı grupları ile bir yıldan uzun bir süredir bir ilişkimiz var ve birlikte savaşıyoruz. Bu süre zarfında, Şemsi Şimal, Siwar Raqqa ve Cephetul Ekrad gruplarından yaklaşık 70 kişi şehit oldu Kobane’de. Bu gruplarla daha özgürlükçü, bütün halkları kapsayan bir Suriye için çalışmalar yürütmek istiyoruz. Şu ana kadar aramızda herhangi bir problem yaşanmadı. Onlar da silahların yetersizliğinden yakınıyorlar.

Bunun dışında yaklaşık iki ay önce peşmerge güçleri de arka cephede beraberlerinde getirdikleri ağır silahları kullanıyorlar. Elindeki silahları en iyi şekilde kullanmaya çalışıyorlar. Beraber savaşıyoruz ve onlarla da ilişkilerimiz çok iyi ve herhangi bir problem yok.

IŞİD’in Kobane’de tünel kazdığı yönünde iddialar var, doğru mu bu?

Mahmud Berxwedan: Bu bilgi bir süre önce bize ulaştı. Pek ihtimal vermiyoruz, böyle bir fikirleri olsa bile bundan bir sonuç alamazlar. Hava saldırılarının zararını en aza indirmek için yeri kazıp sığınaklar oluşturduğunu biliyoruz sadece.

YPG, IŞİD’e karşı yürütülen savaşta en önemli güç haline geldi ve YPG’ye yabancı ülkelerden katılan birçok kişi var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Amerikali YPG Savaşçısı Jeremy Woodard

Amerikali YPG Savaşçısı Jeremy Woodard

Mahmud Berxwedan: IŞİD bütün dünyayı hedef alan bir terör örgütü. Devrimci, demokrat, barışçı düşüncelere sahip olan, IŞİD’e karşı savaşmak isteyen herkes Kobane’ye gelip bu direnişimizde yer alabilirler. Bu bizim için bir onurdur. Ki biz dünyanın neresinde olursa olsun bütün IŞİD üyelerini düşmanımız kabul ediyoruz. Çünkü biz kendimizi insanlık değerlerini koruyan bir güç olarak görüyoruz. Irk, mezhep, din, parti için insanları birbirinden ayırmıyoruz.

Hem Amerika’dan, Avrupa’dan, Arjantin’den, hem de Orta Doğu’dan, İran’dan ve birçok yerden gelip YPG’ye katılan insanlar var. Savaşçılarımız yeni katılmak isteyen herkesi büyük bir sevinçle karşılayacaklarını belirtiyorlar. Eğer yabancı gazeteciler gelip onlarla röportaj yapmak isterlerse bu konuda yardımcı olmaya hazırız.

Dünyanın dört bir yanındaki aktivistler Twitter aracılığıyla gönderdikleri sorularda YPG için neler yapabileceklerini soruyorlar?

Mahmud Berxwedan: Kobane’de insanlık için büyük bir direniş sergileniyor, herkes elinden ne geliyorsa yapmalı. Bu bir insanlık vazifesidir, herkes Kobane’ye destek çıkmalı, yardım etmeli.

Bu arada yeni yıl ve Noel yaklaşıyor. YPG olarak, Kobane’de direnenler olarak, bütün Hristiyan âleminin Noel’ini kutluyoruz. Bunu kendi bayramımız olarak da görüyoruz. İsa bir direniş sembolüydü, herkesin yeni yılını kutluyoruz. Kobane’deki savaş bir onur savaşıdır ve bu bütün Kürt halkının savaşıdır. Başta kuzeydekiler olmak üzere her taraftaki Kürtler yardım etti, herkese teşekkür ediyoruz. Özellikle de ilk günden bugüne yanımızda olan Suruç halkına teşekkür ediyoruz.

Exclusivinterview mit YPG Oberbefehlshaber Mahmud Berxwedan über die aktuellen Geschehnisse in Kobane

Mahmud Berxwedan

Mahmud Berxwedan

Mutlu Civiroglu https://twitter.com/mutludc

Telefoninterview vom 19.12.2014 zwischem dem Journalisten Mutlu Civiroglu und   Mahmud Berxwedan (YPG-Kommandant, Kobane), Idris Nahsan (stellvertretender Außenminister des Kantons Kobane) und  Zara Misto (Journalist, Kobane).

Mutlu Civiroglu: Ich möchte Sie ganz herzlich in unserer Sendung begrüßen, Herr Mahmud Berxwedan. Können Sie uns über die Lage in Kobane informieren?

Mahmud Berxwedan: Zuallererst wünschen wir der Welt und Ihren ZuhörerInnen ein frohes Weihnachtsfest. Seit drei Monaten wird über den Kampf in Kobane berichtet. Tatsächlich dauert der Widerstand in Kobane viel länger an: Seit dem 19. Juli 2013 kämpfen die YPG, die YPJ und die Bevölkerung Kobanes gegen Islamisten. Unsere Kampfeinheiten haben wir für die Verteidigung aller Volksgruppen in der Region gegründet. Wie Sie wissen ist Kobane die erste Stadt gewesen, aus der das Assad-Regime vertrieben wurde. Dies kann als ein neuer Anfang und eine neue Hoffnung für die Bevölkerung Kobanes und ganz Rojavas, aber auch für den gesamten Nahen Osten verstanden werden. Seit mehr als anderthalb Jahren wird an allen Fronten Kobanes  gegen Islamisten Widerstand geleistet. Mit dem Wissen, dass die ISIS alle menschlichen Werte negiert, haben wir uns  der ISIS entgegengestellt.

Mutlu Civiroglu: Wie sieht die aktuelle Lage aus?

Mahmud Berxwedan: Am 15. September hat die ISIS die heftigsten Angriffe seit Beginn der Auseinandersetzungen gestartet. Die Angriffe erfolgten von allen Seiten, sie waren nach ihrem Vormarsch in Shingal, Mossul und in syrische Gebieten besser organisiert und besser bewaffnet. Viele gingen davon aus, dass Kobane nur eine Woche Widerstand leisten könnte, es sind nun fast 100 Tage verstrichen und wir sind siegessicher. Wichtig ist die Frage: Warum gelingt dies Kobane, wo doch in Mossul und Shingal der Widerstand nicht einmal einen Tag andauerte. Die YPG/YPJ ist ihrem Land sehr verbunden, viele interviewte KämpferInnen sagten, dass sie bis zu ihrem Tod nicht vom Widerstand ablassen würden. Şehid Eriş, Şehid Zozan, Şehid Emîn, Şehid Kendal, Şehid Arin Mirkan sind Symbole für den Widerstand Kobanes geworden. Seid 100 Tagen kämpfen wir fast ausschließlich mit Kalaschnikows und eigenen Bomben.

