SMO’nun esir aldığı YPJ komutanına ilişkin acil yardım çağrısı

SMO'nun esir aldığı YPJ komutanına ilişkin acil yardım çağrısı

BasNews – Star Kongresi, 21 Ekim’de Eyn İsa’nın Mişrefa köyünde SMO ile yaşanan çatışmada yaralı bir şekilde esir düşen kadın savaçının Çiçek Kobanê olduğunu açıkladı.,

Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) kurduğu Suriye Milli Ordusu’nun 21 Ekim’de yaralı bir şekilde bir kadın savaşçıyı esir aldığı görüntülerin sosyal meyada yayılması üzerine YPG’nin kadın kolu YPJ’den bir açıklama yayımlandı. Açıklamada esir alınan kadın savaçının isminin Çiçek Kobanê olduğu kaydedildi.

YPJ Genel Komutanlığı, “Arkadaşımızın hayatı tehlikede. Çetelerin paylaştığı görüntüler bütün gerçekleri açıkça gözler önüne seriyor. Bu kirli uygulamalar ABD, Rusya ve Türk devleti arasında yapılan anlaşma ve politikaların sonucudur” dendi.

YPJ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“İşgalci Türk ordusu 21 Ekim saat 21.00’da Eyn Îsa’ya bağlı Mişrefa köyüne saldırdı. Saldırıya karşılık veren güçlerimizle çeteler arasında yaşanan çatışmada yoldaşımız Çîçek Kobanê ayağından yaralanarak, yaralı bir şekilde Erdoğan çetelerine esir düştü.”

Sosyal medyada yayılan görüntülerde Eyn İsa’da yaralı bir şekilde esir aldıkları YPJ’li savaçıya Arapça  “Seninle işimizi gördükten sonra başını keseceğiz” ve “Biji Kobani öyle mi?” sözleriyle aşağlayıcı sözler ve kötü muamele yaptıkları görülüyor.

Öte yandan Rojava’daki Star Kongresi  yaptığı   açıklamada Çiçek Kobanê’nin hayatından endişe duyduklarını belirterek, uluslarası toplum, insan hakları, sivil ve kadın örgütlerine yaşanan insani drama karşı sessiz kalmamaları çağrısında bulundular.

Mutlu Civiroglu

@mutludc

YPJ General Command Statement on the ‘Capture and Inhuman Treatment of YPJ fighter Çîçek Kobanê’
“Our injured comrade’s life is in the great danger. This is obvious from the brutal videos which have been spread by the jihadist gangs completely openly before the eyes of the world

Resmi Twitter'da görüntüleResmi Twitter'da görüntüleResmi Twitter'da görüntüleResmi Twitter'da görüntüle

Mutlu Civiroglu

@mutludc

This was the video shared by these group yesterday

Yerleştirilmiş video

12 Ekim tarihinde Suriye Gelecek Partisi Sekreteri Rojavalı Kürt siyasetçi Hevrin Xelef, Qamişlo uluslararası kara yolu üzerinde, Til Temir ile Eyn İsa mevikinde hareket eden konvoyun saldırıya uğraması sonucu hayatını kaybetti.

Sosyal medyada Xelef’in öldüğü olaya ait görüntüler paylaşılmıştı. Görüntülerde Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu mensuplarının Xelef ve diğer bazı kişileri infaz ettiği görülüyordu.

http://www.basnews.com/index.php/tr/news/kurdistan/556512?__cf_chl_jschl_tk__=1cb6e0ee80c166f17b656eb3020d20e48bb1c3b9-1587920880-0-AWSFUeVZO0p6ALGJYRyK0PKtFz_bjHsvE7y1HbDRMrb60QnOYNVXoKsn3aGEX_FM1rL3gLY0hUrFFxB8mKDkkH_zX5W5dy8Xk0XWK_dF2GPksSEVyGBHaFYKFLsbPZfiDoOVApQ9H5534q3ph_GHyBayqx56aHze3XqgPRsVSjxhf7DEzfTzQtUE2NQPCgteQuVDgEam0qtMioL5e3jagDEc1Fd-5Mhn0ZbgPC0eM1gM40Z0_Q6uSN4A13ZE2HSkQoRrmS-hr15sShfcV-RxmhdOAZ4166iE0CmLzRNMwAvDFhmWoouUJYxZQ7yLfg_rzg

CNN International: Mazlum Kobani ABD’ye gidiyor

CNN International’da yer alan habere göre, Suriye Demokratik Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Kobani son gelişmeleri tartışmak üzere ABD’ye gidiyor.