Kobane_Dec

Mutlu Civiroglu: Einige Medien behaupten, die Gefahr sei abgewendet – Kobane sei von der ISIS befreit, andere behaupten, dass die ISIS im Osten ihre Angriffe verstärkt hat. Wie beurteilen Sie diese Informationen?

Mahmud Berxwedan: Dass die Gefahr vorbei sei, stimmt nicht. Es ist ausgeschlossen, dass es der ISIS gelingt, Kobane einzunehmen, dennoch versuchen sie dies mit allen Mitteln. Wir befinden uns im Häuserkampf, um jedes Haus wird gekämpft, es gibt zahlreiche MärtyrerInnen. Bisher hat die ISIS 33 mit Sprengstoff beladene Fahrzeuge in die Luft gesprengt. Täglich gibt es Selbstmordattentate.

Mutlu Civiroglu: Zwei Fragen: Die Koalition und auch die YPG hat nach eigenen Angaben viele Panzer und schwere Waffen der ISIS vernichtet. Wie stark ist die ISIS jetzt waffentechnisch ausgerüstet? Und: Wieviel Prozent von Kobane sind befreit? Einige Quellen sprechen von 70 %, die ISIS von 50 %.

Mahmud Berxwedan: Sie sind immer noch gut ausgerüstet und kämpfen mit schwerem Geschütz gegen uns. Es stimmt, die Koalition und die YPG/YPJ hat sie stark geschwächt, aber die ISIS hat gleichzeitig ihre Strategie geändert, ihr schweres Geschütz verstecken sie besser und holen sie erst hervor, wenn die Koalitionsflugzeuge nicht zu sehen sind. Dennoch sind alle strategisch wichtigen

Orte unter unserer Kontrolle, insbesondere die gesamte Altstadt und das Stadtzentrum. 40 % der neueren Gebiete sind unter ISIS-Kontrolle. Das Problem ist, dass die ISIS problemlos Nachschub an Kämpfern und Waffen aus Rakka, Tall Abjad (Girê Sipî), Jarabulus und anderen Orten beziehen kann. Sie haben nicht die Absicht, die Stadt zu verlassen. Es stimmt, dass die Koalition Luftschläge ausübt, aber wir sind eingeschlossen und können nur mit unseren leichten Waffen kämpfen, es gibt keine Nation, welche behaupten kann, uns ausgerüstet zu haben. Worauf warten sie?

Mutlu Civiroglu: Einige behaupten, dass die YPG Schuld an dieser Situation trägt, weil sie sich diesen Nationen nicht nähern. Dass viele Informationen, die die YPG preisgibt in arabischer Sprache formuliert sind und nicht verstanden werden von der Weltöffentlichkeit.

Mahmud Berxwedan: Gibt es denn Jemanden, der Kobane nicht kennt? Die ganze Welt weiß, wo Kobane liegt. Die ganze Welt weiß, wo die KämpferInnen der YPG/YPJ kämpfen. Wir haben dutzende Male gefordert, dass ein Hilfskorridor errichtet wird. Bis zum jetzigen Zeitpunkt werden nicht einmal die zivilen Menschen, die sich noch in der Stadt befinden, ordentlich versorgt. Ein einziges Mal wurden Hilfspakete und Waffen geliefert.

Mutlu Civiroglu: Sie haben Recht. Ein jeder weiß um Kobane, Kobane hat das Thema der Kurden nach außen getragen. Immerhin war es die USA, die diese Hilfspakete über Kobane abwarf, die Koalition unterstützt mit Luftschlägen. Eine Sympathie ist vorhanden. Amerikanische Kommandanten sprechen hier sehr wohlwollend über ihre KämpferInnen. Meine Frage an Sie wäre, ob die YPG diese Zusammenarbeit nicht noch weiter hätte fördern können?

Mahmud Berxwedan: Wir leugnen diese Unterstützungen nicht. Wir möchten uns auch für diese bedanken. Dennoch reicht sie nicht aus, um die ISIS zu besiegen. Uns mangelt es an Waffen. Wenn wir ausreichend unterstützt werden würden, wäre Kobane in zwei Tagen von der ISIS befreit.

Mutlu Civiroglu: Welchen militärische Forderungen genau müsste nachgekommen werden?

Mahmud Berxwedan: Die YPG, YPJ braucht nur Waffen. Nichts anderes. Uns mangelt es nicht an der Kampfmoral oder eigenen KämpferInnen.

Mutlu Civiroglu: Ich möchte auch Herrn Zara Misto begrüßen, der sich ebenfalls in Kobane befindet. Wie nehmen Sie als Journalist diesen Widerstand wahr?

Zara Misto: Der Kampf der YPG, YPJ gegen den Terror hat das Interesse der ganzen Welt geweckt. Die YPG, YPJ hat bewiesen, dass sie das Volk verteidigen kann. In dieser Region ist sie auf dem Boden der effektivste Gegner der ISIS.

Mutlu Civiroglu: Peter Galbraith und Bernard Cusner haben den Kanton Jazira besucht, Hillary Clinton hat Anerkennung für die Kämpfer und Kämpfertinnen geäußert. Wie können kurdische PolitikerInnen die YPG, YPJ unterstützen?

Zara Misto: Der Widerstand in Kobane, der Wille der YPG, YPJ hat dazu geführt, dass TEV-DEM und ENKS sich zusammengesetzt haben, der Widerstand hat einen wichtigen Beitrag für den Zusammenhalt der Kurden geleistet.

Mutlu Civiroglu: Herr Mahmud Berxwedan, wie beurteilen Sie die Rolle der Türkei?

Mahmud Berxwedan: Unsere Grenze zur Türkei ist sehr lang. Wir haben die Türkei immer als Nachbarn und Freunde verstanden. Dennoch könnte und müsste sie eine größere Rolle im Kampf gegen die ISIS spielen, denn auch sie ist unmittelbar gefährdet.

Mutlu Civiroglu: Herr Idris Nassan, was können Sie uns über die Lage der Zivilisten in Kobane und an der Grenze zur Türkei berichten?

Idris Nassan: In Kobane mangelt es an allem, an Nahrung, Babymilch, Kleidung für den Winter. Denn in Kobane sind die meisten Häuser zerstört, verbrannt, die Menschen sind der Witterung ausgesetzt. Es muss ein Hilfskorridor zwischen Kobane und der Türkei errichtet werden, denn zum einen brauchen die KämpferInnen der YPG, YPJ, FSA und die Peshmerga Waffen, zum anderen muss das Überleben der Zivilisten sichergestellt werden.

Mutlu Civiroglu: Herr Mahmud Berxwedan, wie sieht die Zusammenarbeit der YPG,YPJ mit der FSA und den Peshmerga aus?

Ismett

Mahmud Berxwedan: Wir pflegen seit über einem Jahr Kontakte zu Teilen der FSA, in diesem Zeitraum sind über 70 von ihnen allein in Kobane gefallen. Wir alle wollen ein demokratischeres Syrien. Die Peshmerga, die uns hier in Kobane unterstützt, hilft uns insbesondere durch das schwere Waffengeschütz, das sie mitgebracht haben.

Mutlu Civiroglu: Es heißt, die ISIS würde Tunnel nach Kobane bauen?

Mahmud Berxwedan: Auch wir wissen um diese Meldungen. Die ISIS versucht, sich vor den Luftschlägen zu schützen. Aber wir glauben nicht, dass sie Erfolg mit dem Tunnelbau haben.

Mutlu Civiroglu: Es gibt auch viele ausländische KämpferInnen in den Reihen der YPG: Aus den USA, Kanada, Holland, Israel, Österreich?

Mahmud Berxwedan: Wir sehen in der ISIS eine Bedrohung für die gesamte Menschheit, sie muss auch überall von allen bekämpft werden. Daher begrüßen wir alle Menschen, die die ISIS bekämpfen wollen. Wir machen keine Unterschiede zwischen Ethnien, aus vielen arabischen Städten, dem Nahen Osten, Europa, auch aus Amerika und Argentinien, kämpfen Menschen in und für Kobane.

Mutlu Civiroglu: Sie hatten zu Beginn über das Weihnachtsfest gesprochen?

Mahmud Berxwedan: Ja, im Namen des Widerstandes von Kobane und aller KämpferInnen der YPG/YPJ und der Bevölkerung Kobanes wünschen wir ein gesegnetes Fest. Ich möchte auch die Gelegenheit nutzen, um den Kurden aus Bakur (Nordkurdistan, Türkei) zu danken. Der Kampf Kobanes ist ein Kampf aller Kurden.

Vom Kurdischen ins Deutsche übersetzt von @ViyanKurd

Urgent Appeal to International Community from Kobane Officials

Kobane_Dec_1

Horrifying Image of Devastation in Kobane

While the historical resistance of the People Protection Units (YPG) and the Women Protection Units (YPJ) continues against Daash terrorists, making a major victory with their heroic steadfastness, the rubble of destruction and devastation throughout the city increases.

Moreover, the negative effects of the war on Kobane civilians from children, women and elderly people accumulate either inside the city or on the boarder points with Turkey.

Kobane_Zar4

Children are living under tough circumstances in Kobane

Therefore, the possibility of living and pursue life almost become impossible and even warn of an impending humanitarian disaster. Especially hard coldness of winter and spreading of residues harmful projectiles further endanger lives of human and other beings.

But, despite the destruction and devastation of Kobane Canton, its resistance takes a global and humanitarian dimensions beyond its borders, reflecting the human values and objectives. The sacrifices of its heroes and defenders become general humanitarian gains that turn their steadfast city to a global defender front for the international community and humanity as whole.

The above mentioned impose on everyone’s duty to support and provide help to them as long as the security and safety of all of us in danger.

The Executive Council in Kobane Canton salutes the heroic resistance of YPG, YPJ, Free Syrian Army (FSA) and Peshmerga forces against Daash in an ordinary meeting today.

Ismett

Kobane Defense Chief General Ismet Hasan and Peshmerga Commander General Ahmed Gerdi

The Council members appreciate sacrifices of the mentioned common forces and salute their bravery and honest commitment to defend the noble humanitarian values and their strenuously quest to build a democratic, fair and equal society, which shares peace and tranquility regionally and globally.

10005832_1547642168801392_4650277930430555036_o

Kobane Children Are Under Threat of Continues ISIS Shelling

The Council members, at the same time, saddened with the  global indifference towards Kobane, expressing their deep regret for the failure of the humanitarian organizations and democratic countries to the worsening humanitarian situation where Kobane civilians exposed from all sides to instantaneous indiscriminate shells and continuing attacks of Daash, killing and injuring many of them.

In addition to, great challenges left by the suffocating siege on the province, making providing life means and its essential things impossible. With the gradual disappear from the stocks of food, medicine and baby milk of warehouses or destroy completely by bomb shelling.

10676182_10203165319397141_702242131904273724_n

Dr. Welat Omer and Medical Team Delivering Aid to Displaced Kobane Residents

So, there is possibility of a humanitarian catastrophe against civilians if the international community does not take the initiative to meet the calls of our citizens and defenders to open a safe humanitarian corridor to cleanse the effects of missiles, bombings and the rubble of destruction.

We appeal international community to make very effort to save the lives of children and other civilians by offering them through support and aid of medical, food and preventive fundamentals.

Kobane 19/12/2014

The Executive Board of Kobane Canton, Syria

PM of Kobane: A Humanitarian Corridor for Thousands of Civilians Urgently Needed

Enwo

Mr. Anwar Moslem, clashes in Kobane continue for over three months now. What is the latest situation in Kobane now, especially with regard to military developments?

ISIS has been attacking Kobane with heavy weapons for more than three months. YPG and YPJ forces have mounted a great resistance to these attacks. Recently, YPG and YPJ have advanced several streets further on the eastern front, and also made further advances on the southern front. However, the main problem on these fronts is the presence of a street fighting. The ISIS is already outside the city on the western front. Airstrikes of the coalition led by the U.S. are targeting the positions and munitions of the ISIS. We can say that defeating ISIS in Kobane will be a huge gain for the entire humanity. We want everyone to see this point very clearly.

Kobane will attain victory soon, and we truly believe this. However, there still remain some dangers, as there are thousands of civilians in Kobane, including children, who are facing great difficulties due to harsh winter conditions. We are once again calling on the international community to enable the opening of a humanitarian corridor into Kobane. This Tuesday’s mortar attacks by the ISIS have left three civilians martyred and dozens of others injured.

Kobane_Zar3

What do the civilians stranded in Kobane and on the border primarily need in the face of harsh winter conditions?

Three quarters of the Kobane city have turned into ruin as result of the attacks by the ISIS. The civilians in Kobane and on the border are mainly in need of clothing, food and beverage. They are also facing a great shortage of medicine. In addition, camps are needed to be built in order to provide shelter and a warm place for these people. This is also needed for thousands of people who will remain outside when they turn back once the resistance in Kobane ends up in victory.