CNN International: Mazlum Kobani ABD'ye gidiyor

Suriye Demokratik Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Kobani’nin son gelişmeleri tartışmak üzere kısa süre içerisinde Washington’a geçebileceği bildirildi.

Mazlum Kobani birkaç gün önce ABD Başkanı Donald Trump ile de telefonla görüşmüştü.

Sözkonusu habere ilişkin ABD’de bulunan gazeteci Mutlu Çiviroğlu ve gazeteci Aylina Kılıç kişisel sosyal medya hesabı Twitter’den paylaşımda bulundular.

 

Nerina Azad

Iraq Protests – Turkey Incursion into Syria

Host Carol Castiel and Mutlu Civiroglu, senior broadcaster in VOA’s Kurdish Service, talk with Abbas Kadhim, Director of the Iraq Initiative at the Atlantic Council, about the ramifications of widespread protests against corruption and lack of services that have shaken Iraq over the past weeks. Kadhim also addresses Ankara’s incursion into northeastern Syria after US President Donald Trump told Turkish President Recep Tayyip Erdoğan that Washington would withdraw 1,000 troops from the region, leaving Kurdish allies in the lurch and scrambling strategic alliances.

https://www.voanews.com/episode/iraq-protests-turkey-incursion-syria-4050541

Hevrin Khalaf, uccisa la paladina curda delle donne: trucidata dai filo-turchi

Hevrin Khalaf, uccisa la paladina curda delle donne: trucidata dai filo-turchiC’è anche una attivista per i diritti delle donne tra i 9 civili trucidati ieri a sangue freddo dai miliziani filo-turchi nel nord-est della Siria. Secondo quanto riferisce il Guardian, Hevrin Khalaf, 35 anni, segretaria generale del Partito Futuro siriano, e il suo autista, sono stati assassinati a colpi di arma da fuoco su un’autostrada dopo essere stati prelevati dalle loro auto da milizie sostenute dalla Turchia, riferiscono le forze curde. Le uccisioni di tutti e 9 i civili sono state filmate e il video diffuso in rete.

«I nove civili sono stati giustiziati in diversi momenti a sud della città di Tel Abyad», ha affermato l’Osservatorio siriano per i diritti umani, riferisce il Guardian. Nel video diffuso sulla rete, si sentono gli assassini gridare insulti mentre sparano contro i civili con le loro armi. Funzionari statunitensi hanno confermato che il filmato è autentico. Khalaf, è stata «trascinata fuori dalla sua auto durante un attacco sostenuto dalla Turchia e giustiziata da milizie mercenarie sostenute da Ankara», ha affermato in una nota il braccio politico delle forze democratiche siriane a guida curda (SDF). «Questa è una chiara prova che lo stato turco sta continuando la sua politica criminale nei confronti di civili disarmati», ha aggiunto. Khalaf era il segretario generale del partito per il Futuro della Siria. Mutlu Civiroglu, esperto in politica curda, ha descritto la sua morte come una «grande perdita». «Aveva un talento per la diplomazia, partecipava sempre agli incontri con americani, francesi e le delegazioni straniere», ha affermato.

Ultimo aggiornamento: 14 Ottobre, 09:00© RIPRODUZIONE RISERVATA

Son dakika – SDG ile anlaşan Suriye ordusu Menbiç’e girdi, sırada Kobani var

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik askerî harekâtının beşinci gününde Suriye ordusunun ana omurgasını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile anlaştığı öğrenildi. Bu anlaşma kapsamında Suriye ordusunun Menbiç’e girdiği duyuruldu. Suriye ordusunun bu gece de Kobani’ye gireceği belirtiliyor.

Menbiç yerel kaynakları Suriye ordusunun çeşitli bölgelerden kente doğru ilerlemeye başladığını aktarıyor.

Menbiç’e giren Suriye ordusundan ilk görüntüler geldi.

Fırat Bölgesi Savunma Komitesi Eşbaşkanı İsmet Şêx Hesen de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin Suriye rejimi ile anlaştığını açıkladı. Hesen “Rusya ve Suriye rejimiyle anlaştık. Bugün akşama kadar gelmeleri gerekiyor” dedi.