Kobane_Zar2

Human rights defenders and international aid organizations need to extend a hand to these people whose houses have all been demolished. Since the day clashes broke out in Kobane, it has been only the municipalities, civilian aid organizations and the people of North Kurdistan [of Turkey] to look after the people of Kobane. Regardless of all the calls we have issued so far, I regret to tell that international organizations are yet to provide any help. The situation of the Kobane people in the city, on the border and in tent cities in Suruc is really heartbreaking.

Turkish government says it has provided great help to the Kobane people and opened its doors to them. You are, however, saying that it has been only the ‘municipalities in the north [of Kurdistan/Turkey’ to provide help?

Kobane_Zar

The statements by Turkey do really sadden us. We weren’t expecting Turkey to act like this. ISIS has recently attacked Kobane from the Mursitpinar Border Crossing on the Turkish side, but Turkey denied this. In relation with that attack, we asked politicians and civilians, from either inside or outside Turkey, to establish a commission of investigation, but Turkey remained silent.

Our people in refugee camps in Suruc are in a dire situation and children aren’t even allowed to receive education in their mother tongue. Turkey is always repeating the same thing, saying that ‘we have opened our doors’. After all, it is a humanitarian duty to open doors to these people who fled the massacres committed by the ISIS in Mosul, Tikrit and everywhere else. Apart from “opening its doors”, Turkey has provided no noticeable help, this is the truth. All human rights defenders, independent organizations and media workers can examine the situation in camps in Suruc in order to see and witness this truth themselves.

What would you like to say about the ISIS attack which left two civilians dead in Australia?

Terrorist actions do really hurt all humanity. Several years ago, thousands of innocent civilians were killed in September 11 terror attacks America. This was followed by similar incidents in France, Spain, Canada and most recently in Australia. The terror in Kobane is the same of the terror in these countries. We offer our condolences to the families of these people and the Australian government. The entire world needs to act together against this terror which is targeting the peoples and religions.

Ms. Hillary Clinton said in a most recent statement that the U.S. should provide assistance to the Kurdish female fighters of the YPJ, and spoke highly of them. What would you say in this regard?

YPJ_Kob4

From Kobane, we are sending our greetings to all the American people who have supported us. The statement of Ms. Hillary Clinton has honored us. We are once again extending our thanks to all the American authorities that have lent a helping hand to us. They also have a share in this resistance. The resistance of the YPJ in Kobane is the resistance of all the world’s women. Ms. Hillary Clinton does also have a share in this resistance for she has supported it. We hope that the whole world will in the same way support the YPG, the YPJ and Kobane. The victory in Kobane will be the victory of all the peoples standing against terror.

Kobane now is a place known by the whole world and people from across the world who want to provide help inquire about how to reach you. Is there a certain mechanism in place for people to assist you?

All three sides of Kobane have been surrounded by the ISIS and Turkey is on the other side. Turkey is just permitting the crossing of some wounded people and aid. We are facing some problems in this regard as we cannot move freely. A bank account belong to our administration will be opened soon to enable the people intending to help to reach us. It is not only the Kurdish people but everyone who believes in democracy, peace and humanity that should provide support to the civilians in Kobane.

The Christmas Day and the New Year is approaching. What is your message for the people whose hearts are with Kobane?

I celebrate the Christmas Day of the whole world. There were people who wanted to celebrate it here too but there is a war still going on, the ISIS has not allowed this. I hope 2015 will be a year of peace and fraternity. I wish a Happy New Year where there is no cruelty and all peoples and religions can live together and in peace. All those hearing our voice should support the resistance in Kobane in the New Year also, and provide any help they can for a new Kobane to be built in the wake of victory.

 

* Translated into English by Berna Özgencil https://twitter.com/bzgncl

Enwer Mislim: Kobanê’deki Siviller İçin Mutlaka Güvenlik Koridoru Oluşturulmalı

Anwar_Moslem

Sayın Enwer Mislim, üç aydan uzun bir süredir Kobanê’de çatışmalar devam ediyor. Özellikle askeri gelişmeler bakımından şu an Kobanê’de son durum ne?

IŞİD üç aydan uzun bir süredir ağır silahlarla Kobanê’ye saldırıyor. YPG ve YPJ güçleri bu saldırılar karşısında büyük bir direniş sergilediler. Son zamanlarda doğu cephesinde birkaç sokak ilerlediler, yine güney cephesinde de büyük bir ilerleme kaydedildi. Fakat bu cephelerde asıl problem sokak savaşlarının yaşanması. Zaten batı cephesinde IŞİD şehir dışında. Amerika’nın öncülüğünü yaptığı koalisyonun hava saldırıları da IŞİD’in cephelerini, cephanelerini hedef alıyor. IŞİD’in burada yenilmesi tüm insanlık için bir kazanç olacaktır. Bunun iyi görülmesi gerektiğine inanıyoruz.

10815821_407421906081680_1867670485_n

Kobanê yakın bir zamanda zafere ulaşacak, buna inanıyoruz. Fakat hala bir takım tehlikeler halen var. Aralarında çocukların da olduğu binlerce sivil var Kobanê’de, çetin kış şartlarından dolayı büyük zorluklar yaşıyorlar. Bir güvenlik koridorunun oluşturulması için uluslararası güçlere bir kez daha sesleniyoruz. Dün IŞİD’in havan topu saldırıları sonucu Kobanê’nin doğusundaki köylerden olan üç sivil Arap şehit oldu, onlarca kişi yaralandı.

Sivillerden bansettiniz. Peki çetin kış şartlarından dolayı Kobanê’de ve sınırda mahsur kalan sivillerin daha çok nelere ihtiyacı var?

IŞİD’in saldırıları sonucu Kobanê’nin dörtte üçü harabeye dönüştü. Kobanê’deki ve sınırdaki sivil insanlar başta yiyecek, içecek ve giyecek olmak üzere her türlü şeye ihtiyaç duyuyor. Özellikle ilaç konusunda büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Yine insanların sığınıp ısınabileceği kamplar bir an önce yapılmalı. Çünkü Kobanê’deki direnişin zaferle sonuçlanması durumunda Kobanê’ye dönecek binlerce aile dışarda kalmak zorunda kalacak. İnsan hakları savunucuları, uluslararası yardım kuruluşları evleri yıkılan bu insanlara yardım eli uzatmalı.

Kobane_Dec

Çatışmaların başladığı günden bu yana sadece Kürdistan’ın kuzeyindeki belediyeler ve sivil yardım kuruluşları ve halk Kobanê’ye sahip çıktı. Ne kadar çağrıda bulunduysak da ne yazık ki uluslararası kuruluşlar bu saate kadar henüz destek vermiş değiller. Suruç’ta kamplarda kalan, yine sınırda ve Kobanê’de kalan insanlarımızın içinde olduğu durum gerçekten içler acısı.

Türkiye hükümeti Kobanê halkına büyük yardımlar yaptığını, onlara kapılarını açtıkları belirtiyor. Fakat siz sadece kuzeydeki belediyelerin yardım yaptığını söylüyorsunuz?

Türkiye’nin açıklamaları bizi gerçekten çok üzüyor, biz böyle beklemiyorduk. IŞİD, Türkiye tarafındaki Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan Kobanê’ye saldırdı fakat bunu inkâr ettiler. O patlama için siyasetçilerden, sivillerden, Türkiye dışından ya da içinden fark etmez bir araştırma komisyonunun oluşturulmasını istemiştik fakat Türkiye’den ses çıkmadı. Suruç’taki kamplarda insanlarımız çok zor bir durumdalar, kendi dilleriyle eğitim görmek isteyen çocuklara bile izin vermiyorlar.

‘’Biz kapılarımız açtık’’ diyerek hep aynı şeyi tekrarlıyorlar. IŞİD, Musul’da, Tikrit’te, her tarafta katliamlar gerçekleştiriyor ve bu insanlar da katliamdan kaçmışlar. Katliamdan kaçan insanlara kapıları açmak zaten insani bir görev.Türkiye’nin yardım olarak gördüğü ‘’kapıları açmak’’ dışında gözle görülür bir yardımı yok, hakikat budur. Bu hakikati kendi gözleriyle görmek, bilmek isteyen bütün insan hakları heyetleri, bütün bağımsız kuruluşlar ve medya çalışanları Suruç’taki kamplarda incelemeler yapabilirler.

İki sivil insanın yaşamını yitirdiği Avustralya’daki IŞİD saldırısı için neler diyeceksiniz?

Terör eylemleri gerçekten insanın yüreğini yakıyor. Birkaç yıl önce Amerika’da yüzlerce masum, sivil insan şehit oldu. Sonra Fransa, İspanya, Kanada ve en son şimdi de Avustralya’da benzer şeyler yaşandı. Kobanê’deki terör ile bu ülkelerdeki terör aynı terör. Yaşamını yitirenlerin ailelerine ve Avustralya hükümetine başsağlığı diliyoruz. Bütün dünya, dinleri ve halkları hedef alan bu terör örgütüne karşı birlikte hareket etmeliyiz.

Hillary Clinton geçen hafta yaptığı açıklamada Amerika’nın Kürt kadın savaşçılarına, YPJ’ye destek çıkması gerektiğini belirtti, onlardan övgüyle bahsetti. Bu konuda neler diyeceksiniz?

Kobanê’den bize destek çıkan bütün Amerikan halklarına selamlarımızı gönderiyoruz. Sayın Hilary Clinton’un açıklamaları bizi onurlandırdı. Bize yardım eli uzatan bütün Amerikan yetkililerine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Bu direnişte onların da payı var. YPJ’nin Kobanê’deki direnişi bütün dünya kadınlarının direnişidir. Bu direnişi desteklediği için Sayın Hilary Clinton’un da payı var bu direnişte. Bütün bu dünyanın bu şekilde YPG’ye, YPJ’ye ve Kobanê’ye sahip çıkmasını umut ediyoruz. Kobanê’deki zafer teröre karşı duran bütün halkların zaferi olacaktır.

Kobanê artık bütün dünyanın bildiği bir yer ve dünyanın dört bir yanından yardım etmek isteyen insanlar yardım için belirli bir sistemin, adresin olmamasından yakınıyorlar. Yardım etmek isteyen insanların size ulaşabilecekleri herhangi bir hesap var mı?

Üç tarafımız IŞİD tarafından kuşatılmış ve diğer tarafta da Türkiye var. Türkiye sadece bazı yaralıların ve yardımların geçişine izin veriyor. Serbest bir şekilde hareket edemediğimiz için bu konularda bazı aksaklıklar yaşanıyor. Yakın bir zamanda bir hesap açılacak ve Kobanê kantonuna ve halkına yardım etmek isteyen insanlar bu hesap yoluyla bize ulaşabilecekler. Sadece Kürt halkı değil, insanlığa inanan herkes Kobanê’deki sivil insanlara destek çıkmalı.

Noel Bayramı ve Yeni Yıl yaklaşıyor. Bu konuda bir mesajınız var mı?

Bütün dünyanın Noel Bayramı’nı kutluyorum. Bu bayramı burada kutlamak isteyenler de vardı elbet fakat savaş var, IŞİD buna engel oldu. 2015 yılının barış ve kardeşlik yılı olmasını temenni ediyorum. Zulmün olmadığı, bütün halkların ve dinlerin bir arada, huzur içinde yaşayabileceği yeni bir yıl diliyorum. Sesimizi duyan herkes yeni yılda da Kobanê’deki direnişe sahip çıkmalı ve zaferden sonra kurulacak yeni bir Kobanê için elinden geldiğince yardımcı olmalı.

Kobanê’deki Son Durumu ve Mürşıtpınar’daki IŞİD Saldırılarını 3 Önemli Konukla Tartıştık

10813865_407421712748366_1817849044_o

Kobanê’de Son Durumu ve Mürşıtpınar’daki IŞİD Saldırılarını 3 Önemli Konukla Tartıştık

Mutlu Çiviroğlu https://twitter.com/mutludc

***

Sayın Enwer Mislim, yaklaşık üç aydır Kobanê’de çatışmalar devam ediyor, Kobanê’de şu an son durum ne?

Enwero

Enwer Mislim: Terör örgütü IŞİD yaklaşık üç aydır Kobanê’yi hedef almış durumda, burada bir katliam gerçekleştirmek istiyorlar. Kobanê kardeşliğin ve barışın sembolü bir şehir, bütün halklar, Ermeniler, Türkmenler, Araplar ve Kürtler beraber yaşıyordu. Suriye’deki diğer şehirlerden ayrılmak zorunda kalan herkes Kobanê’ye yönelmişti, herkes burada özgür bir şekilde dinini de yaşayabiliyordu. Buna tahammül edemeyen IŞİD’in Kobanê üzerindeki saldırıları devam ediyor. Her gün sivilleri hedef alan yüzlerce havan topu atıyorlar, bu şekilde evleri de yakıp yıkmak istiyorlar.