Mezopotamya Ajansı‘nın haberine göre Hesen “Elimizden geleni yapıyoruz. Bütün devletlere çağrıda bulunduk; ancak bir şey yapmadılar. Kendi derdimize derman olacağız. Yaralarımızı kendimiz saracağız” diye konuştu.

Gazeteci Mutlu Çiviroğlu da Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin Şam yönetimi ile SDG’nin Suriye sınırını birlikte koruması konusunda anlaşmaya vardığını yazdı. Çiviroğlu, anlaşmanın Afrin de dahil tüm bölgelerin özgürlüğüne kavuşturulmasını da içerdiğini belirtti.

North Press Agency’nin haberine göre Suriye rejiminin Fırat Bölgesi Başkan Yardımcısı Mohammed Shaheen, SDG ile anlaşan Suriye ordusunun bugün Kobani bölgesine girmeye hazırlandığını duyurdu.

Kobani’deki SDG yetkilisi, Suriye hükümetiyle birkaç saat içinde Kobani’ye girmek için bir anlaşma yaptıklarını söyledi.

Gazeteci Aylina Kılıç da bölgedeki bazı yerel kaynakların SDG ile anlaştığını ve Suriye ordusunun Kobani’ye gireceğini bildirdiğini yazdı. Kılıç, “Aynı zamanda Minbiç için de bu yönde bir anlaşma olduğu belirtiliyor. Dün akşam ABD ile Rusya’nın Minbiç’te görüştüğü iddia edilmişti” dedi.

Kılıç anlaşamaya Rusya’nın dahil olduğuna dair haberlerin bulunduğunu belirtti.

https://ahvalnews.com/tr/firatin-dogusu/son-dakika-sdg-ile-anlasan-suriye-ordusu-menbice-girdi-sirada-kobani-var

Novinar kurdskog servisa Glasa Amerike: Turski napad na Kurde daje šanse za jačanje ISIL-a

Mutlu Civiroglu, novinar kurdske redakcije Glasa Amerike, govori o ofanzivi turskih snaga prema dijelu Sirije u kojem uglavnom žive Kurdi. Prema njegovim riječima, Kurdi se zbog povlačenja SAD-a, koje je i dovelo da turskog napada, osjećaju izdani, a na to gledaju kao na odluku Donalda Trumpa. Civiroglu kaže da su sada povećane šanse za jačanje ISIL-a.

 

https://ba.voanews.com/a/novinar-kurdskog-servisa-glasa-amerike-turski-napad-na-kurde-daje-%C5%A1anse-za-ja%C4%8Danje-isil-a/5119756.html

 

 

 

Turkey military operation much larger than anticipated: Analysts

Tactic is to advance into Arab-majority areas and drive a wedge between YPG-controlled territory, observers say.

Arab and Kurdish civilians flee following Turkish bombardment in Syria's northeastern town of Ras al-Ain [Delil Souleiman/AFP]

Arab and Kurdish civilians flee following Turkish bombardment in Syria’s northeastern town of Ras al-Ain [Delil Souleiman/AFP]

 

The long-awaited operation launched by Turkey into northeastern Syria extended far beyond what was initially expected by military observers who predicted Ankara would likely embark on limited action.

In the first hours of Operation Peace Spring, Turkish air raids across the border reached as far as Qamishli in the east and further west of Kobane.

Mutlu Civiroglu, a Washington-based Middle East analyst, told Al Jazeera the scale of the attack surprised many analysts.

“They’ve already hit 300km length and 50km depth, almost all major cities are hit,” Civiroglu said.

Soner Cagaptay, Washington Institute for Near East Policy’s research programme director, told Al Jazeera Turkey’s assault at this point was focused on Arab-majority towns.

“I think that’s quite a smart choice for Ankara because of the fact that Turkish troops will be more welcome in Arab-majority areas, given how friendly Turkey has been towards the Arab population,” Cagaptay said.

He said Turkey will continue to drive a wedge between Kurdish-controlled territory as a strategy to undermine the Syrian Democratic Forces (SDF) and weaken the political authority that controls the border region with Turkey.

The SDF is spearheaded by the People’s Protection Units (YPG), which Ankara considers to be linked to the outlawed Kurdistan Workers’ Party (PKK) that has operated inside Turkey for decades. The PKK has been branded a “terrorist” organisation by Turkey and several other countries.