Doğu, güney ve batı, her üç cephede de bazı noktalarda IŞİD var, şehri tamamen ele geçirmek istiyorlar fakat bunu şimdiye kadar yapamadılar. Şehirde ilerlemek, sivillere zarar vermek için şimdiye kadar yaklaşık 26-27 büyük araçla intihar saldırısı düzenlediler. Fakat Kobanê’deki direniş, Amerika’nın öncülüğünü ettiği koalisyonun hava saldırıları birlikte IŞİD’in üzerinde büyük bir baskı oluşturdular. Yine peşmergelerin de YPG’ye destek çıkmasının çok büyük bir faydası oldu.

Havan topu saldırılarının devam ettiğini belirttiniz. Kamuoyunda IŞİD’in ağır silahlarının etkisiz hale getirildiği konuşuluyordu. IŞİD’e yeni silahlar mı geldi yoksa sakladıkları bazı silahları mı çıkardılar? Bu konudaki yorumunuz ne?

Enwer Mislim: Herkes IŞİD’i iyi tanıyor, IŞİD mahalli bir örgüt değil. Büyük bir güç, çok sayıda savaşçısı var. Musul’daki, Rakka’daki ve diğer yerlerdeki silahları ele geçirdikten sonra çok daha büyük bir güç haline geldi. IŞİD’e her gün Tilabyad, Minbic, Rakka’dan takviye güç ve mühimmat geliyor. Patlatılan havan topları küçük bir arabayla getirilen az sayıda havan topu değil, sürekli gelen bir mühimmat desteği var. Savaşçılar ve silahlar bahsettiğim bu şehirlerden günlük olarak geliyor. IŞİD’in bir kırılmaya uğradığı doğrudur fakat bu destekten dolayı tehlike devam ediyor.

28 Kasım’dan bu yana, Mürşitpınar’dan bu tarafa geçirdiği zırhlı askeri araç dahil 8 araçla Kobanê’ye intihar saldırısı düzenlemiş IŞİD. Bu röportajımız sırasında da dahi sizin de duyduğunuz gibi havan topları saldırısı devam ediyor.

Mürşitpınar konusu kamuoyunda çok tartışıldı. Kimi kaynaklar Türkiye’nin IŞİD’in sınırı geçişine göz yumduğunu iddia ediyor, Türkiye’deki resmi kaynaklar iddiaları yalanlıyor. Siz bu konuda tam olarak ne söylüyorsunuz?

Enwer Mislim: Biz bunu sadece öylesine söz olarak söylemiyoruz, elimizde deliller var. Biz burada, kendi şehrimizde büyük bir mücadele sergileyerek şehrimizi koruyoruz. Doğu cephesinden IŞİD’in Kobanê’ye ulaşabilmesi için 2 kilometrelik mesafe var. Aynı şekilde güneyde 4 ve batıda da 7 kilometrelik bir mesafe söz konusu. IŞİD’in bizim tarafımızdan kapıya ulaşması aklı olan insanların kabul edebileceği bir şey değil. Araç ancak iki şekilde gelebilir oraya, ya uçak aracı sınır kapısına bırakacak ya da Türkiye toprakları kullanılacak. Türkiye topraklarının kullanıldığına tanıklık eden yüzlerce şahit var, bunun yanında görüntüler de var.

Türkiye hükümet olarak bu konuda net bir şey söylemeli. Biz Kobanê’deki kanton yetkilileri olarak bir araştırma komisyonunun oluşturulmasını istedik. Bağımsız kişilerden, siyasetçilerden, ya da insan hakları kuruluşları çalışanlarından oluşturulacak bir komisyon bu konuyu aydınlatmalı. Onlarca sivil şehit oldu, onlarca sivil yaralandı, onlarca ev yıkıldı. Oysa biz o kapıdan sadece insani yardım bekliyorduk. Bunun bir sorumlusu olmalı.

***

HDP Şırnak Milletvekili Sayın Faysal Sarıyıldız

Sayın Sarıyıldız, siz de uzun süredir Kobanê sınırındasınız. IŞİD’in Mürşitıpınar’daki sınır kapısını kullanarak Kobanê’ye saldırması hakkında neler diyeceksiniz?

Faysal Sarıyıldız sınırda Kobane'yi izlerken Foto: http://sanliurfaguncel.com/

Faysal Sarıyıldız sınırda Kobane’yi izlerken
Foto: http://sanliurfaguncel.com/

Faysal Sarıyıldız: Kobanê IŞİD çetelerine karşı yaklaşık üç aydır büyük bir mücadele örneği sergileyerek direniyor. Ayın 29’unda Kobanê’ye ahlaksızca, kalleşçe bir saldırı düzenlendi. Zaten şimdiye kadar Türkiye hükümeti IŞİD çeteleri ile işbirliği yapıyordu fakat ilk kez kendi topraklarını kullanmaları için açık bir şekilde zemin oluşturdular.

Kobanêli yetkililer Türkiye tarafından böyle bir saldırı beklemediklerini dile getiriyorlar. Yardım bekledikleri kapıdan IŞİD çeteleri geçmiş, milyonlarca Kürdün gözleri önünde yapılmış bu. Daha önce bunun gibi birçok şeyi reddeden Türk hükümeti bu geçişi de inkar ediyor.

Çözüm süreci görüşmelerinin olduğu bir dönemde böyle bir saldırının olması büyük bir sorun. Görüntülerden de anlaşılacağı üzere IŞİD’in aracı Türkiye toprakları üzerinden gelmiş. Gümrük kapısı 7/24 Türkiye hükümeti tarafından kamera ile kayıt altında. Sadece bu kamera kaydı değil, sınır kapısına 50 metre uzaklıktaki bir Türk zırhlı aracı kayıt için en iyi şekilde donatılmış, içinde termal kamera var. Oradan bir kedi geçtiğinde bir kuş uçtuğunda da kayıt altına alınabiliyor bu. Bunları kayıt altına alabilen bir kamera bir zırhlı aracı ve kapıdan geçen 50’ye yakın IŞİD üyesini de kayıt altına almıştır elbette ki.

***

Kobanê’den tanınmış gazeteci Mustafa Bali

Sayın Bal, siz şu an Kobanê’de olan bir gazeteci olarak Mürşitpınar sınır kapısındaki patlamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mustafa Bali

Mustafa Bali

Mustafa Bali: Sanılanın aksine Türkiye gizli bir şekilde değil, uzun bir süredir çok açık bir şekilde IŞİD’e destek veriyor. Bunu kanıtlayan birçok şey var. Türkiye sınırda kameralar ile her şeyi takip ediyor. Sınırın diğer tarafına geçmek isteyip doğum yapmak isteyen hamile bir Kürt kadını kamera kayıtlarıyla tespit ederek işkence eden Türkiye nasıl oluyor da kendi topraklarından Kobanê’ye geçen bir zırhlı aracı ve 50 IŞİD çetesini görmüyor?