Wednesday’s cross-border operation was not the first. Last year, Turkey launched a similar offensive dubbed Operation Olive Branch into Syria’s Afrin town to “clear the area of terrorists”.

The SDF, while not wanting to comment on specifics, told Al Jazeera it was reviewing Turkish military strategy during Olive Branch to map out a response to the current operation.

According to local activists on the ground, the number one target for Turkey is the Arab-majority town of Tal Abyad, where Ankara hopes to quickly establish a ground presence.

Turkish security analyst and former special forces soldier Necdet Ozcelik told Al Jazeera he expects the first phase of Turkey’s operation will only last about 10 days, or a couple of weeks maximum, with the goal to take control of the area between Tal Abyad and Ras al-Ain.

The offensive will also involve thousands of Free Syrian Army (FSA) rebels providing ground support for Turkish commandos and its regular soldiers.

‘Under pressure’

Civiroglu said two scenarios were likely to unfold: Turkey intensifying ground operations, or the operation being halted because of condemnation from the international community.

“Trump is under pressure, the Turkish government is under pressure, the UN Security Council will meet today … The world is not buying arguments of the Turkish government,” he said.

“The SDF always wanted good relations [with Turkey] … Kurdish sympathy is very strong, that’s why there’s strong diplomatic efforts to put an end to this.”

The possibility remains that Syrian government forces of President Bashar al-Assad may try to capture the main city of Manbij, if the United States decides to withdraw its troops from there without giving early warning to the Turks.

“In this case, the Syrian army may try to capture Manbij before the Turkish forces or the FSA,” Ozcelik said.

“We might be seeing some sort of tension, or maybe limited confrontation, between the FSA elements and the Assad regime forces in Manbij area, but not in the eastern part.”

‘Turkish aggression’

The SDF responded to Turkey’s military action with artillery attacks and rockets fired into Turkish territory.

SDF spokesman Mustafa Bali said on Twitter the Kurdish fighters would not allow Turkish troops to advance further. “We will use all our possibilities against Turkish aggression,” he said.

Heavy fighting was taking place in Syrian border villages between advancing Turkish forces and SDF soldiers on Thursday.

Ozcelik said the Kurds were no match for the advancing Turkish-led forces.

“The YPG elements are composed of a lot of PKK ideology people, and they forcibly recruited many people who did not have serious military experience,” he said. “I’m expecting a lot of defections from the YPG side, so the Turkish military is going to take advantage of that.”

Robert Wesley of the Terrorism Research Initiative told Al Jazeera that Turkey will also suffer setbacks considering how vast the area is that it wants to control.

“It will require huge amounts of direct military engagement from the Turkish side,” Wesley said.

“The use of the FSA, that will also be limited [because] these groups are not really well-trained. They don’t have a strong track record with more sophisticated defences.”

Turkey may not have the appetite for sustaining significant casualties, Wesley said, which a serious military encounter with the SDF would necessitate.

“I don’t think either side is particularly well prepared for the engagement,” he said.

The biggest challenge for the SDF is not having a weapon system that can counter Turkish air attacks, Civiroglu said.

“[Even so] they have said they will defend themselves until the end,” he noted.

Russian reaction

Russian President Vladimir Putin phoned Ankara after the Turkish operation began to stress that Syria’s sovereignty and territorial integrity be respected.

The Kremlin said it would not interfere further in Syria after years of supporting Assad’s forces against rebel groups, but cautioned Turkey not to take any steps that would destabilise the region.

Cagaptay said Moscow has no choice but to back Turkey’s move. “The most Russia will do is to voice support behind closed doors, even though they may publicly criticise the operation,” he said.

He said the Kremlin may even be welcoming Ankara’s military action. 

“The [Syrian] regime and Russia consider Turkey a threat, so by provoking Turkey to attack Kurds really Russia is hitting two birds with one,” Cagaptay said. “Hitting Kurds, trying to make Kurds dependent on Russia, at the same time allow Turkey to suppress the Kurds, not allow them to make gains.”

Even if Turkey is successful in securing its so-called “safe-zone” to return about two million Syrian refugees, there will be major challenges ahead, observers said.

The complex issue of containing the Islamic State of Iraq and the Levant (ISIL or ISIS) fighters who are still active in the region must be addressed by Turkey.

As seen by the suicide attack claimed by the armed group in Raqqa on an SDF intelligence base, killing 13 people, ISIL may be defeated militarily but sleeper cells are still prevalent.

“It’s unfamiliar territory for Turkey,” Civiroglu said. “It’s Arabs, Kurds, Assyrians, Christians, and Yazidis of the region [who] fought these people.”

https://www.aljazeera.com/news/2019/10/turkey-military-operation-larger-anticipated-analysts-191010054605380.html

‘A bloody conflict’: Trump’s actions in Syria will have long-term consequences

Kurds call it a stab in the back: chaos to come will have many participants

Civiroğlu: Trump Güvenli Bölge Mutabakatını Boşa Düşürdü

ABD’de yaşayan gazeteci Mutlu Civiroğlu, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik olası operasyonuna ilişkin bianet’e konuştu. Civiroğlu, “Amerikan kamuoyu tepkili ve öfkeli, Trump’ın bu kararından vazgeçmesini istiyor” dedi.

Manşet fotoğrafı: Anadolu Ajansı

 

ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında Türkiye saati ile pazar akşamı gerçekleşen telefon konuşmasının ardından Beyaz Saray’dan “Türkiye kısa bir süre içinde Suriye’nin kuzeyine uzun zamandır planladığı operasyonu başlatacak. ABD Silahlı Kuvvetleri bu operasyonu desteklemeyecek ya da bir parçası olmayacak. ‘Halifeliği’ yenen ABD güçleri artık bölgede bulunmayacak” açıklaması yapıldı.

Beyaz Saray açıklamasının ardından bu kez Erdoğan kuzey Suriye’ye operasyonun her an başlayabileceğini duyurdu.

Türkiye ve dünya kamuoyunun iki gündür tartıştığı Suriye operasyonu açıklamalarının ABD’de kamuoyunda nasıl karşılık bulduğu ve Trump’ın açıklamalarının arka planını Amerika’da yaşayan gazeteci Mutlu Civiroğlu bianet’e değerlendirdi.

Civiroğlu, Beyaz Saray’dan yapılan açıklamanın sadece Trump’ın kararı olduğunu ve Amerikan siyasetinin bütününün bir kararı olarak okunamayacağını söyledi.

“Amerikan Başkanı Trump ile Türkiye Başkanı Erdoğan’ın anlaştığı görülüyor” diyen Civiroğlu’nun değerlendirmeleri şöyle:

“Washington’ın Pentagon’un, Dışişleri Bakanlığı’nın ve Amerikan kamuoyunun anlamaya çalıştığı bir durum söz konusu. Ortada bir mutabakat olduğu konusunda kesin bir bilgi yok, çünkü bir karmaşıklık söz konusu. Erdoğan ile Trump arasındaki telefon görüşmesinin ardından bir açıklama yapılıyor.

“Kararı Amerikan yönetiminin üzerine çalışılmış ve anlaşarak aldığı bir karar olarak düşünmek yanıltıcı olur. Şunun altını çizmek gerekiyor: Bu karar, Trump’ın kararıdır. Amerikan hükümetinin kararı değildir. Daha önce Ağustos ayında yapılan güvenli bölge mutabakatı, Amerikan Hükümetinin uyguladığı bir siyasetti.

“Türkiye’nin tek taraflı adımlarını engellemek içindi”

“Güvenli bölge mutabakatı Amerikan Devletinin, Türkiye’nin tek taraflı adımını engellemek, Suriye’de istikrarsızlığı sebep olabilecek durumların önüne geçmek için bir çabasıydı. Ama Trump’ın yaptığı bu açıklama o çabaları boşa düşürdü. Çünkü Amerikan Hükümeti hem Pentagon hem Amerika’nın başını çektiği koalisyon, Suriye’de bir güvenlik mekanizması oluşturmak, Türkiye’nin tek taraflı adımlarının önüne geçmek ve ortak hareket etmek için uğraşıyordu. Ama dün (6 Ekim) geceki açıklama Amerikan Devleti’nin bu siyasetini bir nevi sonlandırmak anlamına geliyor.