IŞİD Türkiye tarafında iki köyü kontrolü altına alarak Kobanê’ye saldırdı ve hemen belirteyim, Mürşitpınar sınır kapısındaki patlamada yaralanan insanlar Türkiye’de şu an gözaltındalar. Patlamaya tanıklık eden bu insanları Türkiye bilinçli bir şekilde gözaltına aldı. Çünkü Türkiye’ye karşı açılacak bir davada bu insanlar olayın şahitleri.

Patlamayı yapan zırhlı araç Türkiye topraklarından geldi. Sınır kapısında bekleyen doktorlar ve çalışan diğer siviller aracın yaralıları götürmeye geldiğini düşünüyordu. Çünkü ambulans da saatlerce kapıda bekletiliyordu, yaralıların taşınmasına kolay kolay izin verilmiyordu. Havadaki kuşların aşamadığı bir kapıdan bir zırhlı araç nasıl geçiyor?

Zaten patlamadan sonra çatışmalar Türkiye tarafındaki kapıda devam etti, Kobanê tarafındaki kapıda değil. Türk basınında Kobanê’deki sınır kapısının IŞİD’in eline kontrolü altına geçtiği yönünde haberler yayıldı o sırada, fakat bu gerçeği yansıtmıyordu. Burada basında çalışan arkadaşlarımızın kaydettiği görüntüler var. YPG Mürşitpınar köyüne müdahalede bulundu ve orada IŞİD çeteleri öldürüldü. Yine Türk askerlerinin IŞİD çeteleri ile beraber cesetleri oradan nasıl kaldırdığını gösteren görüntüler de var elimizde. Yani IŞİD Türkiye’ye açık açık destek veriyor, bunu herkes biliyor artık.

Sayın Enwer Mislim daha önce yaptığımız röportajların çoğunda Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istediğinizi belirtmiştiniz. Sizce Türkiye şimdi neden böyle bir tutum sergiliyor ve Türkiye ile iyi bir ilişki kurulması için neler yapılmalı?

Enwer Mislim: Kobanê direniş sadece Kürtler ve Kobanê için sergilenen bir direniş değil. Amerika’dan, Avrupa’ya, Avustralya’ya, büyük küçük, çocuk yaşlı demeden bütün dünya Kobanê’ye destek verdi. Bu Kobanê’de teröre karşı sergilenen direnişin insani bir direniş olduğunun en büyük kanıtı. Türkiye sözlü olarak bir şeyler yaptı belki fakat biz pratikte açıkçası daha çok şey umuyorduk. Ortadoğu’da yaşayan Kürtler, Türkler ve Araplar için Türkiye daha önemli bir rol oynamalıydı. Herkes biliyor, Kobanê’ye geçen yüzlerce IŞİD savaşçısı Türkiye toprakları üzerinden geçti. Türkiye ile yüzyıllardır komşuyuz, yüzyıllardır beraber yaşıyoruz. Farklı yerlerden gelip bu coğrafyada katliamlar gerçekleştirmek isteyen bir terör örgütüne karşı Türkiye daha farklı bir tutum sergilemeliydi. Daha önce de belirttiğimiz gibi, IŞİD militanlarının Türkiye topraklarını kullanması tehlikeli bir şey. Sınır kapısındaki patlama bir an önce aydınlatılmalı ve Türkiye’deki yetkililer ile önümüzdeki IŞİD terör üzerine görüşmeler yapabilmeliyiz.

Peki, Sayın Sarıyıldız, Sayın Mislim’ın dediklerini duydunuz. Siz Türkiye’nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Faysal Sarıyıldız: Türk hükümeti daha ilk günden Kobanê’nin düşmesi üzerine planlar kuruyordu. Sözde Kobanê düşerse daha güçlü bir hale gelecek ve sömürü politikalarını devam ettirecekti. Fakat Kürt halk önder Sayın Abdullah Öcalan’ın öncülüğünü ettiği Kürt mücadelesi güçlendi. Kobanê artık bir başka ölçüt, yani sadece birkaç karış toprağın ya da birkaç bin kişinin özgürlüğü değil, başka bir şey. Kürt halkının kaderi Kobanê’ye bağlanmış durumda. Türk hükümeti Kobanê’nin düşmesi durumunda Kürt halkının özgürlük mücadelesinin büyük bir darbe alacağını hesaplıyor.

Hepimiz hatırlıyoruz, IŞİD saldırılarının ilk haftalarında Erdoğan Kilis’te ‘’Kobanê de düştü düşecek’’ dedi. Bu onların hayal ettiği bir şeydi, çünkü IŞİD’e büyük bir destek sağlıyorlardı. Kürt halkının böylesine onurlu bir mücadele sergileyeceğini düşünemediler. Türk hükümetinin Kobanê üzerinden yapmış olduğu planlar suya düşmüş olmasına rağmen hala Kobanê’nin düşmesini dört gözle bekliyorlar. IŞİD’e artık apaçık şekilde verdikleri destek biraz da duydukları öfke ile alakalı bir şey, çünkü Kobanê düşmedi. Onlar Kobanê direnişi zaferle sonuçlanırsa adım atmak zorunda kalacaklarını biliyorlar. Yani işgalci, son dönemde sürdürülen politikalarından vazgeçmek istemedikleri için bu şekilde davranıyorlar.

HDP olarak hükümetle bu konudaki görüşmeleriniz oldu mu son dönemde?

Faysal Sarıyıldız: IŞİD Kobanê’ye saldırmaya başlayınca Kürdistan’ın kuzeyinden on binlerce insan sınıra doğru aktı. Çünkü AKP hükümetinin tutumunu çok iyi biliyorlardı. Kobanê üç taraftan kuşatıldıktan sonra hükümetin de dördüncü tarafta zorluk çıkarıp Rojava devrimini Kobanê üzerinden boğmaya çalışacağı açık bir şekilde anlaşılıyordu. Sınıra doğru akan insanlara pervasızca saldırdı Türk askeri ve polisi. Gözaltı ve baskılara rağmen Kürt halkı orayı terk etmedi. Biz de HDP olarak elbette halkımızın yanındayız. Halkımız istekleri doğrultusunda hareket edeceğiz.