“Amerika’nın yeşil ışık yaktığı yorumu yanıltıcı”

“Öte yandan Pentagon’un açıklamasında tek taraflı adımlardan kaçınılması gerektiği ifade ediliyor. Yani Amerikan yönetimi içinde bir bütünlük yok. Amerikan yönetiminin oluşturan kurumların hemfikir olmadığı çok rahatlıkla görülüyor. Bu nedenle kararı, Amerikan’ın yeşil ışık yakması olarak yorumlamak yanıltıcı olabilir. Zaten Amerikan medyası da ‘Trump’ın yeşil ışığı’, ‘Trump’ın Erdoğan ile anlaşması’ olarak yorumluyor. Yani hep Trump’ı ön plana çıkaran manşetler atılıyor.

“Çünkü Amerikan kamuoyunun büyük çoğunluğu; ABD Kongresi, Pentagon, Dışişleri Bakanlığı, Düşünce Kuruluşları bu kararın yanlış olduğunu ve Kürtlerin müttefikleri olduğu, büyük bedeller ödediği ve bölgesel güçlerin insafına bırakılmaması gerektiği konusunda hemfikirler. Ayrıca bu kararın sadece Türkiye’ye değil, İran ve Rusya’ya aynı zamanda IŞİD’e yaradığı hem Cumhuriyetçi Parti içerisinde, hem demokratlar tarafından dillendiriliyor.

“Kamuoyu Trump’ın kararından vazgeçmesini istiyor”

“Amerikan kamuoyu tepkili ve öfkeli, Trump’ın bu kararından vazgeçmesini istiyor. Hem Trump’a yakın kişiler hem de muhalefet hem Suriye ve Kürt konusu uzmanları, aynı zamanda ana akım medya, bu karardan vazgeçilmesi gerektiğini dile getiriyor. Amerikan Hükümeti, kamuoyu ve medyası bu karara karşı ve bunu değiştirmeye çalışıyor.

“Zaten Trump’ın ‘Türkiye sınırı aşarsa bunu kabul etmem’ yönündeki açıklaması da gelen tepkileri dindirmek için yaptığı açıklama olarak görülebilir. Kamuoyunda, kararın Amerikan diplomasisine, bürokrasisine, Pentagon’a danışılmadan alındığı ve Amerikan çıkarlarına hizmet etmediği, IŞİD’in geri dönüşüne zemin hazırlayabileceği için Trump’a kararına çok büyük bir tepki var.

“Trump müttefiklerine kızgın”

“Beyaz Saray açıklamasının ikinci bölümünde IŞİD’li tutuklulara vurgu yapılıyor. Trump, o açıklamasında müttefiklerine olan kızgınlığını ifade ediyor. Trump’ı iyi okuyanlar bu kararın biraz da müttefiklerini cezalandırmak, “Ne haliniz varsa görün” olarak okuyabiliyorlar. Fransa, Almanya ve diğer batılı müttefiklere bir kızgınlık var. “Siz sorumluğu almadınız, yük hep Amerika’nın üzerindeydi, alın bundan sonra yük sizin üzerinizde kalsın.” Burada Trump’ı bu şekilde Amerika’yı bir külfetten kurtardığını düşünüyor.

“IŞİD’lilerin tekrar eylemlere başlama riski var”

“Ulusal kamuoyu için büyük bir risk var. IŞİD’lilerin kaçması firar etmesi tekrar eylemlere başlaması gibi bir risk var. Bu operasyon çok ciddi sorunlar doğurabilir. Hava sahasının şu an için kapalı olduğu belirtiliyor. Fakat bunu varsayım üzerine söylüyoruz. Çünkü bu, hükümetin aldığı bir karar olmadığı için ortada net bir durum yok. Örneğin Pentagon, ‘Türkiye tek taraflı adım atmamalı, bunun sonuçları kötü olur’ diye uyarıda bulunuyor. Türkiye’yi bilgi paylaşımdan çıkarıyor.

“Afrin operasyonunda görüldüğü gibi hava saldırısı ve drone teknolojisi olmadan ilerlemek kolay olmayacak. Afrin gibi bir bölgede bile yaklaşık iki ay sürdü. Şu anda Demokratik Suriye Güçleri’nin kontrol ettiği bölge çok daha geniş, yani hava desteği olmadan Türkiye açısından çok zor olacaktır.” (RT)

https://m.bianet.org/bianet/siyaset/214122-civiroglu-trump-guvenli-bolge-mutabakatini-bosa-dusurdu