Bu saatten sonra Kobanê bizim için de belirleyici bir rol oynamakta. Eğer AKP hükümeti Kobanê’ye yönelik tutumunu değiştirmezse barış süreci görüşmelerinde de önemli adım atılmayacak. Yani barış görüşmelerinin mihenk taşı Kobanê’dir. Kobanê düşmanlığı yapan bir devlet barış görüşmeleri için nasıl dost olabilir? Kobanê için söylenecek, bizi kandırmaya yönelik laflara ihtiyacımız yok. Biz artık pratikte bir şey istiyoruz. Üç aydır bütün dünya Kobanê’deki siviller için bir güvenlik koridorunun açılmasını dillendiriyor, Türkiye gitti IŞİD çetelerine güvenlik koridoru açtı. Türkiye bu yanlış tutumunu bir an önce değiştirmeli.

Sayın Enwer Mislim, önceki gün ABD’nin Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Washington’da yaptığı konuşmasında Kobanê’ye değindi ve Kürt kadın savaşçıları övdü, YPJ’den bahsetti. Onun Kobanê hakkındaki konuşmasını ve genel olarak Amerikan halkının desteğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Enwer Mislim: Sadece destek olarak değil, direnişte de Amerikan halkının da payı da var. Pentagon, başkan ve siyasi şahıslar da desteklerini belirttiler. Sayın Hillary Clinton’un Kobanê hakkında söylediği sözler beklediğimiz sözlerdi. Bu uluslararası güçleri teröre karşı birbirine yaklaştırdığı için buna olumlu bakıyoruz. Burada direnen savaşan arkadaşlarımız Amerikan halkının sunduğu destek için teşekkürlerini sunuyorlar.

Kobanê’deki tehlike devam ettiği için daha fazla destek umuyoruz açıkçası. Çocukların, kadınların ve yaşlıların aralarında bulunduğu binlerce sivil yaşıyor burada. Acil olarak bir insani koridorunun açılmasını istiyoruz. Üç aydır bunu dile getiriyoruz. Çünkü su yok, elektrik yok, temel ve tibbi ihtiyaçlar yok. Zaten IŞİD çeteleri sağlık çalışmalarını yürüttüğümüz yerleri hedef alarak patlamalar gerçekleştirdi. YPG ve özellikle de YPJ’ye büyük bir destek verilmeli. YPJ ki IŞİD terörüne karşı hafif silahlarla direniyor. IŞİD’e karşı savaşan bu kadınlar bütün dünya kadınlarını temsil ediyor. Kazanacağımıza inanıyoruz, Kobanê’ye destek veren herkes kazanacak.

Sayın Bali, Amerika’nın iki büyük kanalı CNN ve NBC Kobanê’ye ulaştılar. Her iki kanalın da paylaştığı görüntüler kamuoyunda çok konuşuldu, büyük bir etki yarattı. Dış basının Kobanê’ye ilgilenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kürt gazeteciler olarak onlara nasıl yardım ediyorsunuz?

Mustafa Bali: Kobanê’deki direniş karanlığa karşı aydınlık direnişi. Galileo’nun, Dante’nin kendi dönemlerinde başlattıkları aydınlanma mücadelesi bugün Kobanê’de devam ediyor. Dünyanın neresinde olursa olsun aydınlanma taraftarı herkes bu direnişe bir sorumlulukla sahip çıkmalı. Burada yürütülen mücadele sadece askeri bir mücadele değil çünkü. Ki zaten IŞİD gibi karanlık güçler ancak askeri mücadele ile durdurulabilir. Batı medeniyetleri, Avrupa ve Amerika’da yaşayan insanlar IŞİD’i yakından tanımıyor olabilir henüz. Bunun için biz gazetecilerin vazifesi burada yaşananları tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermek, bütün dünyaya duyurmak.

İnsanlar Kobanê’deki direnişin sadece Kürtler için bütün halkların geleceği için sergilendiğini bilmeli. Biz başka bir yere kaçsaydık zaten IŞİD yine gelip savaşacaktı bizimle, sadece bir gazeteci olarak değil bir Kobanêli vatandaş olarak da biz bu sorunu burada halletmeye karar verdik. Bu sorun Avrupa’ya da Amerika’ya da sıçrasın istemiyoruz, bunu burada bitirmek istiyoruz. Bunun için de bütün dünya basınını buraya davet ediyoruz, gelip gerçeği kendi gözleriyle görsünler. İnsanın özgür fikirlerine saldırmak isteyen IŞİD’e karşı insanlarımızın nasıl direndiğini yazmalı, görüntülemeliler. Gelen basın mensuplarına yaşadığımız şeyleri dünyaya duyurdukları için çok teşekkür ediyoruz.

Son olarak şunu söylemek istiyorum. Kobanê şu an kış mevsimini tam anlamıyla yaşıyor. Geçen yıl bu vakitler sobanın başında oyuncaklarıyla oynayan,  okula giden, hayalleri olan çocuklar şimdi Kobanê sokaklarında çıplak ayakla geziyorlar. IŞİD’in saldırılarından en çok onlar etkilendi. Sokaklarda bazen boş mermilerle oyun oynayan çocukları görünce ağlamaklı oluyor insan. Uluslararası yardım kuruluşları, insan hakları örgütleri, Birleşmiş Milletler ve demokrat ülkeler bu çocuklar için bir sorumluluk ruhuyla bir şeyler yapmalılar. Herkes bir güvenlik koridorunun oluşturulması için elinden gelen her şeyi yapmalı.

Sayın Mislim, Kürdistan Bölgesi’nden de yol ulaştığı için Cezire Kantonu’na birçok heyet gidiyor. Oradan görüştüğümüz kaynaklar Kobanê’deki direnişten sonra gelip giden heyet sayısında bir artış olduğunu belirtiyorlar. Kobanê’nin Kürtleri bütün dünyaya tanıttığını sıkça dillendiriliyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Enwer Mislim: Kapılarımız bütün siyasetçi ve gazetecilere açık, herkes gelebilir. Fakat savaş şartları ve sınır kapısından dolayı bazı güçlükler yaşanıyor. Buraya ulaşan gazeteciler, sivilleri, YPG’nin direnişini, peşmergenin ve koalisyon güçlerinin YPG’ye desteğini ve IŞİD’in estirdiği terörü gördüler, bunu bütün dünyaya duyurdular. Bu konuda hem bizim içimiz hem de dünya kamuoyunun içi rahatladı. Bu konuda pek bir şey söylemek istemiyorum, gelmek isteyen herkes gelip bütün dünyaya göstersin burada yaşananları.

Biz bütün dünyaya sesleniyoruz zaten, fakat Kürdistan halklarının özel bir yeri var. Onlar Kobanê için daha büyük bir yükün altındalar, daha büyük bir sorumluluk sahibiler, daha çok çalışmalılar, daha çok aktif olmalılar.